DEVLET FELSEFESİ

ABONE OL
18:48 - 01/10/2020 18:48
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 izleyiciler yetişkinler öğreniminin önemine vurgu yapıyor. Dr. Ufuk Yaltıraklı’nın bu güzel hizmeti arşive girdi. Yerküremizde yeni yapılanmaya bağlı olarak felsefenin tarihini tekrar okuyup öğrenme ihtiyacını ortaya çıkardı.

Benim katıldığım son felsefe akşamında ilk konuşmacı Ayfer Arsever Tiyatrom’da ışık sorununu halletti. Bu nedenle not alabildim, fotoğraf çekebildim. Daha önemlisi katılanları aydınlıkta görebildim. Konferanslar sinema değil ki, ışıklar kapatılsın. Neyse katılanlar giriş ödemeyi kabul ettiler, böylece elektrikten kısıntı yapmaya neden kalmadı artık.
Ayfer Hanım dinleyicilere Nicolo Machiavelli’nin (1469-1527), biyografisini ve yaşadığı dönemin İtalya’sını ayrıntılı olarak dile getirdi. Devleti idare edenlere güçlerini kullanırken amaca ulaşmak için her türlü araç mubahtır, tezini o zaman uygulanan katı Katolik kurallara göre algılamak gerekir. Devlet idaresinde yalan, ölüm cezasına izin, disiplin anlayışı var. Onun dedikleri uygulandığı halde adı kötüye çıktı. İlk defa din ve devlet işlerini ayırma lâiklik anlamı onunla konu edildi. İnsan zaten kötü olarak doğar, hükümdarın gücü elde tutarken gerekirse oğlunu dahi öldürtebilir.
Machiavelli devlet idaresinde görev alan bir aileden geliyordu. Babası hukuk tahsili görmüş, noterlik yapmıştı. Okuryazar bir ailede büyüyünce yargılamayı, soru sormaya, hataları görebilmeye, öğrenime açık olması şaşılacak bir şey değildi elbette.
iltergh-13-05-a.jpg
 
Düşüncesi hükümdarlara ters düştüğü zamanda cezalandırılıp, işkence gördü. İşkencede kollarından asıldığından omuzlarında hep ağrı çekti. O kadar yaşayabilmesi iştahından ileri geldi.
Tartışma esnasında Osmanlı İmparatorluğu’nda ceza ve kanunlarla karşılaştırma yapılırken düzeyli bir fikir alışverişi oldu.
Filozofu cezalandıranlar onun fikirlerinden yararlanmışlardır. Düzeni sağlamak adına korku imparatorluğu kurdular.
O İtalya’yı kurtarabileceğini düşünen kendi anlayışına göre yurtsever bir insandı.
Ayfer Hanım çok etraflı hazırlanmıştı. İzleyicileri iyi tanıyordu. Kendinden emin bir şekilde ses tonunu bir doçent edasıyla kullandı.
Dr. Ufuk Yaltıraklı her zaman olduğu gibi felsefe ön tahsili olmayanların bile anlayacağı, masalımsı anlatımı ile dikkat çekti.
2000 Yıl geri giderek aralarında Platon’un (427-347) da bulunduğu gençlerin Sokrates’in (470-399) etrafında onu dinleyenler var. Felekten bir gün çalıyorlar, ılık esen Ege rüzgârında öğrenciler can kulağı ile dinliyorlar.
Mutluluğun olduğu bir şehir devlet, bir ülke ve idare ederken halkını mutlu eden bir hükümdar var mıdır?
Politikayla ilgilenmeyen gençler bu güzel gecede, yıldızların altında aşk, sevgi üzerinde konuşmak isteseler de fayda etmez. İnsanlığın ortak paydası birlikte yaşamaktan doğan devlet kurmayı en iyi beceren Romalılardı, medeniyetin beşiği icad ve buluşları yapan ise Fenikelilerdi. İnsanlığın ulaştığı iyi, olumlu gelişmeler bir fantezi ve hayal ile başladı.
Yönetenler bilgili olacak, askerler kahraman. Ya verdiğimiz silahlar bize geri dönerse, derler. Böylece kanun yapma adaletin temelini oluşturur. Askerlerin evlenmesi yasak edilir. Yıllar sonra Valentin adında bir papaz çıkacak, sevgilileri isyana teşvik edecek ve bu yasağın kaldırılması gündeme gelecektir.
Askerler küçük yaşta ailelerinden alınıp özel olarak yetiştirilir. En üst sınıfta çocuklar müzik, jimnastik ve öykülerle büyütülür. Onlara da evlenmek yasak edilir. Hükmedenlerin felsefeyi çok iyi bilmesi gerekir. Ortada kalan halk aşk yaşayabilir, evlenebilir, ama politikaya karışamazlar. İyi olmak somut bir ilkedir, görünmeyen nasıl değerlendirilecek? Sevdiği insana iyi olan, diğerine kötülük yapabilir. Kanun yapma ve uygulama sorunu var. Günümüzde bile kanunlar adaleti sağlıyor mu, diye sorabiliriz.
Almanya’ya geldiğimde yabancılar kanunu ile Türkiye’deki hür alanım daraltılmıştı. Hâlâ 39 ülkeden insanlar geldiği ülkenin vatandaşlığından ayrılmadan alman vatandaşı olabiliyorken, Türk çocukları seçme zorunda bırakılıyor. Hükmeden dilin diğer dillerin gelişmesine engel olması, hatta bazı dillerin doğadan kaybolmasına neden oluyor.
Azınlık, dil sorunu kanun ve kurallarla demokraside yerini almalıdır.
Platon’un devlet anlayışı daha etraflı olması hocası Sokrates’in öldürülmesinden sonra daha anlamlı hale gelmiştir. Ona göre ceza yanlış, haksız verilmiştir, ancak 2011 yılında sembolik bir mahkemede aklanmıştır. O halde ideal bir devlet kurmalı, demokrasi kanunlarla yerleşmelidir. Elbette yalnız kanun yapma değil, uygulamada çok önemli. Ülkenin bütçesi alınan vergilerden işliyordu. Herkes eşit vergi veremez, zenginlerin daha fazla ödemesi sosyal dayanışma fikrine yönlendirdi.
Günlerce süren konuşmanın ay ışığında şarap içmesini bilen, dozunu kaçırmayan gençlerle yapıldığı anlaşıyor. Güzellik, adalet, iyilik herkese göre ölçüsü değişen değerlerdir.
Platon diyalogda Sokrates’i konuşturuyor, filozoflar sorunları görüp, çözüm üretmeli. Ya filozoflar devleti idare etmeli, ya hükümdarlar okuyup filozof olmalı, karanlıkta olanları bilgi ile aydınlığa çıkartmalı.
Mağara örneği bunu çok güzel anlatıyor. Mağarada elleri bağlanan insanlar ortada yanan aleve arkaları dönük duvarda sadece alevin gölgesini görüyorlar.
Meraklı olanlar kendisini bağlayan ipten kurtarır, dışarı çıkarak aydınlığa kavuşurlar, ama kendi hürriyetleriyle yetinmezler. Tekrar geri gidip, kalanları da kurtarmak isterler, ama kalanlar alışkanlığa katı bağlı ise değişimden daha çok korkar, karanlıkta kalmaya razı olurlar. Işık sayesinde çevreyi görenler hürriyetine kavuşur.
O halde demokrasi ailede işlemezse, başlamazsa yürümez. Önce bilim, bilgi geliyor, bilen insan ama diplomalı değil, gerçekten bilim içinde büyüyüp gelişen bir çocuk iyi insan olur sonucuna varılabilir, kötü yönlerini baskı altına alabilir. O halde batının doğu ve güneye dikte ettiği idare şeklinin demokrasi ile alâkası yoktur. Gerçek demokrasi devleti kutsallaştırıp, bireyi yok saymaz. İyi yetişmiş bilge insanlar ülkesini idare edecek yöneticileri doğru seçer.
Vatandaşın devlete karşı görevleri olduğu kadar, beklediği hukuk, sosyal dayanışma, eşit hak ve adalet dağıtımı gerekir.
Gelecek ayın felsefe konusunu şimdiden heyecanla bekliyorum.
Merakla kalın!
İlter Gözkaya – Holzhey 
Emekli Öğretmen 
 
Kaynak ve tavsiye kitap:
Der Staat, Platon Werke Band III, Akademie-Verlag Berlin, 1987

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.