0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Başbakan Erdoğan, 22 Eylül 2011 tarihinde 66. dönem Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmasında İsrail’e diğer liderlerin konuşmaya cesaret edemeyeceği bir tarzda çattı. Bu konuşma hepimizin çok hoşuna gitti ve ona karşı olanlar bile onu takdir etti. Şimdi bir de o tarihten sonraki Türkiye’deki PKK eylemlerini ve operasyonları bir gözden geçirelim:
24 Eylül 2011 – PKK, Siirt’in Pervari ilçesinde Belenoluk Jandarma Karakolu’na roketatar ve uzun namlulu silahlarla saldırdı. Çıkan çatışmada 6 asker şehit olurken 11 asker yaralandı. Teröristlerin kaçtığı Belenoluk Köyü’nde de devam eden çatışmada 3 PKK’lı öldürüldü.
26 Eylül 2011 – PKK, Batman’da saldırı düzenledi. Saldırıda 2 kişi öldü 3’ü polis 5 kişi yaralandı. 3 terörist öldürüldü.
18 Ekim 2011 – Bitlis’in Güroymak İlçesi yakınlarında PKK’lı teröristlerin karayolundan geçen polis aracına düzenlediği bombalı saldırısında 5 polis şehit oldu, olay yerinden geçen 4 kişi yaşamını yitirdi, 2 kişi de yaralandı.

19 Ekim 2011 – PKK, Hakkâri Çukurca’da 8 ayrı yere saldırı düzenledi. 24 asker şehit oldu 18 asker yaralandı. 22 terörist öldürüldü. Türk Ordusu’na bağlı birlikler Kuzey Irak’a girdi.

11 Kasım 2011 – İzmit’te bir deniz otobüsü, 4 mürettebat ve 17 yolcusuyla kaçırıldı. 12 Kasım günü sabah saatlerinde Deniz Polisi, Sahil Güvenlik ve Özel Kuvvetler Komutanlığı’na bağlı SAT timlerinin düzenlediği operasyon ile terörist öldürüldü.

Bu liste böylece uzar gider… İsrail’e dokunursan, hemen PKK düğmesine basarlar ve taşeronlar da harekete geçer. Bunu yeterli görmeyen güçler şimdi de Dersim düğmesine bastı. Taktik, kaşı eski yaraları yeniden kanasın da kangreni dönüşsün! İşte işin aslı astarı bu bence… Sırada Kahramanmaraş olayları var, Sivas olayları var, Kerbela var, Ermeni soykırımı var, ha bir de Habil ile Kabil olayı var… Özür dilemekte de kurtulunmaz ha, tazminatlar da ödenecek… Bu pokerde, adamların elinde her zaman bizi birbirimize düşürecek yeteri kadar kart var. Tabii biz geçmişimizle hesaplaşacağız derken, geleceğimizi yine yönlendiremeyip, yine başkalarının yönlendirmelerine razı olacağız…

Ahh… Bu oyunlara gelmesek te bu cennet vatanın eşit evlatları olarak birbirimize sarılabilsek ve ülkemizin geleceğini beraberce kendimiz yönlendirebilsek…

Ahmet İNCEL