DİNGONUN AHIRI

ABONE OL
11:47 - 23/10/2020 11:47
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

DİNGONUN AHIRI

Bu deyimi duymuşsunuzdur; Atlı Tramvaylar 1884 yılında İzmir, Konak hattına
İstanbul’da 1896 Azakkapı-Beşiktaş hattını açıyorlar, taki 1914 yılında elektrikli sisteme geçene kadar. Daha önceleri tramvaylar raylı bir sistem üzerinde bu hatlarda çekiliyor, tamamıyla hayvansal güce ihtiyaç duyuluyordu, atların ve katırların çektiği sadece tramvaylar değil, posta ve yolcu taşımada da kullanılıyordu.

Tüm gün çalışan bu zavallı hayvanlar, beli yerlerde olan ahırlara teslim ediliyor, hayvanlar burada dinlendikten sonra ikinci gün tekrar işe koşuluyormuş. Bu ahırlardan en meşuru, İstanbul Galata’da bulunan aynı zamanda yanında meyhanesinde olan, Dingo’nun ahırı. 

Dingo meyhaneci olduğundan gelenle kadeh kaldırıyor, gidenle kadeh kaldırıyor tüm gün sarhoş geziyormuş. Yorgun atları ahıra getiren seyisler meyhanede, bir iki tek atıp eve gidiyorlar ikinci gün gelip bir atı arabalarına koşup tekrar işlerine gidiyorlarmış. 

Aradan geçen zaman içerisinde, işler öyle sarpa sarmaya başlamış ki hangi at, yorgun hangi at dinlenmiş, bilinmeden biri getiriyor, öbürü götürüyor bir hâl almış, bazen bir hayvan iki üç vardiya işe koşulduğu oluyormuş. Bu olay dönemin yetkililerine kadar gitmiş, dönemin Kadısı olaya el koyup, tüm seyisleri tutuklatmış.

Dingonun ahırını başka bir Kâhyaya vermiş. Bu arada uyanık bir seyis; Kadı Efendi, Kadı Efendi bunu bana yapmayın ben hep dikkat ederdim ben suçsuzum bunu size ispatlarım deyince, Kadı nasıl ispatlayacaksın söyle bakalım! Bana bir sene müddet verin, ben atı kanatlandırır uçmayı öğretirim demiş.

Kadı; pekiy bunu serbest bırakın bir sene sonra göreceğim bu at uçacak mı uçmayacak mı deyip mahkeme salonunu terk etmiş, serbest kalan seyisin yanındaki arkadaşı ulan sahtekâr atı nasıl uçuracaksın? at hiç uçar mı deyince uyanık seyis ammann senin düşündügün şeye bak, bir seneye kadar ya at ölür ya da Kadı, belki de ben ölürüm demiş ve serbest kalmış.

 Bizim memleketin hâli aynı bu misalde, kim kime dum duma, kimin eli kimin cebinde, yanı başımız Dingonun ahırına dönmüş. Bir ülke gelip bir örgüt gidiyor. Eğitim sistemimiz hallaç pamuğuna dönmüş, gelen değiştiriyor giden değiştiriyor.

Sahi ne olacak bu memleketin hâli?

Ali Sönmez

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.