DEVRİM – RESTORASYON – ZEVAL
Yazıya bu başlığı neden attığım, okudukça anlaşılacaktır. Acele etmeyin! Hele bir sabırla okuyun lütfen!
Başlıktaki sözcüklerin anlamlarını hem Türk Dil Kurumu’nun sözlüğünden hem de Vikipedi – Özgür Ansiklopediden aldım aşağıya.
Sözlüğe göre devrim ; „1.Belli bir alanda hızlı, köklü ve nitelikli değişiklik. 2. İhtilal: Fransız devrimi. 3. esk. İnkılap. 4. esk. Çevrilme, katlanma, bükülme.“ demekmiş. Sözcüğün 4. anlamını ben de pek anlayamadım ama; neyse konumuz o değil.
Vikipediye göreyse; „devrim, inkılâp ya da ihtilâl, bir durumdan başka bir duruma geçiş, evrim, dönüşüm.“ demekmiş.
Toplumsal devrimleri insanın istenci gerçekleştirir. Sonra devrime bir hız kazandırılır ve sonunda devrim yapıldığı topluma yerleşir. Ona karşı olan her düşünce ve davranışın adı da siyaset dilinde karşı devrimdir. Karşı devrim isteyenler de karşı devrimcilerdir.
Devrimin darbelerle ve cunta girişimleriyle karıştırılmaması gerektiğini yazmamın gereksiz olduğunu biliyorum. Biliyorum da, hani ne olur ne olmaz düşüncesiyle gene de yazdım.
Restorasyon; dilimize Fransızcadan girmiş. „Yenileme“ anlamında kullanılıyor.
“Genel olarak bir politik durumun yeniden kurulması, kural olarak da bir devrim sonucu devrilmiş bir hanedanın yeniden iktidara gelişini ifade eder. Daha nadir olarak, iç ya da dış etkiler sonucu kesintiye uğramış meşru bir egemenlik biçiminin yeniden kuruluşunu da ifade etmek için de kullanılır.” diyor Vikipedi.
Demek ki neymiş? “İç ve dış etkiler sonucu kesintiye uğrayan bir egemenlik biçiminin yeniden kurmak”mış.
Arkadaşın Babası’nın, yürürlükteki anayasal ve yasal tüm düzenlemeleri çiğneyerek AKP ye Genel Başkan adayı ve 62. Hükümeti kurma görevi vereceğini açıkladığı Davutoğlu Kardeşi, yaptığı teşekkür konuşmasında, en az 100 kez, “12 yıl önce başlattığımız restorasyon hareketi sonuç alınıncaya kadar sürdürülecektir.” dedi. Bu yolda en büyük yardımı da Allah’tan niyaz etti.
Restore edeceklermiş. Neyi mi?
91 yıl önce Mustafa Kemal ve arkadaşlarının sonlandırdığına can-I gönülden inandıkları saltanatı, hilafeti. Sultanlığını ilân edecekler Arkadaş’ın. Ardından da halifeliğini. Bunu ilân ettiklerinde de “İşlem tamamlanmıştır!” edasıyla restorasyona son verecekler.
İşte; “zeval” o gün gerçekleşecek bunların hesabına göre.
“Zeval” ne demek midir?
Yok olma, yok edilme, suç, kabahat, sorumluluk, bozulma, öğle.
Sözcüğün öğle anlamına geldiğini ben de yeni öğrendim.
„Zeval“ olan nedir? Yok olan, yok edilen, suç, kabahat nedir? Bozulan nedir?
Elbette 91 yıllık „cumhuriyet“tir yok olan, yok edilen. Suç; halk egemenliğine dayanan cumhuriyet devrimidir. Saltanat ve hilafetin devrimcilerce yıkılmasıdır kabahat.
Yok edecekler bunlar cumhuriyeti. Yıkacaklar çağdaş olanı.
Restorasyonu tamamlayacaklar, sultanlığı ve hilafeti yeniden kuracaklar ve üç kıtadaki topraklarının fethine çıkacaklar Sulatanları önde, bunlar ardında.
Yeryüzündeki tüm İslam devletleri de halifeye biat ettiklerini ilân edecekler. Etmezlerse biat bertaraf edilecekler.
Kutlu cihatlar dönemini başlatacaklar bu hayalperestler.
Hadi oradan bre karşı devrimciler! Cumhuriyet ve halk düşmanları! Hadi oradan…
Dünyanın bunlara kuşkuyla bakmaları nedendir sizce?
Allah akıl dağıtırken bunlar Haliç’te çakıl taşı mı topluyorlardı acep?
Bunların akılsızlıklarının ceremesini biz çekeceğiz sonunda.
Hâlâ tehlikenin ne kadar büyük olduğunun farkında değiliz çünkü…
Hasan Arslan
