DÜNDEN BUGÜNE AKP VE ERDOĞAN

ABONE OL
18:04 - 01/10/2020 18:04
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

DÜNDEN BUGÜNE AKP VE ERDOĞAN

Graham Fuller, ABD Düşünce Oluşturma Örgütünün daimi üyesi, ABD Haberalma Örgütünün (CİA) eski başkan yardımcısı ve yazar.
2001 Yılında Türkiye’nin geleceği konusunda bir yazı yazıyor;

” Türkiye yakın bir gelecekte iki partili bir temsil sistemine gebe.Kökleri geçmişe dayanan ekonomik kriz, iktidardaki koalisyon partilerinde büyük deprem yaratacak. Fazilet Partisinden kopan bir grup ılımlı İslamcı geniş tabanlı bir siyasi oluşuma gidecek. Bazı etkin siyasetçiler,partilerinden istifa ederek bu oluşuma katılacak. Yeni oluşum kartopu gibi büyüyüp gelişecek. ılımlı İslamcılar iktidara gelecek.
Ilımlı İslamcıların yanında İslami söylemlere ters gelmeyecek ılımlı bir sol parti de Meclis’e sokulacak”

Daha AKP bile kurulmamış. Fuller geleceği söylüyor.
Bu adama gaipten haberler mi geliyor?
Doksanlı yıllarda BOP Projesi oluşturulurken bu projenin Türkiye ayağı için Truva Atı olacak bir siyasi parti oluşturulacaktı.
BOP Projesi aslında Ortadoğu ve Kuzey Afrika için  hazırlanmış ABD’nin imparatorluğuna takoz olacak iktidarlar yıkılacaktı.
Önce Erbakan’ı düşündüler o Truva Atı olmayı reddetti. Onu alaşağı ettiler.
Sonra Ecevit’i denediler o da reddedince Bahçeli, Kemal Derviş ve Ecevitlerin manevi evlatları Hüsamettin Özkan ihanetiyle koalisyon hükümeti yıkılarak Ilımlı İslamcıların önü açıldı.

Graham Fuller’in kerameti gerçekleşiyor ve AKP yüzde 35 oy oranıyla parlamentonun yüzde 60 oranında milletvekiliyle tek başına iktidar oluyordu.

Baykal’ın hükümet ortağı olduğunda seçim yasasının değişmesini isteyen partili arkadaşlarına; ”Bu seçim sistemiyle bir kez de biz iktidar olalım.”  Derken Baykal o seçim sisteminden bir ABD, projesi bir siyasal İslamcı partinin yararlanacağını hiç hesaplamamıştı.

ABD, AKP’den iktidar lütfünün bedeli olarak Irak’ın işgali için ABD askerlerinin Türkiye’de konuşlanması  için meclisteki yeter çoğunluğu ile tezkereyi  geçirmesini istedi.
Ama, AKP içerisindeki yurtsever Milli Görüşçüler teskereye hayır oyu verince, tezkere hevesi AKP’nin kursağında kaldı.
AKP çuvallamışken Baykal devreye girip, Muhtar bile olamayacak Recep Tayyip Erdoğan’ı şişeden çıkardı. Baykal’a göre Tayyip Erdoğan iki senede silinecekti.
Erdoğan silinmedi ama Gülen-Erdoğan ortaklığı Baykal’ı kasete sararak sildiler. 

Sonra TSK’de, Medya’da, Yargıda, Yasamada, Bürokraside, Üniversitelerde, Eğitimde GÜLEN Cemaati ile kurulan kumpaslarla muhalifler, Atatürkçüler, aydınlar ya görevlerinden alınıp açlığa, ya da toplama kamplarında etkisiz hale getirildiler. 
Onlar için ortak düşman; Laik, demokrat, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve onun askeri, aydını yazarı, bilim adamı ve yurttaşlarıydı.
Bu düşmana karşı yeri geldi Fetö ile, yeri geldi ABD ile, yeri geldi uluslararası İslamcı terör örgütü Müslüman biraderlerle, yeri geldi PKK ile, yeri geldi Barzani ile, yeri geldi PYD ile ittifak yaptı.

Emperyalizmin yeni dünya düzenini kurmak için dökülecek kanın eş başkanlığını yapmak gerekiyordu onu da seve seve yaptı.
Bütün bunlar Türkiye’nin bekası için değil bir kişinin, AKP Genel Başkanı’nın bekası için yapılıyordu.
AKP, iktidara gelmeden komşularıyla sorunu olmayan ve bölge şöyle dursun dünyada saygınlığı olan Türkiye bugün bütün komşularıyla -Yunanistan hariç -kanlı bıçaklı. 

Türkiye çağdaş, demokrat, laik Cumhuriyet yerine aşiretler, tarikatlar, şeriatçılar koalisyonu bir Ortadoğu ülkesi durumundadır.

İktidar , bir zamanlar dünyada saygın gücü olan Atatürk’ün ordusunu, sınırlarını koruyamaz konumda göstererek, toplama İslami Terör örgütleriyle ülkenin sınırlarını koruma macerasına girmiş bulunmaktadır.
Bu durumu eleştirenlere terbiye sınırlarını aşarak bir sokak kabadayısı ağzıyla hakaretler ederek, küfrederek aklınca korkutmaya çalışmaktadır.

Tehlikenin boyutunu sadece CHP değil, ülkemizin yetiştirdiği TSK’nin eski komutanları strateji uzmanları uyarıyorlar;
”AKP’nin aslında bir seçim stratejisi olan ÖSO birlikteliği ile,  gelecekte Suriye topraklarında bir Kürt Devleti veya Özerk bir Kürt oluşumu Türkiye’nin Güneydoğusunda bir iç savaşın üssü olacaktır.”

Ege’de on altı adamızın işgali iktidarı ve AKP Genel Başkanı için BEKA sorunu olmuyor.
Suriye’de kendi hataları ile oluşan durumda Mehmetçik iktidarın bekası için ölüme gönderiliyor.
Bunları söyleyenleri de küfür, hakaret, tehdit ederek susturacaklarını sanıyorlar…

Senden korkan, senden beter olsun!

Yıldız AKALIN

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.