0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Demokratik siyasal düzen ancak demokrasi kültürünü özümsemiş bireyler, onların oluşturduğu toplumlarda ve aralarından demokratik yöntemlerle seçilen demokrat yöneticiler eliyle işleyebilir.
Bu kültürün yerleşmesi de birçok etkenin bir araya gelmesine ve çoğu zaman acılı süreçlerin yaşanmasıyla mümkün oluyor.
Demokrasiyle yönetildiği ileri sürülen ülke sayısı kâğıt üzerinde bir hayli çok.
Ünlü ABD’li gazeteci Fareed Zakaria’ya göre günümüzde 123 ülkenin yönetim şekli demokratiktir.
Ancak yine Zakaria’ya göre gerçekten demokratik olan ülke sayısı bunun yarısı kadar bile değil.
Bir ülkede demokratik kurumları şeklen oluşturmuş olabilirsiniz.
Belli aralıklarla seçimler yapıp yöneticileri demokratik sayılabilecek şekilde iktidara da getirebilirsiniz.
Fakat tüm bunlar sizi demokratik toplum ve demokratik ülke yapmayabilir.
Çünkü demokrasi toplumun en altından başlayıp bütünü sarmalayan bir uygarlık kültürü ile gerçekleşebilir.
Aksi halde göstermelik bir temsil sisteminden öteye geçmez ve halkın hakkı ve hukukunun yerine yöneticilerin çıkarlarının gözetildiği bir düzen ortaya çıkar.
Başka bir deyişle, demokratik yöntemlerle iktidara gelse bile kendi iktidarının nimetleri ile başı dönen bir yönetim ve buna karşı boyun eğerek rıza gösteren bir halkın bulunduğu ülkelerde ne gerçek demokrasiden ne de uygarca bir yaşamdan söz edilebilir.
Bu ülkelerde önce adalet kurumunu ve daha da vahimi, adalete güven duygusunu ortadan kaldırırlar.
Vatandaşlar haklarını korumaktan ve elde etmekten zamanla ümitlerini keserler.
Çoğunluğun oyuyla iktidara gelenler demokrasinin çoğunluğu değil çoğulculuğu gözetmesi gerektiğini unuturlarsa artık orada demokrasiden söz edilmesi mümkün değildir.
Demokrasi, toplumun her bireyinin hakkının korunduğu bir düzen olmalıdır; bunun gözetilmediği bir düzene despotluk adı verilir.
Demokrasi bir kültür meselesidir ve ancak halk ona gerektiği anda bizzat sahip çıkarsa yaşatılabilir.

Dr. O. Can Ünver