CİNGÖZ RECAİ ​

ABONE OL
18:07 - 01/10/2020 18:07
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

CİNGÖZ RECAİ

Türkiye entelleri diye tanınan yazar çizer takımı var, siyasetçileri var, sinema ve dizi yapımcıları, yönetmenleri, senaristleri var, müzik adamarı, ressamlar, heykeltraşlar  akademisyenleri var. Genel olarak kendi kültür değerlerine, tarihlerine yabancı insanlar bunlar. Avrupalılar tarafından kurgulanıyor olmalılar.  Sinema filmi yapılacak, diz yapılacak o kadar çok konumuz var ki çekmekle bitmez. 

Nedense bizim film yapımcılarımız Brezilya, Kore, Hindistan Amerikan dizileriyle halkımızı ekrana çivilerler. Gayeleri halkımızı kendi kültürlerine yabancılaştırmak olmalıdır. Halkımızın sıkıldık bu kötü kopyelerden, artık yeter dediği anda ekrandan bizleri selamlayan kendi değerlerimizin ürünü filimler, Türk halkını cesarendiriyor. 

Diriliş, Filinta, Payitaht, Yunus Emre ve Cingöz Recai, Yedi Güzel Adam bu değerlerimizden bazıları. Sinema dünyasında, diz dünyasında artık biz de varız diyebiliriz. 

Cingöz Recai Filmine Yeşim hanım davet etti. Oğlum Zülfikar ile birlikte gittik. Filme gösterilen alâka göğsümüzü kabarttı. Peyami Safa’nın aynı adlı eserinden uyarlanmış. Oyuncu kalitesi tartışılmaz. Filmin çekim mekanları da kayda değer cinsten. 4 ayda çekilmiş Cingöz Recai. Hazırlık döneminin de bir o kadar olduğunu düşünürsek 8 aylık bir çalışma sonunda beyaz perdeye aktarılmış. 

Verdiği mesajlar çok önemli, taze pişmiş, fırından yeni çıkmış mesajlar: “Cingöz Recai, ülkenin en tanınmış kibar hırsızıdır. Başkomiser Mehmed Rıza’yı peşinden koşturan; kurnaz, cesur, soğukkanlı, zarif, tahsilli ve görgülü özellikleriyle Türk edebiyatının en meşhur tiplemelerindendir. Cingöz Recai, helal para kazanmış kimselere dokunmayıp servetini haksız yollardan kazananların baş belası olur. O, haram yiyicilerden aldıklarını muhtaçlara dağıtan bir iyilik abidesidir.”

Bence en önemli mesaj; filmde Türkiye’yi hedef tahtasına koyan emperyal güçlerin gerçek yüzü ortaya konuyor. Cingöz Reca-i kendi ekibiyle birlikte emperyal güçleri çırılçıplak koltuğa sabitleyebiliyor, 10 dolarlık insan olmadıklarını onlara anladıkları dilden anlatabiliyor; ancak onların işbirlikçileriyle başa çıkamıyor, onlar hep arka planda yukardan olayları seyrediyorlar. 
Amerikan filmlerinde görmeye alıştığımız son dakika mesajı böylece cuk diye yerine oturuveriyor. Ancak, biraz daha abartısız olabilseydi daha anlamlı olurdu.  

Hele bir de filmler zamanında başlayabilse, çok daha güzel olurdu. Ben eksikliklerine rağmen kendi değer ürünümüz olan bir eseri beyaz perdeye taşıyan Hayri Aslan ve  Limon Film’e teşekkürlerimi sunuyorum, bundan sonrasının geleceğini de ümit ediyorum. Bu filmde severek oynadıklarına inandığım oyuncuklara da başarılar diliyorum. 

Rüştü Kam

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.