DEMOKRATİK ÖZERKLİK

ABONE OL
18:14 - 01/10/2020 18:14
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

DEMOKRATİK ÖZERKLİK


“Demokratik özerklik”;  işaretler beni yanıltmıyorlarsa eğer, önümüzdeki en öncelikli ya da en önemli tartışma konusu olacak.
Neden mi?
Şundan:
Kimileri; bu isteğe, HDP’nin seçim bildirgesinde en olmazsa olmaz olarak yer almasından olsa gerek, “Demokratik özerklik isteminin ardında yatanın Türkiye’nin doğu ve güneydoğusunu ülkeden ayırma planından başka bir şey değildir.” diyorlar.  
Bununla da sınırlı kalmıyor bu değerlendirme. Bu istem yaşama geçirildikten sonra sıranın “Bu bölgeleri sınırları içine alan Bağımsız Kürt Devleti”ne geleceğini savunuyorlar bu kimileri..
Doğru mudur, değil midir? Olur mu, olmaz mı? Bir kenara bırakalım.
“Demokratik özerklik”, merkezî sistem yönetiminin karşıtı olan bir yönetim anlayışıdır. Bir adı da “Yerinde yönetmek” tir aslında bunun. Başkentten yönetilmenin karşıtı bir yönetim biçimidir.
Türkiye’nin yedi coğrafî bölgesi var, biliyorsunuz.
“Demokratik özerklik”, bölgelere verilebilir. Bölgeler kendi yönetimlerini seçerler. Seçilenler bölgeyi, belli bir süre için, bölge halkı adına yönetirler.
Bu hak; Türkiye’nin “büyük şehir”lerine de verilebilir.
Onlar da, aynı bölgeler gibi, kendi yöneticilerini seçer, büyük kent hükümetlerini kurar ve kendi kendilerini yönetirler. 
Neden olmasın?
Bölgeler ve büyük kentler bölgelerinde ve kentlerinde nelerin yapılacağına nelerin yapılmayacağına kendileri karar verirler.
Neden olmasın? 
Vergileri onlar toplar, toplanan vergileri bölge ve kent için kullanırlar.
Neden olmasın?
Toplanan vergilerden bir bölümü merkeze aktarılır. Bununla eğitim, sağlık, barınma,  güvenlik, dış ilişkiler, ekonomi alanlarında yapılması gerekenlere katkı sağlanır.
Neden olmasın?
Vergilerden merkeze aktarılan paranın ülkenin neresinde, hangi işler için önceliği olacağına da bölge ve kent yönetimleri karar verirler. Harcamaların denetimini de özerk bölgeler ve kentler yaparlar.
Neden olmasın?
Bölgelerin ve kentlerin güvenliğinden bu özerk bölge ve kentler sorumludurlar. Bölgenin ya da kentin güvenliği için gereken insan kaynağını ve donanımı bölgeler ve kentler belirlerler. Bu alanda yapılacak tasarruf bölgenin eğitim, sağlık, ulaşım ve çevre sorunları için kullanılır.
Neden olmasın?
Bölgenin ve kentin hangi alanda hangi gereksinimi olduğuna en doğru kararı gene bölge ya da kent verir. Bu kararın başkentte alınması garabeti de böylece kalkar ortadan.
Neden olmasın?
Bölgede ve kentte göreve getirilen kişileri geri çağırma hakkı da bölgelerin ve kentlerindir. İşini gereği gibi yapmayanın görevinden alınması hakkıdır geri çağırma hakkı.
Ben; „demokratik özerklik“ten bunu anlıyorum.
Sizce HDP de bunu mu anlıyor bundan?
Ben işin içinden çıkamadım bir türlü. Çünkü; ben, HDP’ye, üzgünüm ama, inanamıyorum. Yoksa…”
Bir inanabilsem, inanabilsek bunların bu konudaki içtenliklerine…
Neden olmasın?
Katılımcı demokrasi biraz da bu anlama gelmiyor mu?

Hasan Arslan

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.