DİDİM ADD’NİN TEKNE TURU

ABONE OL
18:10 - 01/10/2020 18:10
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

DİDİM ADD’NİN TEKNE TURU

Didim Atatürkçü Düşünce Derneği tekne gezisine ilgi oldukça büyüktü. Üst katta gençlere disko ve koylarda yüzmek isteyenlere uygun şezlonglar konmuştu.

Alt katta dernek üyeleri ve dostları tanışma konuşma imkânı buldu. Türkiye’de binlerce insanın tutuklanması, gözaltılar ve şehit haberleri üzüntü veriyor. Hiç değilse tur esnasında acıları, ıstırapları geçici de olsa silen süpüren, insanı deli eden Ege rüzgârına bırakmışlardı.

Türkiye bir sınav geçirdi, muhaliflerin düşman sayılmayacağı, iftirayla yok edilmeyeceği bir gelecek umudu vardı katılımcılarda.

Sık sık onuncu yıl marşı, mavi gözlüm neredesin, şarkılarıyla Ege Denizi titriyordu adeta. Ülkenin sahibi hepimiziz diyorlardı.

Konuştuğum yazar, çizerler Berlin ADD’ye selâm ve sevgilerini iletiyorlar. Artık dijital yüzyılı aynı düşünce ve sevdalıları biri birine çok yaklaştırmıştı.

Denizin bin bir çeşit mavi ve yeşil tonlarında el değmemiş, bakir koylarda, bu günlerde Berlin’de Eylül ayında yapılacak Belediye seçimleri için çalışan dostlarımı düşündüm, gönlümde onları taşıdım.

Kıyı ilçelerden yüzölçümü en büyük olan Didim’de koylar gezmeyle bitmiyordu. Şehri koruyan bilinçli toplum, yerli ve yabancı turistler gelmeden taşıyan sivil kuruluşlar ilçeyi tüketime hazırlıyorlar.

Bu yıl yerli turistler daha bilinçli, bilhassa çöp kültürü anlaşılmış. Bıkmadan köşe yazanlar ve televizyon kanallarında sanatçıların görüntülediği zorunlu kamu spotların faydası olduğu görülüyor.

Anadolu halkı 19. Yüzyıl ortalarından beri çok acılar çekti, işgal ve iç savaşlarda toplu katliamlara uğradı. Ancak 1919’da başlayarak ulusal savaşı kazandı. Onu takip eden reformlarla 1923’te Cumhuriyet kuruldu. Onun ışığında geçmişten ders almak lâik devleti koruma prensibinde katılımcılar birleşiyordu. Tanrı bir daha Anadolu halkına toprak can ve onur kaybı yaşatmasın, diyorlardı.

Tekne turu esnasında dernek yönetimi eski üyelerinden biri olan Aydın Aydemir’i rahmetle andık. 
Bende iki kitabı var. Nasıl Unutulur, kitabında 1980 askeri darbede yaşadığı işkenceyi anlatıyor. Damadı ve iki kızına yapılan işkencede ona çocuklarının işkence esnasında çığlıklarını dinletmişler. Çocuklarının sorunu bitmemiş, çektiklerinin ruhsal izleri geçmemişti. O ruhsal sorunlara dayanamak çok zordu, Alzheimer teşhisinin akabinde tabanca ile intihar etmişti, sanırım 2002 yılında.

Aydın Aydemir 1932’de Beypazar’ında dünyaya geldi. Nazım kitabını yazdığında 63 yaşında 13 yıllık emekli öğretmendi.
Görev yaptığı Şerefli Koçhisar, Kars ve Ankara’da dernek ve sendikalarda öncü rolü alıyordu. Bu nedenle yanlışlara hayır diyen, zayıfların yanında yer alması göze batıyordu.
Fakir Baykurt’la Türkiye Öğretmenler Sendikası’nda yönetimde görev aldı. 1971 yılında TİP ve DİSK, Türkiye İşçi Partisi ve Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nda çok şeyler öğrendiğini söylerdi.

Didim’de yapısı 22 yıl süren yazlığında ADD eski başkanlarından Murat Torun aracılığı ile tanımıştım.
Didim’in tarihini yazan emekli öğretmen yazar Mehmet Bilgin ile konuşurken yorulmuştuk.
Sıcak, rüzgâr ve yemekten sonra Aydın Aydemir’in de çok sevdiği Hasret şiirini okuyamadan ayrıldık.

H A S R E T
Memleketim, memleketim, memleketim,
ne kasketim kaldı senin ora işi,
ne yollarını taşımış ayakkabım,
son mintanım da sırtımda paralandı çoktan,
             şile bezindendi.
Sen şimdi yalnız saçımın akında
             infarktında yüreğimin,
     anlımın çizgilerindesin memleketim,
memleketim,
memleketim …                             
Nazım Hikmet Ran

Bizi havaalanında karşılayıp eve götüren komşum Adil Erkan’a bu geziyi hediye etmiştik, koylarda balık gibi yüzdükçe biz de sevindik.
ADD yönetim kurulunda görevli emekli öğretmen Turgut Gülten’e, geziye katılan Yeşilkent site sakinleri organize ettiği için teşekkür ettiler. Üç nesil bir arada 130 kişi eğlenceli güzel bir gün geçirdi.

Nâzım Hikmet ile Bertolt Brecht’in  Güneşin Sofrasında buluşması, Genco Erkal’ın sahneye uyarladığı tiyatro oyununun Didim’e getirilmesi konusunu eski ADD başkanı Mimar Bey ile konuşmamız da bitmedi. Güvenlik gerekçesiyle iptal edilmiş, bu oyunu Berlin Tiyatrom davet edebilir.

Keyfiliğin yasalaştığı,
insanın insanlıktan çıktığı bu kanlı çağda.
Demeyin sakın “bunlar olağandır”,
demeyin ki değişmez bilinmesin
hiçbir şey.                                

Bertolt Brecht

Hoşça kalın!

İlter Gözkaya-Holzhey                

Hasret şiiri Aydın Aydemir’in 31.7.1999 yılında bana imzaladığı Nâzım kitabından alınmıştır (s. 434).
         

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.