Çocuklarımızın Eğitim Sorunları

ABONE OL
19:06 - 01/10/2020 19:06
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 FÖTED toplantıya bu başlıkla çağrı yaptı. 24 Şubat 2008, Cumartesi

yani hafta sonu yapılan bu toplantı tam yedi saat sürdü. Eğitim Kurultayı üç gün devam etti, bu yazımda yalnız bir günlük toplantıdan bahsedeceğim.
Toplantıya gitmeden önce Berlin’de ilk kurulan bir derneği, (1966) alman türk kültür derneğini düşündüm. Derneğin tüm üyeleri hemen hemen alman idi, çok az türk vardı. Başkan Jonuschat için dernek ve üyeleri onun çocuklarıydı. Başkan ölünce dernekte tarihe karıştı. Sakladığı arşiv bir sergi niteliğindedir.Böylesine güzel türk motif eşyalarla, kilim ve halıları ile döşenmiş bir ev Berlin’de henüz görmedim. Alman üyeleri Türkiye aşıkları idi. Burada bir hata yapıldı, 40 yıllık derneği neden diğer dernekler aralarına alamamıştı. Ben iyi iş yapan her derneği desteklediğim gibi, desteklediğim için davetiye alıyordum. Tam nedenlerini bilmiyorum, ama bildiğim şimdi o üyelerin artık emekli ve yaşlı olduklarıdır. Demek istediğim FÖTED bu hatayı yapmadı.
 
ertkna.jpgOn kişi ile derneği kuranlar bir kar topu gibi Almanya çapında 100 den fazla sayıda dernek olmuşlar. Kurucular Safter Çınar, Kâzım Aydın, Dr. Ertekin Özcan gibi çok önemli kişiler artık yerlerini ikinci  nesle bırakıyorlar.
Dr. Ertekin Özcan’a onur plaketi verilirken çok duygulu anlar yaşandı, öyle ya erkekler ağlamaz. Ve o halâ  okuduğu şiirde “yorulmak yok, kalmak yok yolun yarısında” diyordu.
PİSA ve İGLU araştırmalarının anadili almanca olmıyan öğrenciler ve özellikle Türk kökenli öğrenciler açısından sonuçlarını duyuyoruz, artık duymayan kalmadı. Veliler Derneğinin yıllardır çağrıları, önerileri duyulmadı, yaptıkları takdir görmedi.
FÖTED şimdiki Genel Başkanı Berrin Alpbek’in cesaretini kırmayayım. Yola devam, Türkiye Başbakanı uyum önerilerini yapmasından sonra, Almanya Başbakanı bayan Dr. Angela Merkel ben türk gençlerinin de Başbakanıyım dedi, çok geç…
Biz türkler Cumhurbaşkanı Dr. h.c. Johannes Rau’dan başkasında bu duyguyu tatmadık. Zira o zamanında bu sözü candan söyledi.
Yeni yönetim  bu tartışma açılmışken iyi yönlerinden fayda-lanacaktır. Şu anda hem Aile hem de Miili Eğitim Bakanlığının desteğini alıyorlar. Eğitim Zirvesi bu kuruluş ve derneklerin ciddiye alındığının bir göstergesidir, Türk Hükümeti de dernek temsilcilerini  Ankara’ya davet etti, bu nedenle Dr. Ertekin Özcan neler yapılmasını sıralamakta haklı:
Araştırmalarda hepimiz aynı, homojen bir grup gibi gösteril-memelidir.Biz fabrikadan çıkmadık.
Okul öncesi öğretim mecburi ve parasız olmalıdır. Onuncu sınıfa kadar öğrenciler birlikte kalmalıdır. Öğrencilerin birbirlerinden öğrenmelerine, örnek olmalarına engel olunmamalıdır.
Öğretim, okul tam gün olmalıdır.
Yuvalardaki eğitimcilerin tahsil durumları düzeltilmeli, Öğretmenlerin tahsili çok kültürlü eğitime yönelik olmalıdır.
Türkçe zorunlu ders (Leistungskurs)ve lise bitirme dersi (Abitur) olmalıdır. Türkçe dersleri okul programı içinde olmalı, Türkiye’den gelen öğretmenlerin almancası iyi olmalıdır. Türkiye’den öğretmenler gelsin, ama Eyalet Hükümetleri bu görevden sıyrılmak, kurtulmak anlamında olmamalıdır.
Burada yetişmiş türk kökenli öğretmenlerin Türkçelerini ilerletmek için Türkiye üniversitelerinde kurslara imkan verilmelidir.
Evet sevgili Ertekin, sana bir daha yazdığın kitabı, tekrar yazdırmasınlar:
Ağla ki, sağır kulaklar duysun [1].
T.C. Berlin Konsolosu Ayşe Selcan Şanlı konuşmasında araştırmalardan, tartışmalardan sonra öğrencilerin başarılarında bir düzelme olduğunu ve her üç öğrenciden birinin göçmen çocuğu olacağı düşünülürse, ciddi önlemlerin alınmasının kaçınılmaz olduğunu işaretledi.
Diplomalı tahsilin önemini vurguladı, bu iş bulmada anahtar olacaktır.
Eğitime yatırım uzun soluk yatırımdır. Bugün neticeleri görülemez, ileriye yönelik ümidi olduğunu söylerken, artık Almanya’ya gelen türk öğretmenlerinin Almanca’larının yeterli olduğunun altını çizdi.
Demek ki ANKARA Veli Derneklerinin çağrılarını duymuştu, artık Türkiye Devleti ve buradaki dernekler birbirlerine karşı değil elele çalışacaklar.
TGD Genel Başkanı Kenan Kolat Türkçe’nin önemini anlatırken ekonomiyi arkamıza almamız gerekir, dedi.
FÖTED, TBB’nın çalışmaları, etkinlikleri haftasonu seminerleri, eğitim kurultaylarının faydaları, velilerin eğitim gönüllülerini
bilinçlendirmiştir. 2006 da yapılan eğitim elçileri toplantısı çok faydalıydı.
Liseyi bitirenleri davet etmek, kutlamak diğer öğrencilere örnek olmuştur. Bunu gelenek haline getirecekler.
Kısacası Veli Temsilcisinin çocuğu da okulda başarılı olur. O halde Velileri okuldaki kollarda aktif olmaya hazırlayıp teşvik edilmeye devam edilecektir.
Berlin Veliler birliği Başkanı Safter Çınar şöyle devam ediyor. O aynı zamanda Öğretmenler Sendikasında (GEW) yıllarca eden ilk ve tek türk kökenli başkanımızdı.
TBB’nın el bildirisini veli klavuzu projesini bize tanıtıp, okullara nasıl girildiğini, velilere yol gösterildiği anlatılıyor. İlkokullarda veliler çocuklarını okula getirdikleri için ilişki ve yardım kolay oluyor.
Okullarda derneğe ayrılan bir oda gerek, buradan velilere rehberlik, sorunlarda çözüm önerileri getiriyor.
Başlangıçta öğretmenler ek iş gelecek diye çekinirken, şimdi kendilerine yardımcı geldiğini kavradılar.
Toplantıda konuşulanları, 23 senelik emeği bu yazımda anlatmama imkân yok. İlgilenen okuyucularım eğitim derneklerinden materyal alabilirler.
PİSA ve İGLU Bilimsel araştırmalarının sonuçlarını verdiği konferansta FU-Berlin Eğitim Bilimleri ve Psikoloji Fakülte’sinde bilimsel araştırmacı olan Michael Segeritz bildiklerimizi bilimsel olarak çok güzel açıkladı, görsel olarak grafiklerle türk çocuklarının başarısızlığını bir daha anlattı.
ertkn2.jpg
Rusya’dan gelen almanların sayıları türk öğrencilerinden fazla olduğu halde bu gruptan tartışmalarda hiç duymuyoruz. Onlar türk çucuklarından daha başarılı, zira anababaların tahsili daha iyi.
Hiç bir ülkede Almanya gibi öğrencilerin başarısı sınıfsal, anababaların sosyal durumu ile bukadar yakından endeksli değil.
Diğer ülkelerden Almanya daha çok öğrenmek zorunda olduğu gibi, eğitim sorunları daha çok tartışılacağa benzer.
Toplantı konuları çok yönlü ve yüklü olduğu için diğer konuşmacılarda katılımcılara hiç söz hakkı verilmediğinden birçok sorular Segeritz Bey’e soruldu, onun sorulara cevap veremiyeceğini bile bile, hepsini taşımak ona düştü. Bilimsel Araştırmacıya yakışır şekilde soğuk kanlı olarak cevapsız bırakmamaya gayret gösterdi.
Son konuşmacıda müzikle dinlendik, yemekten sonra çok yorgun düşmüştük.
FÖTED Genel Başkanı Yardımcısı Kadir Dağlar bir Öğretim Üyesi edası ile katılımcıları uyanık tutma için zorlamadı. Terimleri almanca olarak izah ederken, bize aile akademisini açıkladı.
Şahısların başarılarını artırmak, diyalog ve katılımcıların birbirlerinden  öğrenmelerini esas alan bu akademi aile ve milli eğitim bakanlıklarından ciddi destek görüyor.
Çocuk çekirdek olurken uyum, dil sosyal çevre çocuğun psikilojik gelişimi, yetiştirme kursları bu çekirdeği çevreliyor.
Elbette dilin önemi tekrar tekrar konu oldu, çok dillilik, almancaya karşıt değildir
.
Kadir Dağlar’ın toplantıya nokta koyduğu, müzikle sunduğu Bedri Rahmi Eyuboğlu’nun şiirine göz atalım:
  Üç Dil [2]
En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde düşünüp rüya göreceksin
En azından üç dil
Birisi ana dilin
Elin ayağın kadar senin
Ana sütü gibi tatlı
Ana sütü gibi bedava
Ninniler, masallar da caba
Ötekiler yedi kat yabancı
Her kelime aslan ağzında
Her kelimeyi bir bir dişinle tırnağınla
Kök sökercesine söküp çıkartacaksın
Her kelimede bir tuğla boyu yükselecek
Her kelimede bir kat daha artacaksın
En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde
Canımın içi demesini
Canım ağzıma geldi demesini
Kırmızı gülün alı var demesini
Nerden ince ise ordan kopsun demesini
Atın ölümü arpadan kopsun demesini
Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur demesini
İnsanın insanı sömürmesi
Rezilliğin dik âlâsı demesini
Ne demesi be
Gümbür gümbür gümbürdemesini becereceksin
Sonuç, FÖTED’in ulaşmak istediği amaç: Eğitim kampanyasını destekliyelim, diplomasızları en azından yarıya indirip, liseyi bitirenlerin sayısını ikiye katlıyalım. Velilerin katılım olanaklarını geliştirmek için sunulan projeleri, Veli Akademi ve Veli Klavuzu, candan destekliyelim.
Bu konuda Cem Şentürk’ün ha-ber.com’da yazdığı “PİSA-Araştırmasının Ortaya Koyduğu Çarpıcı Gerçekler” yazısını tekrar okumakta fayda vardır.  
İlter Gözkaya-Holzhey
Emekli Öğretmen

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.