DOKUZ BENDEN, BİR SENDEN

ABONE OL
11:54 - 23/10/2020 11:54
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Şu rezilliğe bakar mısınız? İnsanın isyan edesi geliyor. On yıldır adamlar on kişiyi öldürmüşler ve ellerini, kollarını sallayarak dolaşıp aramızda yaşamışlar, kimsenin ruhu duymamış..! Mı acaba..? Gel de bu hain soruyu kendi, kendine sorma. Nasıl oluyor bu iş..? İç ve dış istihbarat bakımından dünyanın sayılı istihbarat teşkilatlarından birisine, belki de en gelişmişine sahip bir ülkede, sağ extrem grupların faaliyetleri hakkında gerekli bilgi alınamıyor. Ne dersiniz, olabilir mi böyle bir saçmalık..? Hem de, dünyanın parasını ödeyerek aralarına ajan sokulduğu halde..!

Şurası kesin ki, gerek istihbarat birimleri ve gerekse polis teşkilatı tarafından korunmuş bu caniler… 8’i Türk 1’i Yunanlı toplam dokuz döner büfesi sahibi kişiyi infaz eden ve üç kişiden oluştuğu iddia edilen..! Bu çete, en sonunda bir Alman vatandaşını da öldürünce işin rengi değişti. Hele, hele öldürülen bir de bayan polis olunca en kısa zamanda tespit ve teşhis edilip yakalanıverdiler. On yıldır tespit edilemeyen caniler, rekor sayılacak kadar kısa bir süre içinde yakalanıyor..! Bu nasıl iş..? Her Türk büfeci cinayetinden sonra kamuoyunun dikkatti, ya aile içi veya mafya türü hesaplaşma noktasına çekildi. Yunanlı büfecinin öldürülmesinden sonra insanlar biraz şüphelenir gibi olduysa da ” Eh. Bunlar güneyli olduklarına göre aynı törelere sahip olabilirler..” denildi ve geçildi.
Düşünebiliyor musunuz..? Polis cinayetini bile saptırmaya çalışıyorlar. Neymiş efendim; canilerden birisi, bir zamanlar kadın polisin babasının evin karşısındaki evde oturmuş da, aralarında kişisel bir sorun olabilirmiş..! İnsanların kafaları karıştırılacak ya… Cani yakalanmış, sorgusu yapılıyor. Böyle spekülasyonlara ne gerek var..! Polis kısa bir açıklama ile olaya açıklık getirebilir. Âmâ mesele o değil. Kamuoyunun dikkati asla iki noktada odaklanmasın isteniyor. Birincisi, herkeste hata olabilir ama polis teşkilatında asla..! İkincisi ise, dikkatleri Neonazi gruplardan saptırmak…
Bizde bir değim vardır ” Perşembenin gelişi Çarşambadan belli olur ” diye. Bu ve benzeri olaylara toplum alttan, alttan, uzun süredir sistematik bir biçimde hazırlanıyordu zaten… Yabancıları ve özelliklede Türklerle Arapları hedef alan medyatik tacizler o hale getirildi ki, Sarrazin’in yazdığı kitap yok sattı. Tüm kamuoyu araştırmalarında ” Sarrazin haklı ” diyenlerin oranı % 95’e kadar çıktı… Kamuoyunda her gün sistematik olarak işlenen konu ise, ya Entegrasyon veya Paralel Toplum oldu… Politikacısından, medyasına kadar, tüm etkili odaklar, yabancıları ve özellikle de Türklerle Arapları, uyumsuz, kriminal potansiyele sahip ve adeta Almanya’nın sırtında bir yük gibi göstermeye çalıştılar… Tabii; bunu açıkça ve adıyla sanıyla söylemediler ama öyle olumsuz yayınlar yapıldı ki, halk yabancıları öyle görmeye başladı. İşte; yaratılmış olan böylesi bir iklimde, on yılda 9 yabancı katledilmiş, kimin umurunda..! Hele, hele bu cinayetler, belli aralıklarla ve değişik eyaletlerde işlenince, dikkatler iyice dağıldı, değişik değişik nedenler uydurmak ve toplumu bunlara inandırmak daha da kolay hale geldi…
Şimdi gelinen noktada en çok politikacılara gülüyorum… A’dan Z’ye hepsi ( içlerindeki, hem dün, hem bugün, sağduyulu olanları tenzih ederim ) ne kadar güçlü rol yapabilen oyuncular olduklarını ortaya koyuyorlar… Hele, Rheinland Pfalz Eyaletinin Başbakanı Kurt Beck. Hatırlar mısınız? Ludwigshafen şehrinde, içinde Türklerin oturduğu bina kundaklanmış, insanlar ölmüştü. O olayda, daha tahkikat sürerken olay yerine gelen Eyalet Başbakanı Kurt Beck ve yanında Federal Uyum Bakanı Böhmer, polis barikatlarının dışında televizyon kameralarına ne demişti..? ” Olay aşırı sağ grupların işi değil..! ” Biz de bir yazı yazıp, ” Henüz tahkikat sürerken siz bunu nereden biliyorsunuz..? ” diye sormuştuk. On yıldır işlenen cinayetlerin sorumluları Neo-Naziler çıkınca, aynı Kurt Beck, Federal Meclisin tahkikat komisyonu kurmasını talep ediyor… Bu talep, binalar kundaklanıp insanlar diri, diri yakılırken yapılmalıydı, şimdi çok geç Sayın Beck..!
Gerek bazı popülist politikacıların ve gerekse aynı çizgideki medyanın, umalım bu olayla biraz akılları başlarına gelmiştir… Yabancıları ” Günah Keçisi ” yapmaktan vazgeçeceklerini hiç sanmıyorum ama, gerek istihbarat birimleri ve gerekse polisin daha dikkatli kontrol edilmesi, tarafsız olması gibi konularda duyarlı olacaklarına inanmak istiyorum…
Son bir soru… On yıldır, tahkikatlar sürerken acaba hiç bir polisin aklından Neo-Nazi internet sitelerine girmek geçmemiş mi..? Adamlar dönerci cinayetleri ile ilgili şarkı yapmışlar şakır, şakır yayınlıyorlar..
Kalın sağlıcakla efendim.
 
M. Deniz Olcayto   

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.