Didim’de Barış Rüzgârı

ABONE OL
19:05 - 01/10/2020 19:05
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Yurtta barış, cihanda barış.

Savaş, gerek olmadıkça bir cinayettir. [Mustafa Kemal Atatürk]
Bütün Ege tatil yörelerinde Barış Şenlikleri büyük bir coşku ile kutlandı.
Didim’de ondördüncü Barış Etkinlikleri Ege rüzgârı gibi güzel ve sıcak esti.
Yine çocuklar barış için resimler çizdiler. Gençler birçok spor dallarında gösteriler yaptılar ve koştular.
Belediye Başkanı Mümin Kamacı Barış Meşalesi yakılmasından sonra halkına şöyle seslendi:
“Barış için yıllardır bu meşaleyi yakıyoruz. Umarım bu çabalarımız sonuçsuz kalmaz.”
Yürüyüş müzik eşliğinde dev Atatürk posteri ve Türk Bayrağı ile büyük bir coşku içinde başladı.
Aytepe’de son bulan yürüyüş Yalı Caddesi’nde görülmeğe değerdi. Çevredeki tatil yapan yerli ve dışardan gelen turistler, işletme sahipleri alkışlarla barışa özlemlerini gösterdiler.
Resim ve heykel sergileri Dünya Barış Günü’nü simgeliyordu. Arzu ve umut barışı her haliyle Didim’in sınırlarından aşırmaktı.
Geleneksel tekne turlarında beyaz güvencinler uçuruldu. Kimbilir belki güvercinin biri Berlin’e gelmiştir. Türk güvercinlerinin (Türkentauben) türk işçileriyle Batı Avrupa’ya geldiği söylenir.
Didim’de bulunan bütün sorumlu aydınlar, kuruluşlar, dernekler basın ve medya, politikacılar kendi aralarında barış örneği sundular. Eleştiriler basında medenice yapıldı.
iltergh-14-09-a.jpg
Devlet Büyükleri de Didim’in yolunu tuttu. Marine Yat Limanı’nı
bir gün önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan açmıştı.
Şenlik olurda müzik olmaz mı, katılımcılar seçmede zorlanıyordu.
Halk müziği, klasik müzik konserlerinin yanısıra tanınmış birçok şarkıcılar ve sanatçılar Didim’i şenlendirdiler, bilhassa gençler coştular. Ama Lilie Marleen söylenmedi.
Yunanistan’dan gelen Samos Halk Oyunları Ekibi’nin gösterileri övgü topladı.
Temiz Toplum panelinde en çok ilgiyi CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu gördü. Paneldeki konuşması şöyle özetlenebilir:
İnsanlık uzun yıllar sonunda demokrasi idaresinde karar verdi. Özgürce konuşabilmek, basında özgürlük demokrasinin temel taşıdır. Hür düşünen bireylerin oluşturduğu toplumlar kolay kolay yıkılamaz.
iltergh-14-09-b.jpg
Bedel ödemeyen toplumlar başkaları tarafından yönetilmeye mahkumdur. Benden olmayan hapislere atılırsa, işkence görürse toplumsal barıştan bahsedemeyiz.
Emeklisi, genci, kadını, erkeği, çiftçisi, esnaf ve işçisi, kısaca toplumun her ferdi demokrasiye katılmalıdır. İktidara geldiklerinde tüm aile fertlerinin faydalanacağı aile sigortası başlatacaklarını söyleyerek sözlerini bitirdi.
Onuncu Yıl Marşı ile, adeta bir düğün şenliği niteliğinde Cumhuriyet Halk Partisi’ni temsilen bir dolmuşta bant çalarak Deniz Baykal’ın Didim’e geleceği bildirildi.
Onuncu yıldan sonra orada kalınmışsa, halâ onunla övünmeyle yetiniliyorsa, sevgili şair dostlarım lütfen, yeni sözler yazınız. Artık yeni şeyler söylemek gerektir …
Neyse CHP genel Başkanı’nın yaptığı açılışları, basından öğrendik. Pazar yeri, itfaiye binası ve içindeki afet binasının açılışını yaptı. Sonra Akbük ilçesini ziyaret etti.
Çok önceden Şairkadınlar barış için buluşup, şiirlerini seslendirmişlerdi.
Açılış konuşmasında her sene organizede emeği geçen ve Belediye Meclis Üyesi olan Özlem Girgin Aydın konuklarına şöyle hitap ediyordu.
“Didim, Akköy, Akbük gibi binlerce yıllık kültürün ana yollarının kavuştuğu sacayağında, bu üçgenin tam da ortasında Apollon’da, ŞİİRKENT’imize hoşgeldiniz”. Sonra Akköy Dergisi yönetmeni Güven Pamukçu’yu açılış için mikrofona davet etmişti.[*]
Şairler hep birlikte şöyle haykırıyordu:
savaşların ilk kurşunu
önce bir anaya değer
yavaş yavaş kan akıyor
kan değil kadın akıyor
düştüğü her yeri yakar gözyaşım
benim vatanım sensin oğul
kim inanır kendimle barıştığıma
halâ anne olmak istemiyorum
seyrediyorlar şeytanın aynasında yüzlerini
ameli-kanlılar Ortadoğu’da
siz ve ben … ben ve o … eşitiz
bütün alanlarda: barış işte bu!
düzenleyen Ayten Mutlu
Şair Arife Kalender tarihçileri şöyle göreve çağırıyordu:
nerdesiniz tarihçiler
yazacak mısınız şimdi
yazacak mısınız
bir savaşta annesine
ve kız kardeşine tecaviz edilirken
onların çığlıklarıyla cinselliği öğrenen
bir oğlun gözlerindeki öfkeyi …
 
Şenlik esnasında 1 Eylül Dünya Barış Günü Birleşmiş Milletler tarafından 1984 yılında kabul edildiği unutulmamalıdır.
30 Ağustos Zafer Bayramı’ndan sonra bugünün anlamı daha iyi anlaşılıyor.
1 Eylül 1939 yılında İkinci Dünya Savaşı’nın başlangıcıdır. Aynı günde Danzig’te (Gdansk), bu günü anma törenlerinde savaşa sebep olan Almanya ve savaşmak zorunda bırakılan Rusya ve Polonya başbakanları da, elimizden gelen herşeyi yapalım ki, bir daha savaş olmasın, diyorlardı. Televizyon yayınlarını dikkatle izledim. Dünya’da hiç bir zaman savaş olmasın demiyorlardı, diyemiyorlardı. Avrupa’da bir daha savaş olmasın, demek istiyorlardı herhalde, Zira savaşlar dünyada, bilhassa islam ülkelerinde devam ediyor.
Barış için en az iki kişi, iki taraf gerekir. Tek taraf barış uygulayamaz. Önce birey kendi içinde kendisiyle barışık olmadan barış sağlanamaz. Öyleyse devletler, ülkelerde önce kendi içinde barışı yaşayabilmelidir.
iltergh-14-09-c.jpg
Küresel barışın önündeki en önemli engel savaştan çıkar sağlayanların bulunmasıdır. Aslında öyle sananlar var. Çünkü savaşların kazananı olmaz, savaşlardaki kayıp dünya insanlık toplumunun tamamının kaybıdır.
Savaşa sebep olanlar ancak yeryüzünde var olan hammaddenin, paranın ve varlığın kör ettiği canavarlardır, onlar insan olamaz.
Barışa özlemle, ama bütün dünyada,
Hoşça kalın!
 
 
İlter Gözkaya – Holzhey 
Emekli Öğretmen
 
 
[*] bakınız: www.ha-ber.com arşiv: İlter Gözkaya-Holzhey
Edebiyat Günleri, Onur Konukları
Kaynak:
Mavi Didim Gazetesi ve www.mavididimgazetesi.com
2 Fotoğraf, Kılıçdaroğlu ve Belediye Başkanı yürüyüşde:H.Çalışkan
Akköy Edebiyat Dergisi, Eylül-Ekim 2009
 

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.