DERDE TAHAMMÜL

ABONE OL
18:22 - 01/10/2020 18:22
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

DERDE TAHAMMÜL


Vücudunda ağrı olan bir insan acıya katlanır. Katlanma esnasında gereken enerjiyi çevresinde en yakınında bulunanlardan alır. Genç bir anne çocukları varsa dişlerini sıkar, dayanır. Onlar için daha çabuk ayağa kalkmak ister. Küçükler kolaylıkla ağrısını hissetmemesi için oyunla meşgul edilebilir.

Kalıcı uzun süren ağrı veren hastalıklarda, şahsı sinirli ve saldırgan yapar. İyileşmesi artık mümkün değilse sabrı tükenmiştir. Bu durumda aile yük altında kalır. Mutsuzluk bütün aileyi etki altına alır. Sosyal devlet imdatta koşar.
Ruhen çekilen ıstıraplarda katlanma yine dost ve aile fertlerinin davranışlarıyla mümkündür. Ayrılıkların her çeşidi, haksızlığa uğrama acı verir. Acılar paylaştıkça azalır. Hasretliğin açtığı sıkıntıya karşı ilâç yok, haksız yere tutuklanan birinin tüm aileye etkisi vardır. Derde derman eşit verilen adalettir. Özürlü bir aile ferdi olan ve yakın akrabalar yoğun bir stres altındadır. Bakım evlerinden faydalanma mümkündür. Hasta bakım ve koruma kuruluşları aile ile sıkı, birlikte çalışma ister.
Dışardan gelen şiddete karşı koymada demokrasisi gelişmiş, hukuku işleyen, sosyal koruması olan ülkenin vatandaşları daha şanslıdır. En modern gelişmiş ülkede bile yatılı kimsesiz çocukların yuvada, yaşlı bakım evlerinde eğitmen veya hastabakıcı tarafından şiddet uygulandığı basın ve medya aracılığı ile duyulur, ama hiç değilse çabuk önlem alınır.
Ruhen çekilen acı ve ıstırap vücudun organlarında ağrı oluşturur. Bu durum psikosomatik hastalıklara sebep verebilir. Sevdiğinden ayrılan genç delikanlı hasretliğe yalnız dayanamaz, çevresinde yardım edecek kimseyi bulamazsa intihara sürüklenebilir. Modern çağdaş ülkelerde ev doktoru gibi vatandaşın ruh doktoru vardır. Diğer aile fertleri ruh terapistin yapacağı etkiyi yapamaz.
Bilhassa erkek çocuklar karşı cinse duyulan aşkın tek taraflı zorlanmayacağını küçük yaşta öğrenmelidir. Daha yuvada anaokulunda üç dört günlük grup ve sınıf gezileri yaparak, çocuğun annesinden ayrılmaya katlanması öğretilir. Çok küçük yaşta doğru eğitilen erkek çocukları cinayet işlemez, duygularına hakim olmayı öğrenir. Erkek çocuklar diye vurgu yapıyorum, zira intihar, cinayet ve amok olayları hemen hemen yalnız erkeklerde görülüyor.
Sınıfta hor görülen, dışlanan kız arkadaş bulamayan gençler eline silahı alıp, kendisine kötü davranan okul veya işyerine gidip cinayet işliyor. 

Çok eskiden yazılmış kitaplar vardı, unutulmuş gibiydi. Son zamanlarda amok konusunu tekrar ele alan yazar Feridun Zaimoğlu olmuştur. Bir televizyon yayında amok olaylarında cinayetten önce tedbir alınabileceğini söylemişti. Alman Amok (German Amok) kitabında bir ressamın diliyle, ironi içerikli yazdığı romanda sanat dünyasındaki seviyesiz rekâbeti anlatıyor. Kitabında çeşitli halk gruplarını bir araya getiriyor. Amok işlenmeden önce kişide birikme yapıyor, isyandan önce sabır ve katlanma sürecinde felâkete engel olma mümkündür, diyor.
Bir üye dernek başkanına sakıncalı arkadaşa öyle davranamazsın, diyor. Başkan beni ve o üyeyi ilgilendirir, diyor. Bu doğru değildir, bütün üyelerin sorunudur. Dernek veya kuruluşun başkanı birini sevmese de her üyeye aynı mesafede davranmak zorundadır. Nitekim o üyenin çıkışından sonra ilişki düzelmiştir. Önder olan baba çocuklarına, öğretmen öğrencilerine, müdür işçilerine adaletli davranmak zorundadır. Eğer sorun konuşulmazsa grup, sınıf, toplum, parti kutuplara ayrılır. Daha benlik ve kişilikleri tam gelişmemiş öğrencilerde öğretmen tarafı tutulur, bir de diğer öğrenciler sevilmeyeni dışlar, ona haksız muamele gösterirler. Belli bir süre katlanan genç şişirilmiş bir balon gibi günün birinde patlayınca iş işten geçmiştir. Çocuklar adaletli davranmayan bir öğretmene karşı ne yapabilir dememek gerek, en azından o hor görülene karşı cephe almaması öğretilmelidir. Dışlanan sınıf arkadaşına diğerlerinde merhamet duygusu uyandırabilir. Haksızlığa uğrama acı ve ıstırap verir, diğerleri empati duygusundan yoksun ise toplumda kutuplaşma oluşur. Kutuplaşma olan bir cemiyette barıştan söz edilemez. Suçsuz tutuklanan, ceza görenlere karşı küresel dünyada, küresel davranmalı susmamalı. Empati duygusu da öğrenilebilir. Etik dersi gibi, okullarda ders olarak konmalıdır. Başına gelen bir şiddet olayından sonra yaşanan travma neticesinde ruh sağlığı bozulan, vücudunu jilet veya bıçakla keser. Bu şekilde kısa bir müddet huzur bulur. Anne babanın ayrılmasında veya kardeşinin ölümünde kendini suçlu bulur. Böyle ruh rahatsızlıklarında terapi görerek doktordan yardım görmesi sağlanmalıdır.
Kısa süren diş ağrısı, ağrıyan diş çekilene kadar katlanma gücü geçici olduğu düşünülerek alınabilinir. Yani beyinde cereyan ediyor, güç kazanma ve tahammül etme. Derde derman bulunacağına dair umut enerji verir. Süresi belli olmayan ağrılarda, yaşı ilerlemiş insanlarda umut kesilmiş ise ölümüne yardım konusu Almanya’da tabu olan bir konudur. Türkiye’de hiç konu edildiğini işitmedim. Hastalık sigortası, sosyal güvence olmayınca hastanın uzun süre yaşaması zaten mümkün olmuyor. Bu sene üçüncü kanser hastası komşum hospiz denen kliniğe gidip, orada ölümünü bekledi. Bu müddet zarfında hasta yalnız birinci derecede akraba ile görüşebiliyor.
Banka sistemi başka olduğu gibi, bu konuda ölüme kendisi karar vermenin İsviçre’de mümkün olduğunu okudum. Herhalde ölmek için de para gerek.

Hıristiyanlar Paskalya Pazar gününden önce gelen Cuma günü (Karfreitag), İsa peygamberin çarmıha gerildiği anda çektiği acıya karşı dua ederler. Katillerin günahlarını affetmesi için de bu kutsal günde dualarını esirgemezler. İsa peygamberin insanlık adına öldürüldüğüne inanılır, Tanrı ölüm esnasında ona dayanma gücü vermiştir. Ölümle insanın hayatı sona ermiyor. Dualarla insanlara ölüm cezasına karşı gelmeleri buyurulur.
 
Acısız, ağrısız günler dileğiyle

Hoşça kalın!


İlter Gözkaya-Holzhey              
Emekli Öğretmen

İlham aldığım kitap (Almanca):
Feridun Zaimoğlu, German Amok,
Kiepenheuer und Witsch Verlag, Köln, 2002
ISBN 3-462-03128-7

Schmerz!
Chrismon, Das evangelische Magazin April 2014
www.Chrismon.de 



Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.