DARBE MASALININ DARBECİLERİ

ABONE OL
19:01 - 01/10/2020 19:01
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

21. Yüzyılda, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Bey cami çıkışı propaganda yapıyor ve tüm dünyaya ilan ediyor; ‘’Hayır Oy’u verenler darbecidir!”

Recep Beyin ustası ve de hocası Necmeddin Hoca’da; ‘’ Bize oy vermeyenler patates dinindendir!” fetvasını vermişti.

Holding medyası ve tuzu kuru sermaye koro halinde; ‘’değiştiler” tabelasını AKP’nin kapısına astılar.

Cemaat tedrisatından geçmiş, dini kuralların geçerli kılınacağı molla rejimini amaç edinmiş, kafalar değişir miydi?

Değişmezdi.

Geçen hafta, Recep Bey, Wall Street Journal’a verdiği demeçte; ‘’ ben 1994’te hangi görüşleri savunuyorsam, bugün de aydın düşünceleri savunuyor ve söylüyorum” diyerek değiştiler korosunu yalanladı.

Devletin tüm kadrolarını kontrolü altına aldı. Devletin tüm birimleri Fetullah Gülen Cemaati’nin eline geçmiş durumdaydı. Yüksek Yargı’nın yapısı da hap olarak halka yutturdukları Referandumla önemli bir adım attılar.

Valiler, kaymakamlar ve yasa dışı tele kulakçı yasa çiğneyiciler var gücüyle Cemaat’in neferi gibi çalıştılar.

YSK, iktidarın yasaları paspas etmesini ağzı açık ve hayranlıkla izlediler. İftar yemeklerinde bakanların evet isteme nutukları, evet etiketli kumanyaların devlet kurumlarınca dağıtılması Anayasanın 54. Maddesine aykırıdır. Açıkça AKP tarafından Anayasa çiğnenmiştir ve YSK ise görevini yapmayarak suç işlemiştir.

12 Eylül 1980 darbesinin Anayasası yüzde 92 ile nasıl halkın oylarıyla kabul edilmişse, 12 Eylül 2010 da da yüzde 58’le halkın oylarıyla kabul edilmiştir. Biri asker diktatörlerin baskısıyla, bugün ki de Cemaat diktatörlerinin baskısı ve korkusuyla kabul ettirilmiştir.

Ve başbakan referanduma katkısı nedeniyle açıkça; ‘’Atlantik ötesine teşekkür ederim” diyerek minnetini tüm dünyaya duyurmuştur.

Gerçek hukukçular, aydınlar, çağdaş Türkiye isteyenler Atlantik Ötesini tüm açılımların baş aktörü olduğunu vurguladığında ‘’iftira”diye bağıran, hakaret eden yandaşları ve emzikli medya meddahlarının yüzlerinin kızarmayacağını bilerek halkın bilgisine sunmak gerekir.

Bir hukukçunun belirttiği gibi, Hanefi Avcı’nın ‘’Haliçte Yaşayan Simonlar” kitabının önemi su yüzüne çıkmıştır.

ANAP döneminde liboş, AKP döneminde liboş solcu, bu referandum döneminde ise ‘’yetmez ama evet” acubeleri sahne aldılar.

Bu Anayasa değişikliği, Recep Beyin ‘’hadi bir anayasa yapalım” demesiyle ortaya çıkmamıştır. Bu değişiklik, yani yargının cemaatleşmesi Atlantik ötesinden BOP’un sahiplerinin ve onların taşeronu cemaat şeyhinin gölgesi ve direktiflerinin sonucudur. Hedef, Amerika çıkarlarının Asya’da ve Ortadoğu’da kayıtsız şartsız korunmasıdır.

O nedenle ‘’yetmez ama evet” çilerin solculuk adına ahkâm kesmeleri inandırıcı olamaz.
12 Eylül’de işkenceden geçenler, yakınlarını, kardeşlerini kaybedenler, onlarca yıl hapislerde yatanlar; ‘’Bu anayasa değişikliği 12 Eylül’le hesaplaşmak değildir, o darbenin asıl amaçlarının pekişmesidir” diye karşı çıkarken, o dönemde palazlanan cemaat müritlerinin, şeyhlerinin, generallere methiye dizen, yol gösteren döneklerin hesaplaşma yalanlarını o dönemi yaşamayanları, bilmeyenleri kandırabilirler ama tarihi asla kandıramazlar.

Yasa dışı dinlemelerle, insanların özel hayatları, montajlarla yandaş ve emzikli basın marifeti ile F Tipi savcı ve hâkimlere delil yutturmacısıyla tutuklanan, bir seneyi aşan sürelerle, üstelik ne ile suçlandıklarını bilmeyen gazeteciler, bilim adamları, aydınlar mı idi 12 Eylül rejimini getirenler?

Gazeteciler, gazetelerinden kovulmaları evetçileri hiç rahatsız etmedi elbette.

Onlar jurnalledi, patronlar bilet kesti.

Onlar nasıl yasal olmayan yollarla dinleniyorsa, özel hayatlarının sizin gibilerce yandaş ve besleme gazetecilerce kullanılıyorsa, o çirkinlikler yarın sizin başınıza da gelebilir.

Size bu montajları, bu dürüstlükle, hukukla ilişkisi olmayan düzmece suçlamaları verenler, bu iktidar değişince sizin gerçekten yaptığınız haltları da servise koyacaklardır.

Bu yasa dışılığa yine bizim gibiler karşı çıkacak, sizi korumayı insanlık görevi sayacaklardır.

Ama iftiralarınızın, ihanetlerinizin, avanta gelirlerinizin hesabını mutlaka hukuk önünde vereceksiniz.

Sizi ne Recep Bey koruyabilecek, ne Atlantik ötesindeki şeyhiniz.

Sizi darbeniz bile kurtaramayacak.

Bunu asla aklınızdan çıkarmayın.

Yıldız AKALIN

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.