CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞI

ABONE OL
18:23 - 01/10/2020 18:23
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞI

Yerel seçimler yapıldı, sıra cumhurbaşkanı seçimine geldi. 30 Mart’tan itibaren kamuoyunda adaylık tartışmaları aldı yürüdü. 
Yandaş ve merkez medya şimdiden iki adaya odaklanmış durumdalar: 
Gül ve Erdoğan…
Yandaş ve merkez medya sanki AKP adayının kazanması garantiymiş gibi cumhurbaşkanı seçiminin Gül ile Erdoğan’ın kendi aralarında anlaşmasıyla olup biteceği izlenimi yaratmaktalar. Hani, Türkiye’de sandık vardı? Millet iradesi her şeyin üstündeydi hani?
AKP yandaşlarına göre millet iradesi, Gül ve Erdoğan’ın iradesi. Onlar, kendi aralarında karar verdiler mi iş tamam. Köşk’e oturacak kişi, sandıktan değil, bu iki zat-ı muhteremin dudakları arasından çıkar. Millet de bu karara uyar.
Aslında AKP yöneticileri “millet iradesi” diye diye milleti, iradesiz duruma getirmekteler. Milletin k
ararını, AKP lideri belirlemek istemekte. Basın propagandasıyla yurttaşları koşullandırmaktalar. Anlayacağınız millet iradesine ipotek koymaktalar.
AKP, cumhurbaşkanı adayı konusunda yoğun bir biçimde çalışırken muhalefet ne yapmakta? Muhalefet, bu konuda ne yazık ki ne yapacağını bilmiyor. Her zaman olduğu gibi seçime beş kala kazanma olasılığı zayıf bir aday gösterirler ve Köşk’ü altın tepside AKP’ye sunarlar.
Atatürk’ün Çankaya’sını AKP işgalinden kurtarmak için ne yapmalı? Muhalefet kimi aday göstermeli?
Öncelikle şu anda basında adları ortaya atılan ve muhalefetin desteklediği söylenen cumhurbaşkanı adaylarından hiçbiri kazanmak için yeterli değiller. Bu adaylardan birinin gösterilmesi durumunda AKP adayı, seçimi çok rahat kazanır.
AKP’nin gerileyeceği, yenileceği, iktidardan düşeceği seçim cumhurbaşkanlığı seçimidir. Konuyu muhalefet çok ciddiye almalıdır. Öncelikle hem halkın geleceği ile ilgili hem de Cumhuriyet için muhalefet sorumlu davranmalı. AKP destekçisi köşe yazıcılarının, dünyadan habersiz sözde liberal aydınların önerilerine kulak asmamalı. Çünkü bu kişilerin önerileri muhalefeti kaybettirip AKP’nin yolunu açmak içindir.
Muhalefet, doğru aday gösterdiğinde seçimi kazanır. Köşk’e Cumhuriyet değerlerine bağlı bir cumhurbaşkanı oturur. Bu adayın nitelikleri ne olmalı?  Öncelikle aday gösterilecek kişi, Cumhuriyet değerlerini ve yaşam biçimini özümsemiş ve yaptığı çalışmalarla toplumun güvenini kazanmış olmalı. Siyasetten gelmeli. Ancak bu kişi, siyasetin yeniklerinden değil; galiplerinden olmalı. Siyasal yaşamında yenilgisi olmamalı. Yalnız üyesi olduğu partinin gücüne dayanarak değil, kendi gücüyle de seçimlerden utkuyla çıkmalı.
Cumhurbaşkanı adayı olacak kişi, yönettiği yeri marka durumuna getirmiş biri olmalı. Hem ulusal hem de uluslar arası saygınlığı olan bir cumhurbaşkanı adayına kim oy vermez ki? Cumhurbaşkanı adayı, halkın değerlerini iyi bilmeli. Tarih, kültür, sanat, siyaset, edebiyat, bilim, teknik konularında bilgili olmalı. Üretken, yaratıcı örnek bir insan yakışır Çankaya’ya.
Evet, yukarıda saydığım ve yer darlığından sayamadığım birçok özelliğin olduğu cumhurbaşkanı adayım Prof. Yılmaz Büyükerşen’dir. Neden mi?
1999’dan beri seçimlerde yenilmemiştir. Partisi DSP, yüzde bir buçuk oy alıp çöktüğünde Yılmaz Hoca, yüzde elliyi aşkın oy alarak belediye başkanlığı koltuğunu korudu. Daha sonra girdiği iki seçimde de partisinden daha çok oy aldı. Her türlü siyasal görüşün oy verdiği biri oldu Yılmaz Hoca.
Bugün dünya çapında kaç kentimiz marka değeri taşır? Tabi ki Eskişehir başta gelir. Her gün onlarca tur otobüslerinin uğrak yeridir Eskişehir. Yönettiği kentte istihdam yaratan ender belediye başkanlarındandır. Üstüne üstlük bir Cumhuriyet beyefendisidir.
Prof. Yılmaz Büyükerşen’e hem CHP hem de MHP tabanları tam destek verir. AKP tabanından önemli bir destek alır. BDP’nin modernleşmeci laik kesiminin de oy verebileceği biridir.
CHP, şapkadan tavşan çıkarmayı bırakıp kendi değerini fark etmeli. Seçim yenilgileriyle siyaset mezarlığında olan kişilerden medet ummasın. Geçmişin iflas etmiş sağ politikacılarını parlatmaya çalışmasın. Onları parlatacak zımpara da cila da bulunmaz. Hele yaşamı boyunca girdiği her seçimde yenilmiş kişileri gündeme bile getirmesin. Bu süreçte Cemaat tuzağına da düşmemeli CHP, 30 Mart’ta olduğu gibi.
MHP yönetimi, sorumlu davranmalı. Parti çıkarlarını bir kenara itip Türk Milletinin geleceğini ön planda tutmalı. Çünkü Cumhuriyet değerlerini savunan birinin Çankaya’ya çıkması tüm bölücü planları iflas ettirir.
Milletin birliği, vatanın bütünlüğü hem CHP’nin hem de MHP’nin önceliği olmalı. Vatan varsa partiler olur. Millet varsa siyaset yapılır. Halk varsa yaşam sürer. Cumhuriyet olursa adam gibi, başı dik yaşanır bu cennet vatanda.
Atatürk’ün dediği gibi: Cumhuriyet fazilettir. Atatürk’ün koltuğuna da erdemli kişiler yakışır.
                                                                       
Adil Hacıömeroğlu

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.