ÇOCUĞA AD SEÇERKEN

ABONE OL
19:02 - 01/10/2020 19:02
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Doğumdan sonra konan adı çocuk bir ömür boyu taşıyacaktır.

Bu nedenle seçerken soyadına ses ve ritim olarak uyan isim seçilmelidir. Anlamı güzel olmalıdır.
Ad verme tarihi insan tarihi kadar eskidir. Anlamı hayat hediye eden olan, Yahudi dilinden gelen Havva insanoğlu, insan kızının ilk anasıdır. İnsan anlamına gelen Adem ilk babamız olarak kabul ediliyor.
“Eski Türkler çocuklarına ad koymayı çok önemli bir olay kabul ederlerdi. Çocuğun adı ile alın yazısı arasında bir bağ olduğuna, sanki çocuğun ismi, onun ruhu gibi bir şey sayıldığına inanılırdı”.
Türkçe’de herkese adı ile hitap edilir. Çok yakın akraba ve arkadaş arasında değilse yanına Hanım veya Bey ilave edilerek hitap edilir.
Almanca’da ad yalnız özel hayatta kullanılır. Bey ve Hanım hitap sözcükleri soyadı önüne getirilerek resmî yerlerde kullanılır.
Ad seçmek için en az dokuz ay vakti olan ana baba dikkatle seçmelidir. Çocuğa utanç verecek veya gülünç duruma düşüren ad seçilmemelidir.
Eskiden ayrımcılık, erkeğin üstün tutulduğu kültür anlayışı çocuk adlarına yansıtılıyordu. Kızlara istemeden doğduğu belirtilen Yeter, Kâfiye, Songül adları verilirken, erkek çocuklara Yaşar, Dursun, Duran adları konulurdu.
Ama bugün modern Türk ailelerde daha zamana uyan adlar veriliyor. Kızlarda çiçek adları Lâle, Yasemin veya doğadan alınan Yağmur Yaprak, Su gibi adlar seçiliyor. Erkek çocuklara Deniz, Olcay, Tamer gibi modern adlar konuluyor. Savaş yerine Barış ismi moda.
Tarihten gelen Süleyman, Osman, inanç ile ilgili adlar Muhammed, Ahmed ve Ramazan hâlâ gündemde.
En çok sevilen Adlar moda gibi değişir. Yunus Emre gibi şiirler yazan bir düşünür olsun diye, Yunus denirde ya bu çocuk ilerde edebiyata hiç ilgi duymazsa, ne olur?
Dünyaca tanınmış bir piyanist olsun diye Fazıl adı konursa, ya o çocuk müziğe hiç ilgi duymazsa, ne olur? Aynı şekilde tanınmış bir futbolcunun adı verilirse, örneğin Mesut Özil, ama çocuk ilerde futbola ilgi duymazsa, ne olur?
O halde genç ana baba kendi zevklerini düşünmeden, çocuğun adından onun memnun olması gerektiğini düşünmelidirler.
Kısa olmak şartıyla iki ad verilmesi, çözümü kolaylaştırır. Çocuk iki ad arasından seçme şansını kullanabilir.
İslam kültürüne ait adların hepsi Arapçadan gelme. Başvurduğum almanca kitapta sayılan Türk adların hepsi Arapçadan gelme.
Bir tek Banu adını Türkçe zannettim, o da Farsçadan geliyormuş. Saygıdeğer hanımefendi anlamı, Şahbanu Şah’ın annesi demek.
Dile getirilmeden uygulanan bir gelişme görüyorum. Bilgili, okumuş aileler Türkçe adlar seçiyorlar. Dilimizi koruma üzerine yazan köşe yazarları arkadaşlarımın bu konuda düşüncelerini merak ediyorum doğrusu.
Bu yazıyı yazarken TRT-Telegün sitesi üzerinden telefonla konuştuğum Savaş Bey de Türkiye’de çocuklara güncel, modern ve Türkçe adlar verildiğini söyledi.
Hıristiyan dini kültüre dayanan, bilhassa Katoliklerde kutsal sayılan belirli adlar belirli günlerde verilir. Böylece her çocuğun doğum günü gibi, belirli bir ad günü vardır.
“Genellikle isim koyma eski Türklerde bir törenle yapılırdı. Bu törenlerde çeşitli kabile ve boylarda kutlama şekli farklılık gösterirdi”.
Yetmiş yıllarında hangi sınıfa derse girsem, ders defterinde Türk çocuklarının doğum günü 1 Ocak olurdu. Alelacele doğru olmayan doğum tarihleriyle Almanya’ya gönderiliyordu. Nüfus memurunun herhalde aklına başka tarih gelmiyordu.
O zaman Spandau’da tek bir Türk doktoru vardı. Ona çocukları götürürdüm ki dişlerine göre bize bir yaş söylesin. Başka türlü öğrenciyi doğru sınıfa yerleştiremiyorduk.
Alman devlet dairelerinin Türk devlet dairelerine güvensizliği o yıllarda başlamıştı. Bugün Türkiye’den gelen belgelerin dikkatle ve şüpheyle incelenmesi geçmişte yapılan hatalara dayanıyor.
Soyadı Yeşilçayır olan birinin ismi nüfus memuru tarafından Yeşilçayır olarak yanlış yazılmış. Ne olacak, anında değiştirmek yerine, ancak mahkemeyle değiştirebilirsin diyerek soyadı yanlış kalmış.
Yani doğum tarihi mahkemede değişmesini mantık kabul etmiyor. Babam yalnız kendi ailesi değil bütün eş, dost ve akrabada doğan çocukları günü gününe yazardı. Hatta özel tuttuğu defterinde doğum saatlerini bile not ederdi. Köyün ilk Lâtin harfleriyle okuma yazma bileniydi. İyi ki köyümüz muhtar meclisinde üye, yazman idi.
Aslında bu konuyu tartışmaya açmak istiyorum. Doğum tarihi yerine, adını beğenmeyene mahkemede değiştirme hakkı verilmelidir, diye düşünüyorum.
Nüfus dairelerinde izin verilmiş adların listesi var. Vatandaşlar bu liste ile ilgilense, modası geçmiş veya çocuğa ileride alay konusu olabilecek adlar verilmese iyi olur.
Çevrenizdeki alman adlarına da biraz ilgi gösterirseniz, orada da görebilirsiniz. Benjamin mutlu çocuk anlamına geliyor. Yetişkin olunca böyle çağrılmak istemeyebilir bir insan.
Adı Devrim olan bir kız çocuğu seksen yıllarında iş bulmakta bile zorluk çekiyordu. Bazı adlar ileride başına belâ olabiliyor.
Beğenilen, sevilen politikacıların adları da seçimde, bazı dönemlerde moda oluyor, örneğin Ecevit gibi. Bu sene dünyada Obama adı çoğalmış duyduğuma göre.
Soyadı kanunu çıktığı zaman, gazeteler bile seçimde her gün örnekler verirlermiş. Ad vermede yol gösteren takvimler vardı.
Batı Avrupa’da yaşayan ailelere iki ad tavsiye edilebilir. Kısa olmak şartıyla bir Türk bir de o ülkenin dilinden verilmesi, bence hiç de fena olmaz, Henri Sinan, Leonard Timur gibi.
Spandauer Volksblatt gazetesinde 2001 yılında yazdığım bir yazıda otuz kırk yılda çoğu alman öğretmenlerin Türk çocuklarının adlarını öğrenemediklerini yazmıştım. Öğretmen arkadaşlarım kırılmaktan ziyade sert çıkışlar yaptılar. Buna rağmen az sayıda alman öğretmenleri öğrencilerinin isimlerini doğru söyleyebilmek için türkçe öğrenmeye başladılar. Eleştirirken cesaretli ve bilinçli olmalı.
Bazı Türkler adlarını Almanların yanlış söylediği gibi değiştiriyorlar. Önce okulda başlayarak, sonra toplumda çok titiz davranmalıyız.
Türkçemizi koruma orada başlar, Rus, Fransız veya İngiliz adlarında gösterdikleri özeni, Türk adlarında da göstermek zorunda olduklarını hatırlatmalıyız. Bunu dilimize olan saygı ve sevgimize ait koruma görevi olarak algılamalıyız.
Sevgili okurlarım, çevremizde doğan çocukların adlarına ilgi duyalım. Bir çocuğa ömür boyu mutlu edecek bir ad seçmede rol almış olabiliriz.
Hoşça kalın!
 
İlter Gözkaya – Holzhey 
Emekli Öğretmen
   
 
Faydalandığım kitap (almanca):
Kristina Müller-Urban, Die schönsten Vornamen aus aller Welt,
Weltbild-Verlag GmbH., Augsburg 1998
ISBN 3-8289-1977-8
www.biriz.biz/cocuk/cocukisim.htm
www.annecocuk.com/isim/isimler-xkiz.htm
 
Yalçın Toker, A’dan Z’ye Ansiklopedik Çocuk İsimleri (Anlamlar), Toker Yayınları/ İhtiyaç Kitaplar Dizisi

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.