Dünya’da gezdiğim ülkelerde gerçekten de çok etkilendiğim yerlerden biri de Kuzey İrlanda’daki “Giant’s Causeway” (Devin kaldırımı) kayalıkları oldu.
Bu volkanik kökenli bazalt jeolojik kayalıklar, Antrim Kontluğu’na bağlı Bushmills kasabasının biraz kuzeyinde bulunuyor. Bazalt Sütunları olarak da adlandırılan bu oluşumlar 50-60 milyon yıl önceki bir volkanın faaliyetinin eseridir. Sayıları 40.000’i bulan bu sütunsu yapılardan en büyüğü 12 metre yüksekliğe sahiptir. Altıgen veya yedigen kesitli uzun doğa harikası kayalıklar, denizin için doğru döşenmiş kaldırıma benziyor. İnsanın bu muhteşem manzara karşısında tüyleri ürperiyor. Bu kayalıkların aynısı karşı sahil olan İskoçya kıyılarında Fingal’s Cave adı altında ortaya çıkıyor.
Ayrıca, öğrendiğime göre bunların benzerleri Sinop ilinin Boyabat ilçesinde de varmış.
Şimdi isterseniz bu doğa harikasına neden “Devin kaldırımı” diyorlar, anlatayım…
İrlanda ve İskoçya’da bizim Dede Korkut hikâyeleri gibi sayısız efsanelerle dolu ülkelerdir. Bu kayaların efsanesi de dev Fionn mac Cumhaill ve onun İskoçya tarafındaki hasımı Benandonner arasında geçiyor.
MacCool olarak da anılan bu devi Benandonner diye anılan İskoçya devine bir çok gıcıkmış. Ona olan öfkesi o kadar çoğalmış ki bir gün kayalardan bu uzun sütunları koparıp denize atmaya başlamış. Burada amacı denizden İskoçya’ya doğru bir yol, bir kaldırım inşa ederek düello etmek üzere rakibi Benandonner’e ulaşmakmış.
Yolu bitirdiğinde Benandonner’i duelloya davet etmek istemiş, ama günlerce yolu yapmaktan çok yorgun düşmüş. Ayrıca, onu uzaktan görünce de ürkmüş ve düelloyu kaybetme korkusuyla, hemen İrlanda tarafına geri dönmüş, fakat bu kez Benandonner onun peşine takılmış.
Fionn, evine gidip karısına durumu anlatmış ve kendisine bu işten sıyrılmak için yardım etmesini rica etmiş. Tabii bütün kadınlar gibi biz erkeklerden daha zeki olan karısı „merak etme, hemen şu bebek kıyafetlerini giy ve masaya otur, bebek gibi davran“ demiş.
Benandonners, naralar atarak Fionn’un evine geldiğinde bebek kıyafetindeki kocasıyla birlikte masada oturan kadına beyini sormuş. Kadın son derece kibar bir şekilde onu çaya davet ederek „şu an bebeğimle çay içiyoruz, buyurun oturun, beyim hemen gelmek üzere“ demiş.
Dev bebeği daha doğrusu bebek kılığına girmiş Fionn’u gören Bennandoner „bu devin bebeği böyleyse, kim bilir kendisi ne kadar büyüktür“ diyerek korkudan arkasına bile bakmadan İskoçya’da kaçmış.
Hatta geri dönerken, „ne olur ne olmaz, arkamdan gelir“ korkusuyla yapılan kaldırımı da yıkmayı ihmal etmemiş. Bizim İrlandalı dev Fionn ise karısının aklı sayesinde kaybedeceği düellodan galip ayrılmış.
İşte böyle sayın erkekler, dev de olsak eşlerimizin sözünü ara sıra dinlersek sanırım karlı çıkarız…
