DÜŞÜK YOĞUNLUKLU FAŞİZMİN SONU MU?

ABONE OL
11:48 - 23/10/2020 11:48
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

DÜŞÜK YOĞUNLUKLU FAŞİZMİN SONU MU?

İdeolojik kavramlar, her toplumun siyasal davranışlarına, geleneklerine ve sosyolojik yapısına göre kendine özgü özellikler taşıdığının anlaşılması gerekir ki, düşünce ona göre şekillensin ve ona göre yönümüzü, yöntemimizi doğru belirleyebilelim. Örneğin Avrupa’da yaşanan faşizm veya demokrasi süreçleri Türkiye’de yaşananla çok farklıdır. Her şeyden önce sınıfsal farklılıklar vardır. Ama özünde faşizm dünyanın her yerinde bir baskı yönetimidir. 

Avrupa da sanayi devrimi ile kiliseden kurtulan toplumda sınıfsal bilinç güçlendi. Süreç çok çetin geçti ve 20. YY’da hortlayan faşist dönemde en ağır bedeller ödendi. Ya bizde?

Osmanlının bitimi ile kurulan Cumhuriyet dönemi dahil bizde Avrupa gibi bir süreç hiç yaşanmadı. Hilafete dayalı sultan yönetiminin yıkılmasının ertesinde kurulan Cumhuriyet, ideolojik olarak laik ve demokratik toplum yaratmayı hedefledi, sınıf bilincinin gelişmesi gerekiyordu., sosyalist düşünceyi merak etmeye başladı.

Doğal olarak yeni sistem, tarihten gelen geleneksellik nedeniyle, kendine özgü karşı devrimi de karnında taşıdı ve Cumhuriyetin kuruluşundan yaklaşık 30 yıl sonra çok partililiğe geçmekle, karşı devrim ilk meyvelerini de toplamaya başladı. Türkiye’de toplumsal yapının göçebe, din-tarım toplumundan gelmesi üzerine vuku bulan kendine özgü bir faşizan yönetim oluştu. Bugüne kadar zaman zaman faşizmin ağır faturalarını yaşadık. 

2017 yılında gerçekten yeni bir sürece girdi Türkiye. Cumhuriyet’in kurulan kurumlarının işlemesi ve gelişmesi için siyasal sisteminde Cumhuriyet Halk Fırkası ile öncülük edip çok partiliye geçmesi çok önemliydi. CHP’nin öncülük ettiği dönemi dikta ile suçlayanların, sistemi 2017’ de çok partiden tek partiye dönüştürmüş olmalarının siyasal literatürde ki anlamı, Büyük Yalan’’ olsa gerek. (Almanya ve İtalya faşizminin de kendine özgü, Büyük Yalan’’ları olmuştu.)

Türkiye’nin şimdiye kadar yaşadığı faşizan dönemleri bir anlamda düşük yoğunluklu geçti. Değiştirilen sistemde, uygulamalar faşist baskıların daha da ağırlaşacağını, düşük yoğunluğun artık gerilerde kaldığını gösteriyor. Muhalefetin ve bireylerin artık kendine yabancı olmaktan kurtulması ve tarihi iyi okuması, ona göre de yöntem belirlemesi gerekiyor.

Zekeriye Uçar

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.