0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

2010 Dünya Futbol Şampiyonası grup eleme maçları iki sene önce büyük bir heyecan ve umutla başlamıştı Milli Takımımız için, ancak bu heyecan İspanya’ya iki kez yenildikten sonra benim Güney Afrika’ya gitmemiz konusundaki umutlarım ve hem de heyecanım da maalesef sona ermişti. Ne var ki, ne umutları tükenen ne de matematiksel hesaplar yapmayı elden bırakmayan biri vardı o da; Sevgili Fatih Terim’di. Ama o da en sonunda anladı ki, futbol skorla oynanır ancak hayata geçmeyecek olan varsayımlarla oynanmaz diye! Nitekim Fatih Hoca Milli Takımımızı 2010 Dünya Şampiyonasına taşıyamadığı için kendi sonunu da çizmiş oldu.

Ne üzücüdür ki, futbolda bizlerden çok daha alt düzeyde olan ve bizim 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda elde ettiğimiz başarıyı sağlayamayan İtalya, Fransa, İsviçre gibi birçok ülkenin milli takımları şu anda Güney Afrika’dalar. Hatta yarı final oynadığımız ve elimizden kaçırdığımız Almanya’da orada. Ancak o gün karşılaştığımız Almanya yok olmuş adeta futbolun en güzel örneklerini veren bir ekip haline gelmiş adeta.
Almanya’nın ilk maçında Avustralya’ya karşı oynadığı oyunu görünce bu takımın finale kadar çıkabileceğini söyleyebilirim ancak Futbol Sürprizlerle dolu bir oyundur unutmamak gerekir!
Bir kaç yıl önce Fenerbahçe Futbol Kulübü’nde adeta kovulan Joachim Löw’ün takımı şu ana kadar turnuvanın en güzel futbolunu oynayan ekip olma şansını yakaladı bile…
Alman Milli Takımı kaldı ki, bir Avrupa karması haline gelen ve genç oyunculardan kurulu ve yaş ortalaması hayli düşük bir ekip olma özelliği de taşımaktadır. Oldukça genç bir kadrodan oluşan bu ekipte, ayrıca Türk, Polonyalı, İtalyan, İspanyol asıllı oyuncuların bulunması da dikkatlerden kaçmıyor!
Önümüzdeki Sonbaharda 2012 Avrupa Şampiyonası elemeleri için Berlin”de karşılaşacağımız Alman Milli Takımı, bu maçlarda bize oldukça zor anlar yaşatacağını daha şimdiden belli etmeye başladı.
Evet, Güney Afrika’da devan etmekte olan 2010 Dünya Futbol Şampiyonası’nda Türk Milli Takımımızın olmamasının üzüntüsünü hep yaşıyoruz. Artık kendi yeteneklerimizi kendi insanlarımızla başarayı ulaştırabileceğimize inancım daha da artmaya başladı. Türkiye Süper Ligi’nde oynayan futbolcuların ve görev yapan yerli antrenörlerin Türk futbolunun gelişimine yaptıkları katkıları yeniden gözden geçirmemizin zamanı geldi de geçiyor bile…!
Ulusal Takımımızı mutlaka kendi içimizden çıkan bir, ya da birkaç yerli hocanın birlikte çalıştırmalarının gerekliliğine inanıyor ve buradan bu düşüncemi tüm okurlarımla paylaşmak isterim.
Ulusal takımımızı bundan sonraki Dünya Futbol Şampiyonaları’nda sürekli mücadele ederken seyretmek dileklerimle.
En içten saygılarımla…