DEVLET VE DEMOKRASİ

ABONE OL
11:49 - 23/10/2020 11:49
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

DEVLET VE DEMOKRASİ

Platon M.Ö. 400’lü yıllarda Devlet’i yazdı, düşüncesindeki sistemin felsefesini oluşturdu, demokrasi şekillenmeye başladı. Devlet’in amacının mutlu insanı yaratmak ve kollamak olması gerektiğine inanıyordu.

Etik bir felsefi anlayışla demokrasinin Devlet’i bunu sağlayabilmeliydi…Demokrasinin oluşumu ve gelişiminin belli bir eğitim düzeyine bağlı olduğunu, aksi halde diktatörleşeceğinin teorisini daha o zamandan yazdı. Bu öngörü geçen 25 yüzyılda onu defalarca haklı çıkardı. Günümüze kadar çokça Devlet modelleri ortaya çıktı. Feodaliteden kapitalizme geçişte Ulus Devlet’ler ortaya çıktı. Batıda laikliğin ve demokrasinin gelişimi Ulus Devlet’i güçlendirdi; Gerçi bununla beraber faşizm ’in gelişip iktidar olduğu da görüldü. 

Türkiye’nin ekonomisinin az gelişmişliği ve demokrasisinin zayıflığı gelişmiş ülkelerdeki Devlet anlayışının oldukça gerisinde. Emperyalizme karşı asıl kazanılması gereken savaşın, ekonomisi ile birlikte laikliği ve demokrasisinin gelişmesi için verilmesi gerektiği bilinci ile devrimleri gerçekleştirdi Atatürk. Ve ancak bu yolla güçlü Ulus Devlet olunabilirdi. Bu bağlamda kurulan Köy Enstitüleri, çağa uygun, aydınlanmanın eşsiz bir modeliydi (Eğitim sistemimiz yine böyle bir devrim yaratacak konuma geldi…).

Köy Enstitüleri’nin kapatılmasıyla Devlet sistemimizde pretoryanist uygulama başladı ve bu sayede halkta demokrasiye sahip çıkma sorumluluğu oluşmadı. Bilinci gelişmemiş tarıma dayalı din toplumunun Atatürk devrimlerini ancak sahiplenmesi sürecini yeni yeni yaşamaya başlıyoruz.

Neden? Onbeş yıldır tek başına iktidar olan AKP, teokratik yönetimini tamamen diktaya dönüştürecek sistemini dayatıyor ve halk direniş göstermeye başladı. Türkiye’ de buna karşı duran herkese baskı yapılıyor, faşizm fiilen yaşanıyor.

Örneğin Almanya’nın devlet sistemi konusunda güçlü tecrübesi var. Faşizmi iliklerine kadar yaşamış ülke. Aşırı sağcı ırkçı partilerin yalan söylemlerini halk ve devlet yönetimi yemiyor, daha düşünce düzeyinde ve fiiliyata geçmemişken…

Demokrasi kendisini korumak zorundadır, kimse demokrasiyi ortadan kaldıracak düşünce ve eylemlerine hak iddia edemez. Türkiye’de baskı uygulamaları ile tek adam diktası için her yol mubah görülüyor. Halbuki bunun reklamının yapılmasının hak doğurduğunu demokrasiye anlatamazlar, hele etik olarak hiç anlatamazlar.

Laikliğin ve demokrasinin gelişeceği ve kendisini koruyabileceği güçlü bir Türkiye için, tek adam dayatmasına, HAYIR’’…

Zekeriye Uçar

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.