EDEP YAHU!

ABONE OL
18:07 - 01/10/2020 18:07
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

EDEP YAHU!
 
Türkiye’de AKP Genel Başkanının ender doğru tespitlerinden en önemlisi artık; her şey, at izi it izine karışmış” demesidir.
Sadece FETÖ konusunda değil, Türkiye’de birçok olayda; ‘’at izi it izine karışmıştır.”
 
Yandaş ve yanaşma medya; dün TV kanallarında Erdoğan’ın neredeyse esamesi okunmazken hepsi koro halinde;
”Sayın Fetullah Gülen Hocaefendi …” Diye başlayıp, saygılarını, minnetlerini sıralarken biz, bu ilkokulu dışarıdan bitirmiş, imamlık sınavını bile başaramamış bir vaizin kerametinin kaynağını bulamazdık.
 
Toplumun yapısına göre vaazlar verirken birdenbire coşup, salya-sümük ağladığı tarikat toplantılarındaki tapınma derecesinde görüntülü kasetleri elden ele dolaşıyordu.
Hatta AKP Genel Başkanı bile devletin tüm olanaklarıyla oluk gibi akıtılan devlet parasıyla düzenlenen Türkçe Olimpiyatlarında: ”Bitsin artık bu hasreeet!” Diye yakaran bir sesle Güleni Türkiye’ye dönmeye çağırıyordu.
Hatta Gülen anısına para bile bastırdılar.
Gül Çankaya’ya oturduğunda ilk işi Dışişlerinin tüm birimlerine; ”Gülen Hocaefendiye, okullarına her türlü desteğin verilmesi…” Emrini vermek olmuştu.
 
Bakanlar, bürokratlar Gülen adını duyduklarında AKP Genel Başkanını görünce üzerindeki iliksiz, düğmesiz cübbesini iliklemeye çalışan Danıştay Başkanı gibi saygıyla önlerini iliklerlerdi.
 
Hatta Anayasa Mahkemesi Başkanının AKP’nin genel Başkanına imam hatipli mahcubiyetiyle eğilmesi bile milletvekillerinin Gülen adını duyduğunda eğilip bükülmeleri yanında önemsiz kalırdı.
 
Mecliste FETÖ soruşturmasını oldu-bittiye getiren eski savcı Reşat Petek, Güleni eleştirenlere TV kanallarında şiddetle karşı koyduğunu yandaşlar isterlerse You-Tube den görüntülü olarak izleyebilirler. Daha nice AKP yöneticilerinin methiyelerini bile ibretle izleyebilirler.
 
AKP iktidarında birlikte planladıkları kumpaslarla devleti bir kabile devleti durumuna getirmelerini, yandaşlarından ve Goebbels taktiği ile hafızasızlaştırdıkları yığınlardan saklamak için her türlü kirli ve gerçek dışı yollara başvurmaktalar.
 
Gülen Cemaatinin amaçlarıyla AKP’nin amaçları aynıydı.
Devletin Güvenlik kurumlarının belgeli raporlarını AKP kavrayamadığı için değil aynı hedefi amaçladıkları için dikkate almadı.
 
Laik Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkıp yerine ikisinin kafasındaki ucube bir din devletini kurmaktı.
 
FETÖ, AKP’nin ve tutucu kadrolarının iktidara tek başına ilk geldikleri günün şaşkınlığı geçtikten sonra servet, rüşvet, şaşaalı bir müsrif yaşam zaaflarını Cumhuriyet Devletinin tüm kazanımlarına ve kaynaklarına aç kurtlar gibi saldırmalarını beklediler.
 Onların, dini de suçlarına talanlarına kamuflaj olarak kullanmalarını inkâr edilemeyecek görüntü, ses ve belgelerle kayda alıp onları saf dışı bırakacak, iktidarı ele geçirerek Humeyni gibi Türkiye’ye dönecekti.
 
17-25 Aralık, AKP’nin ve Erdoğan ailesinin altından kalkamayacağı, hepsi de yalanlanamayacak suçların belgelerle kanıtlı suçların dünyaya duyurulmasıydı.
Bu kanıtlar, Ergenekon, Balyoz, Casusluk davaları gibi sahte ve yalan değil gerçek kanıtlardı.
Gerçek oldukları için tapeleri, görüntüleri incelettirmediniz.
 
Böylesine bir skandal sonucunda dünyanın her tarafında bir siyasi partinin değil iktidarda kalması, siyaset sahnesinde bile kalması olanaksızken AKP’nin iktidarda kalması muhalefetin pasifliğindendir.
AKP ve onun siyasal kadrosu ne yerlidir, nede millidir.
 
1. Dünya Savaşında Ortadoğu’da sınırları çöl kumlarına çubukla çizilen kabile devletçiklerinin yeraltı kaynaklarını sömürmek için Osmanlıdan kopardığı ve 2. Dünya Savaşından beri de engel saydığı Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra Türkiye’nin, bağımsız, laik, modern yapısını da bu kabile devletçiklerine dönüştürmek için Beyaz Sarayın izniyle kurulmuş bir partidir.
 
Genel Başkanı da Beyaz Sarayca atanmış eş başkan olarak rütbesiz askeridir.
 
Dün APO’yu, Barzani’yi, PYD çete başı Salih Müslim’i saygı ve sevgide yere-göğe sığdıramadığı stratejik ortakken, milliyetçiliği ayaklar altına alırken, AKP’nin, Bahçeli’nin, Destici’nin yandaşlarınca yaşlı bir Kürt kadınının cenazesine saldıracak kadar azgınlaşmasına dünyanın tepkisinin çoğalması ile kerhen eleştirmeleri inandırıcı olmadı.
 
Demokratik hakkını savunan iki eğitimcinin açlık grevine bile yüzlerce polislerle coplarla, tomalarla müdahale ederken   başkentin göbeğinde bu insanlık dışı saldırganlara neredeyse rica eder gibi yaklaşımınızdaki çifte standartı nasıl kapatabilirsiniz?
Zaten içişleri bakanı ile saldırganın birlikte resmi her şeyi açıklıyor.
 
IŞİD’e yardımdan, FETÖ’nün damatlarınıza, milletvekillerinize, bakanlarınıza uzanan birlikteliğini kanıtlayan, araştıran gazetecileri, siyasetçileri OHAL ve denetimsiz Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) tutsak ederek gerçekleri karartamazsınız.
 
Okulları, camileri, orduyu, yargıyı, medyayı suçlarınızı ört-bas etme aracı olarak kullanmakla hem ülkeye hem insanlığa hem inananlara verdiğiniz zarar artık ülkeyi parçalama noktasına getirmiştir.
 
Bu duruma, yıkıntıya, çürümüşlüğe suskun kalanlara da;
EDEP YAHU!  Diyoruz…  
 
Yıldız AKALIN

 

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.