EDEP YAHU!

ABONE OL
18:09 - 01/10/2020 18:09
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

EDEP YAHU!

Bir kişi donanımlı, bilgi sahibi olmadan hak etmediği makamlara geliyorsa mutlaka başka güçlerin desteğini almak zorundadır.
Destek veren karşılığını almak için destek verir.
Asıl yöneten o desteği verendir.
Yani ”Davulu onun boynuna takar ama tokmak kendi elindedir.”.
Devleti yönetmeye soyunan kişiler devlet kavramında donanımlı, birikimli, deneyimli olması gerekir.
Bilgi ve edindiği bilgileri özümsemesi gerekir.
Eğer birileri başkalarının desteğiyle hak etmediği halde devlet yönetimine getirilirse o kişi kendisini o makama getirenlerin emrettiklerini yapar. 
Bu kişiler seçimlede devletin başına gelebilir, darbeylede devleti yönetme makamına gelebilir.
Tarihte bunun örnekleri çoktur.
Hitler gibilere seçimler bir araçtır.
”Birilerinin hedefe varmak için demokrasiyi araç olarak kullanmak istemesi gibi.”
Ama onbaşı Hitleri FÜHRER makamına getirenler Alman Endüstrisinin zengin sahipleridir.
Ürettiğini satacak pazar için Hitler’i yaratanlar arasında Yahudi kökenli sanayiciler de vardı.
Hitler iktidara gelince komünistleri, solcuları, demokratları bertaraf ettikten sonra Yahudi Soykırımı’nı yaptığında Alman Halkını üstün ırk diyerek onları kendine bağlayarak Tek Millet, Tek Devlet, Tek Führer! sloganıyla dünyayı kana bulamıştı 
Zamanla Hitler’i destekleyen güçler artık onu kontrol etmeye güçleri yetmemişti.
Hani Papaz  Martin Niemöller’i tutuklamak için geldiklerinde o papazı koruyacak etrafında kimse kalmaması gibi.
Türkiye’nin Hitler Almanya’sına  benzemeyen yanı;
    Türkiye bugün ekonomi k bakımdan iflas noktasındadır.
    Türkiye dünyada sayılı Silahlı Kuvvetlerden birine sahipken, Cemaat-AKP ortaklığıyla bugünkü TSK, hem moral, hem de güç bakımından ağır hasarlı durumdadır.
    Kumanda kadrosu Kemalist çizgiden uzak Suudi saflarında bir görüntü içindedir.

Türkiye’nin Hitler Almanya’sından ayrılan olumlu yanı ise;
    Aydın ve yurtsever kesim Atatürk Devrimlerine bağlı olarak dik durmaktadırlar.
    Milliyetçisi, dindarı, demokratı, aydını, gençliği, çağdaş yaşamdan yana kadınlarıyla ülke çıkarı için birlik içindedirler.
    Statlarda her türlü baskıya, korkutmaya, şiddete rağmen Alman gençleri gibi ”Heil Hitler! ” çığlıkları yerine ”İzmir’in dağlarında çiçekler açar!” sloganlarıyla, barıştan, aydınlıktan yana yeri göğü inletmektedirler.
    Namuslu sermaye laik, demokratik bir cumhuriyetten yana olduğunu her fırsatta söylemektedir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ”VİTRİN MANKENİ”dediği Başbakan Binali Yıldırım’ı Almanya’da alkışlayanlar yaşadıkları Almanya’nın Hitler dönemini inceleseler, hangi saflarda olduklarını anlar,
HAYIR’dan yana olurlardı.
Belki günü kurtarmak için Suudi Dinarı, Katar Riyali sarayın masrafını, ”evet ”mitinglerinin masraflarını, verilecek seçim rüşvetlerini karşılayabilir.
Ama unutmayın onları iktidarda tutan o ülkelerin yeraltı zenginliklerini sömürenlerdir. 
Suudiler olsun, Katar Emirleri olsun, Kuveyt’in El Sabah sülalesi olsun tarihte bugünkü iktidarın yeniden diriltmek istedikleri Osmanlı’yı arkadan vurmuş, Hıristiyan saflarında Mehmetçiklerin başını keserek onlara satmışlardı.
Yarın, bu Yeni Osmanlıcıları haydi haydi satar.

AKP, BOP ve KAP projesinin ürünüdür.RTE, ABD’nin CİA görevlilerince seçilip, Türkiye’deki Laik Cumhuriyeti  yıkma göreviyle bu göreve getirilmiştir.
PKK ile Oslo’da anlaşarak Güneydoğu ve Doğu Anadolu’nun önemli bölümlerini PKK denetimine devretmiş, Kandil’den gelen teröristleri Çadır Mahkemelerinde aklayan yine AKP iktidarıydı.
AKP-Gülen Cemaati ile Türk Ordusuna, bilim adamlarına, aydınlara, gazetecilere yani Türkiye’ye kumpası birlikte kurdular. İktidarı paylaşamadıkları için ortaklığı bozmak zorunda kalarak birbirlerinin kirli çamaşırlarını ortaya saçtılar.
Devleti parsel parsel sattılar, yolsuzluk, rüşvet skandalları dört bakan, RTE ve çocuklarının da içinde olduğu kişilerin marifetleri canlı, gerçek belgeli kanıtlarıyla ortaya çıkarılmasına rağmen mecliste AKP çoğunluğu ve Bahçeli sayesinde kapatılmak istendi.’
15 Temmuz Kalkışması anlaşılıyor ki AKP’nin MİT’in ve Hulisi Akar’ın kontrolüyle yapılmış bir senaryo olduğu gerçeğini ortaya çıkarmaktadır.
Meclis Araştırmasının başına Fetöcü biri getirilerek AKP’nin katkısı yine Bahçeli desteğiyle karartılmak istenmiştir.Her kurumda Fetöcü diye binlerce insan tutuklanırken AKP içindeki Fetöcülere itiraflarından korktukları için şimdilik dokunamamaktadırlar. 
Dönemin Genel Kurmay Başkanı Özel; Musul Konsolosluğunu basacaklar. Hem itibarımız için hem bölgesel çıkarlarımız için orayı takviye edelim, basılmasına engel olalım.” uyarısına Erdoğan;
”Sayın komutanım, IŞİD bize böyle bir kötülük yapamaz, siz başka işlerle uğraşın” Diyerek TSK’yi 
bilerek engellemiştir.
Hele Cumhurbaşkanı olabilmek için geçerli diploması olmadığı için her şeyi kaybetme korkusuyla yeni tek adam Anayasasında üniversite diploması şartını kaldırtmıştır.
PKK-Gülen Cemaati, IŞİD’le birlikte kurdukları ortaklıklar ortadayken sadece kendini ve ailesini kurtarmak için istediği Padişah-Halife olma isteği hesap verme korkusundandır.
HAYIR diyenleri PKK, Fetö, IŞİD  teröristleriyle birlikteler diye gerçeği saptırmasına verilecek yanıtsa;
EDEP YAHU! olur.

 Yıldız AKALIN

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.