DEMOKRASİLERDE KOMİSYON TOPLANTILARI

ABONE OL
18:52 - 01/10/2020 18:52
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

TBMM Milli Eğitim Komisyonunun dünkü oturumunda yaşananlar, Türkiye’de Parlamenter Demokrasi bakımından utanç vericidir!

11 Mart Pazar günü Milli Eğitim Komisyonunda yaşanan olayları gün boyu televizyondan büyük bir hayretle ve şok yaşayarak izledim. Parlamenter demokrasilerde mutlaka uyulması gereken kurallar vardır, iç tüzük vardır. Orada temsil edilen her siyasi parti bu işlerlik kurallarına uymak zorundadırlar.

Federal Almanya’da 8 yıl parlamenterlik yapmış birisi olarak, bir komisyonun nasıl çalıştığını anlatma gereği duyuyorum. Her komisyonun, mecliste temsil edilen partilerin milletvekili sayılarıyla orantılı olarak asıl üyeleri ve her asıl üyenin mazereti halinde birer de yedek üyesi vardır. Asıl üyelerin oturma düzeni önceden saptanmıştır ve adları masa üzerinde yazılı olarak bulunur. Bu yerlere başka birisi asla oturamaz.

Toplantıya ilgi duyan milletvekilleri veya milletvekillerinin bilimsel danışmanları, arka san dalyalarda oturabilir, ancak söz alamaz ve oy kullanamazlar. Bu hak yalnızca asıl üyelere aittir.

Komisyon üyelerinin – önceden belirlenmiş olan süre kadar – söz alma ve konuşma hakkı vardır. Önceden belirlenmiş süreye uygun olarak Komisyon üyeleri ikinci kez veya üçüncü kez de söz alabilirler. Komisyon başkanı mevcut iç tüzük kurallarına tamamen uyarak ve her üyeye eşit davranarak toplantıyı yürütmekle yükümlüdür.

Dünkü Milli Eğitim Komisyonu toplantısında, AKP’li yüz kadar milletvekilinin muhalefet partisi milletvekillerinin yerlerini işgal etmeleri ve hatta salona girmelerini engellemeleri ve de konuyu tartışmadan oylamaları, parlamenter demokrasiyle bağdaştırılamaz. Bu durum, Türkiye gibi uzun bir parlamenter geçmişi olan bir ülke için yüz karasıdır.

AKP’lilerin ve partisini demir yumrukla yöneten Sayın Başbakan’ın, uzlaşma kültüründen bu denli yoksun olmaları, demokrasinin vazgeçilmezi olan farklı görüş ve eleştirilere tahammül göstermemeleri, Türkiye için, demokrasi ve hukuk devleti bakımından son derece büyük bir tehlike oluşturmaktadır.

Milli Eğitim sisteminde tamamen yeni bir anlayışı getirmeyi amaçlayan AKP’nin yasa tasarısının, elbette kamuoyunda, uzmanlar arasında ve tabii ki TBMM’de büyük bir titizlik ve sorumluluk duygusuyla tartışılması gerekir. Buna gerek görülmemesi ve hatta olanak verilmemesi ancak ve sadece otoriter ve anti demokratik rejimlerde söz konusu olabilir.

Sayın Başbakanı ve AKP’yi, Türkiye için büyük sorunlara ve kutuplaşmalara yol açacak olan bu politikalardan ivedi olarak vazgeçmeye çağırıyorum. Türkiye’nin çözüm bekleyen sorunları, farklı düşünenleri ve muhalefeti susturma yöntemleriyle çözülemez. Türkiye Cumhuriyeti’nin ve halkının geleceğini, parti ve partililerin çıkarlarının üstünde görenlerin ve gerçek demokrasiyi isteyenlerin politikası, bu yöntemlerle ülkeyi büyük bir kutuplaşmaya taşımak olamaz ve asla olmamalıdır..!

Prof. Dr. Hakkı Keskin

Siyasal Bilimci

2005-2009 Federal Almanya Parlamentosu Milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Üyesi

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.