DÖNÜŞME, KOKUŞMA VE BAŞKALAŞMA!

ABONE OL
19:05 - 01/10/2020 19:05
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Evet Türkiye’de ciddi anlamda çok boyutlu değişim yaşanıyor. Olayın bu boyutundan ziyade; bu dönüşmenin, bu başkalaşmanın, bu yozlaşmanın, bu kokuşmanın, bu çürümenin sebepleri önemli!

Sahi, bu toplum nasıl bir hâle geldi?..İşte bunu düşünürken, Mustafa Saka’nın yazısı çekti dikkatimi… İşte dedim, bu çürümenin temelinde İsviçre Hastalığı var!..
Mustafa Saka; Dr. Serol Teber’in teşhislerinden yola çıkmış!..

Dr. Serol Teber, 1938 İstanbul doğumlu. İstanbul üniversitesi Tıp Fakültesi Nöro-Psikiyatri Kliniği’nde uzmanlık eğitimi alan Teber, 12 Mart sonrası Almanya’ya iltica etmiş. Yirmi yıl, psikiyatri kliniklerinde ve Düsseldorf üniversitesi’ne bağlı Mandeklinik Viersen’de çalışmış.
10’dan fazla kitap yazmış. Türkiye’ye döndükten sonra da yazmaya devam etmiş.

Tarihçi Heredot, günümüzden 26 asır önce, Kendi kentinden başka yerlere gidenlere, görülmeyen şeytanın eşlik ettiği söylenir diye not almış.

Demek ki, kendini bırakıp da başka bir yere giden insana bir tuhaflıklar oluyor, ki şeytan eşlik etti diye düşünülüyor diyor Dr. Serol Teber.

Göçmenlik üzerine ilk hekimâne çalışma, (İsviçre) Dr. Johannus Operius’a aitmiş; 1678’de, “Nostalgia oder Heimweh” (Geçmiş veya Vatan Sızısı) adlı bir kitap yazmış. çalışmak için Basel’e gelen bazı dağ köylülerinde zamanla iç sıkıntıları, sebepsiz korkular, gaipten ses duymalar, halüsinasyonlar, hezeyanlar, kusmalar, ishal ve mide rahatsızlıkları görülmüş.

İsviçre Hastalığı denmesi bu yüzden.
Fransız Dr. Larey, bu hastalığa yurtsama demiş… Daha ciddi bir çalışma, Avusturyalı Dr. Alain tarafından yapılmış. 1. Emperyalist Paylaşım Savaşı’nda Avusturya ordusuna esir düşen üç Müslüman Tatar’ı birbirlerinden ayırmış Dr. Alain.

Dillerini bilmedikleri Avusturyalı askerler arasında tutulan bu üç Tatar’da da depresyon, korku ve hezeyanla karışık bir tablo belirmiş bir süre sonra… Alman Psikiyatr GrepellinKökten Kopma Sendromu diye isimlendirmiş tabloyu. ise,

Sadece mekândan kopuş bile çok önemli. çünkü farklı bir psişik zamanı oluyor her mekânın; zaman akışı farklı oluyor. Akıştaki farklılığa anlam veremeyecek durumda olanların durumu daha da kötü! diyor Dr. Teber.

Her kas kasılmasının psikopatolojik bir öyküsü vardır demiş Wilhelm Reich.
Yaygın sırt, bel, baş ve mide ağrıları, içinde yaşandığı halde ait olunamayan bir yerde duyulan korkunun sonuçları. Bu kasılmalar, benliğimizin kendini bir zırhla örtme çabasıdır, dış dünyanın saldırılarına karşı bir tür koruma refleksidir. Görünmeyen, bilinmeyen düşmanın hep arkadan geleceği zannedilir; hayvanlarda da bu böyledir, önce ense kasları kasılmaya başlar” diye ekliyor.

Mustafa Saka’nın demek istediği özetle şu: Bu millet, ruh köklerinden koparılamadıysa da, fena halde örselendi!..Yerli kültürden yabancı kültüre adeta göçGöç olayı da, başlı başına bir travmadır!.. ettirildi!.

Herhalde bilirsiniz;Yerinden sökülen bir çam fidanı bile, eğer aynı yöne bakacak tarzda dikilmezse tutmaz ve kururmuş!..

Peki, köklerinden koparılan ve yönü Batıya döndürülen Türkiye ne yapsın?..
Ne yaptığı ortada!..Değişiyor!.. Dönüşüyor!.. Başkalaşıyor!..Yozlaşıyor!.. Kokuşuyor!.. çürüyor!..Yılbaşında, işte bu kokuşmayı yaşadı Türkiye!..

Şu parti bu parti ayrımına gerek yok. Her partinin yönetim kademesi gerçekte birbirinin aynı! Yaşam anlayışları, dünyaya bakışları, halka verdikleri anlam aynı!

Yani her partinin halktan kopuk ve mutlu azınlığın partisi olduğunu öteden beri yazarız… Her parti, halktan kopukluklarını örtbas etmek için, bir diğer partiye yüklenir!.. Halkın yoksulluğunu istismar ettiğini iddia ederler!..

Siz de yardım edin, biraz da siz istismar edin diyenlere diyecek söz bulamazlar!.. Ama, Yılbaşı dolayısıyla gördük ki, Etnik kimliği savunan partide, MHP’li CHP’li AKP’li de farklı değil. Nutuk dağıtımı yapıyorlar.. Hem garibanlara hem de ensesi kalınlara!..

Gün Sözü: İnsanlardaki farkı fark edebiliyorsan aldatılmazsın…

Prof. Dr. Nurullah Aydın
Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.