EĞİTİM VAKFI
Bir araya gelmek bir başlangıç, birlikte yaşamak bir ilerleme, beraber çalışmak ise bir başarıdır.
Henry Ford
Yeni bir dernek veya vakıf düşüncesi olan birine, hemen Almanya’da Türklerin kurduğu çok sayıda dernek var, artık yeni bir kuruluşa gerek yok, diye söylenir. Fakat akıllı düşünürler açık kalmış, acilen organize olması şart koşulları yakalıyor.
İhmâl edilmiş konu ele doğru alınırsa, kısa zamanda adını ve ulaştığı başarıyı duyurabilir. İşte 2012 yılında kurulan Eğitim Vakfı, kısa zamanda büyük işlere imza attı. Etkinlikleri için davetiye alınca, gidemesem de çok seviniyorum. Yıllardır köşemde yaptığım çağrılar destek oldu, diye düşünüyorum.
Vakıf yönetimine, adından rahatsız olduğumu dile getirdim. Almanya’da eğitmen ve öğretmen olarak mesleklerde bile ayırım vardır. Eğitim altı yaşında sona ermeli, çocuk öğrenime hazır eğitilmiş olmalı. Almancada geçen Bildung kelimesinin Türkçeye yanlış tercüme edildiğini sık sık yazıyorum. Karşılığı öğrenim, tahsil olarak çevrilmelidir. Seminerde Alman öğretmen arkadaşlarım sirk ve hayvanat bahçesini hatırlatıyor, diyorlardı. Yazımın başlığına vakfın adı olduğu için böyle kullanmak zorunda kaldım.
Vakfın kurulduğu yılda ve daha önce anket neticeleri arka arkaya yayınlanır, tartışmaların sonu gelmezdi. Göçmen çocukların başarısızlığı, uyumun başarısızlığı olarak kabul ediliyordu. Sorun yapılan halktan hiç kimse politik ve sosyal tartışmalara davet edilmezdi.
Bu noktada işveren olarak tanınan Kemal Şahin kolları sıvadı. Önce Almanya’da yüksek tahsilini tamamlamış göçmen kökenli akademisyenleri organizede yol gösterdi. Sonra tanınmış Alman ve Türk işveren, öncü düşünür ve politikacılarla bir araya gelerek vakfı kurdu.
Projelerde görev alan öğretim üyeleri göçmen kökenli, kendi biyografisinden faydalanarak öğrencilere yardım ediyorlar.
Dokuzuncu sınıftan itibaren tüm dört kola ayrılan okul sisteminde öğrencilere derslerinde yardım ediyor, okulu bitirerek diploma almalarını sağlıyor. Böylece öğrenci ya yüksek tahsile devam ediyor veya meslek öğrenimi, staj yapmaya yönlendiriyor. Bu ifadeden anlaşılacağı gibi vakıf çok sayıda kuruluş ve okullarla birlikte çalışıyor. Basında öğrenime emek veren yazarları bilgilendiriyor.
Uyum kavramı iyi öğrenim görme, meslek edinme ile eşanlamlı kullanılırsa tekrarı bıkkınlık getirmez. Yoksa akademisyen okulu bitirmiş, ama Türk adı olduğu için Almanya’yı terk edecekse uyum kavramından ziyade paylaşma, katılım kelimeleri kullanılmalı.
Şu anda sayıları azımsanmayacak kadar, çoğunluğu İstanbul’da yaşayan akademisyenleri unutmamak gerekir.
Nedenleri konuşulursa, gelecekte Almanya kendisinin ihtiyacı olan yetişmiş, iyi meslek sahibi gençleri kaybetmez.
Hiç durmadan göç kanunu konuşuluyor, ama Almanya’yı terk eden akademisyen ve sanatçıları Alman-Fransız yapımı ARTE TV’sinden başka kimse konu yapmıyor.
Almanya Avrupa Birliği’nin motoru olarak çok önemli bir konumda. Nüfus yaşlanıyor, toplumda denge sağlamak öğrencileri destekleyerek iyi meslek sahibi olmaları, toplumda görev ve sorumluluk almaları ile mümkün olur.
Toplumda çeşitlilik yaratan ögeler, unsurlar renklerine göre değer bulmalı. Okul sistemi her öğrenciyi aynı yapmaya zorlama yerine, sistem çok renkliliğe uyum sağlamalı. Alman öğretmenlerin bazıları Türk adı var veya Müslüman, diye öğrenciye hak ettiği notu vermiyorsa, öğretmen yetiştirmede bir aksaklık olduğu ortadadır.
Vakıf çok kültürü verime çeviriyor. Gençlere iki kültür arasında değil, her ikisinde de var olmalarını sağlıyor. İki sandalye arasında değil, ikisinde de oturabilmeli. Köprü değil, onun üstünde oturulmaz, her iki kültürde kendini iyi yetiştirmek mümkündür. Kültürün iyisi kötüsü yoktur, zaten her kültür karışımdır, başka unsurlarla beslenmiştir.
Vakıf kurucu yönetim kurulundan başka, danışma kurulu ve idare meclisi tarafından yürütülüyor.
Birlikte hareket ederek, çocuklarımızı topluma faydalı bireyler yetiştirmeyi amaç edinen böyle bir vakfa mutlaka yardım etmeli. Hem maddî hem manevi yünden destek olma bu satırları okuyan herkesin görevidir. Okumayan zaten yalnız kendisiyle meşguldür, yaşam sınırı çok dar kalmıştır. Bu vakıf tüm Avrupa Birliği ülkeleri içine alan bir ağ kurabilir, en azından örnek alınabilir.
Yeni yılda vakfın üyeleri ve konukların bir araya geldiği etkinlikte Vakıf Başkanı Kemal Şahin şöyle söylüyor:
“Gelen her son, aynı zamanda bir başlangıçtır. Eski yıl sona ererken, yeni yıl başlamaya hazırlanıyor. Geçmiş yıldan en iyi anıları alarak, başarılı umut dolu bir yeni yıl diliyorum.”
Bu yazımı hazırlamak için bana materyal gönderen, vakıf sekreteri Sumru Özbaş’a teşekkür ediyorum.
Hoşça kalın!
İlter Gözkaya-Holzhey
Daha fazla bilgi almak için broşür isteme adresi:
www.stiftung-egitim.org
