ÇOCUK BAHÇESİ

ABONE OL
18:06 - 01/10/2020 18:06
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

ÇOCUK BAHÇESİ

Çocuk, insan yavrusu dilbilgisinde isim olarak geçer. Canlılar içinde güç ayağa kalkabilen ve en uzun zaman bakıma muhtaç olan yavru, insan yavrusudur.

Bahçe, çiçek, ağaç ya da sebze yetiştirilen ve çoğunlukla evin önünde olan yer kavramı dilimize Farsca’dan alınmıştır. Tek tanrılı dinlerin kutsal kitaplarında bahçe cennet kavramıyla eş anlamda geçiyor.

O nedenle Almanca’da Çocuk Bahçesi (Kindergarten) üç altı yaş arası çocukların bakıldığı yuva anlamına geliyor. Kreş (Krippe) ise üç yaşına kadar olan çocukların barındığı yuva. Hort ise gündüz bakımevidir.

Kadınlar çalışma hak ve hürriyetlerini çocuk bakım evleri olmadan alamamışlardı. Her buluşun bir önderi, ilki vardır. Emeğe saygı tarihe geçen keşifleri unutmamak adına, onları anmak insanlık sorumluluğudur.

Günün birinde 57 yaşında Friedrich Fröbel Thüringer dağlarında gezinti yaparken vadiden aşağıya bakar. Oynayan çocukları hayranlıkla gözlemler. Çocuklara bir cennet bahçesi açma fikri doğar ve ilk önce eşine yazar.

Blankenburg’ta oturduğu evde Almanya’nın ilk çocuk yuvasını 1840 yılında açar. Bugün müze olan bu evi, bilhassa Japon eğitmen ve ana okulu öğretmen adaylarının ziyeret ettiği bir mekândır. Dünya’nın birçok ülkesinden ziyaret edilen müzede eğitim metodları öğrenilir. Öğretmen ve eğitmenlere seminerler uygulanır.

Çocuk bir bütün olarak ele alınır, eğmek bükmek değil, gelişime eşlik etme, yol gösterme öğretim metodunun ilk ve en önemli amacıdır. Her çocuğun bahçede sebze ektiği bir karık olması şartı korunur. Toprakla yakınlık, doğa ile içiçe olmak demektir.

Yuvanın bulunduğu binada bahçe oyun alanı yapılmışsa, bazı yuva ve ana okulu sınıfların sebze yetiştirdiği başka bir yerde bahçesi var. Bu satırları okuyan genç anne babalara, bahçesi olmayan yuvalarda öneride bulunmalarını tavsiye ediyorum. Hiç değilse saksılarda yetiştirilen bir bölüm olması çok isabetli olur.

Şehir çocuklarını doğadan uzaklaştıran reklâmlara karşı, çocuk yetiştirilmesinde denge kurmak şart olmuştur. Zira domatesi ağaçta çizen, ineği eflâtun renginde boyayan öğrencilerim vardı. Çikolatanın üstündeki inek resmi eflatun renkle boyanmış.

Tahtadan yaptırdığı yapı taşlarıyla çocuklar yuvada köprü, bina, bahçe, kilise ve şehri oyunla inşa ediyorlardı. Sonra mimarlara bu yapı taşları örnek olmuştur. Çocuk oyuncakları gerçek yaşamda uygulanmıştır. 
                           
Friedrich Fröbel altı çocuklu ailenin en küçüğüydü. On yaşına kadar sevgi göstermeyen, dikte eden, çocuklara şiddet uygulayan bir babası vardı. Kitap okuması bile yasaktı. Üvey anası masallarda geçen kötü analar gibiydi. On yaşında amcası yanına alınca çocukluğunu yaşayamadan olgunlaşmıştı. Hasret kaldığı çocuk dünyasını milyonlarca çocuğa hediye etti. Kendi göremediği cenneti diğer çocuklara verdi. Kadınlara da çalışma hakkı, özgürlüğünün kâğit üzerinde kalmamasını sağladı.
Aziz Nesin’in İstanbul-Çatalca’da açtığı Çocuk Cenneti de bu fikirden doğmuş olabilir. Zira araştırmacı bir yazar çok okur, çok araştırır. Aynı zamanda Prof. Dr. Klaus Liebe-Harkort kuruluşundan itibaren birlikte çalıştı.

Türkiye’de öğretmen okullarında reform pedagogları Maria Montessori, Rudolf Steiner ve Pestalozzi ile birlikte Friedrich Fröbel’i de derste öğrenmiştik.

Fen bilimleri okudu, Pestalozzi’nin ağrencisiydi, İşviçre ve Almanya’da okul ve özel ev öğretmeni olarak çalıştı. Sonra tamamen Almanya’ya döndü, küçük çocuk eğitiminde uzman oldu. 
Eğitim biliminsanları altı yaşında eğitim tamamlanmış, çocuğu öğrenime hazırlanmış sayıyor. Eğitime hazır, öğrenim kapasitesinin en geniş ve elverişli yaş üç altı arasıdır. Bu dönem iyi değerlendirilmemişse öğrencinin tahsil dönemi başarılı geçmiyor. Mutlu ve huzurlu olmayan bir öğrencinin başarmasını bekleyenler, sosyal varlık olan insanı bir bütün olarak tanımayan, bilmeyenlerdir. Vücud, ruh, zekâ üçlüsü hem biribiriyle hem de çevreyle uyumlu gelişmesi gerekir.

Bilimsel öğretmen ve eğitmen yetiştirilen okulu da 1842 yılında kurar ve babalara çağrı yapar. Onları eğitimin dışında bırakmayarak, babalar bırakın çocuklardan öğrenelim, okul en yüksek bilim yuvasıdır, şayet gerçek hayat yansıtılırsa, der. Bu çağrısı bugün de geçerlidir.

Başarılı okullarda çocuklar sağlıklıdır, okul, aile ve toplum birbirini tamamlar, birbiriyle uyum sağlanmıştır. Bir öğrenci arzu ederek okula gitmiyorsa, üçgenin bir kenarı kapanmamıştır. Berlin’de ve bazı eyaletlerde altıncı sınıftan sonra gidilecek orta öğretim okul seçmede Türk aileleri doğru seçimde iyi aydınlatılması gerek. Çocuğun ve ailenin istemediği bir okula zorla okul idaresi gönderemez. Göçmen kuruluşları Noel hazırlıklarında konunun önemini gözden kaçırmamalı. 
Politika dilinin aksine Almanya’da eğitmen ve öğretmenler yetiştiren fakülteler iki dilde büyüyen çocukların öğrenimine hazırlanıyor. Yaşadığı ülkenin dilini öğrenmesi önemli, fakat çocuğun ve ailenin konuştuğu ikinci dilin kötü veya aşağı değerlendirilmesine, hor görülmesine izin verilmemeli.
Friedrich Fröbel, cenneti kaybeden çocuklara cenneti geri verirken, öğrenmenin yaşı olmadığını, diploma almayla öğrenmeye nokta konulmayacağını esas presip olarak vermeye çalışmıştır. 1852 yılında 70 yaşinda vefat etmiştir.

Faydalandığımız her şeyin bir ilk bulucusu vardır. Onlara saygı emeğe saygıdır. Sosyal medyada makale, atasözü, deyim şiir yazılıyor, çoğu kimden alındığı yazılmıyor. İsim verilmemişse lütfen paylaşmayalım ve beğenmiyelim.

Çocuklar, göneşli aydınlıkta gelişmeli, mutlu büyümeli.

Hoşça kalın!

İlter Gözkaya-Holzhey           

Okunmalı:
Dorothea Heintze, Beim Blick ins Tal fiel´s ihm ein.
Chrismon (Dergi), September 2017, s.32

Eğitmen ve öğretmenler için: www.froebeldekade.de 

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.