ÇİFT MÜHÜR

ABONE OL
18:57 - 01/10/2020 18:57
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Seçimler bitti, bazı çevrelerde oluşan hayal kırıklığı henüz geçmiş değil. Herkes seçim sonuçları üzerinde konuşadursun, bazı ayrıntılar gözden kaçıyor, irdelenmiyor.
Seçim gecesi Odatv.com’da yayımlanan şu haber beni çok şaşırtmadı. ”10 bin kişinin oyu hem CHP’ye hem de Tuncay Özkan’a verildiği için geçersiz sayıldı. Tuncay Özkan’ın şu ana kadar aldığı toplam oy miktarı 23 bin 643. Aldığı oy miktarının neredeyse üçte biri kadar oy da iki mühürlü olduğu için geçersiz sayıldı. Yani ne CHP’ye ne de Özkan’a yaradı…” Aslında seçimlerden önce böyle bir şeyin olacağının işaretleri gelmekteydi. Tuncay Özkan’a oy vermek isteyen bazı tanıdıklar, mührü hem CHP’ye hem de Özkan’a basacaklarını söylüyorlardı. Biz de böyle yaparlarsa oylarının geçersiz olacağını dilimiz döndüğünce anlattık. Aslında bunu söyleyenler, ne CHP’den ne de Tuncay Özkan’dan vazgeçebiliyorlardı. Gönül parçalanınca oylarda geçersizleşiyordu.

Birkaç gün sonra okuduğum şu haber işin tuzu biberi oldu. ”İl Seçim Kurulu’nun resmi sonuçlarına göre İzmir’in 2. seçim bölgesinde 35 bin 510 oy pusulası geçersiz sayıldı. Geçersiz oy sayısı yüksek olunca İzmir 2. bölgede partiler ve bağımsız adaylar da geçersiz oy pusulalarının izini sürdü. İzmir 2. bölgede sandık başında görev yapan Cumhuriyet Güçbirliği gönüllüleri, 12 Haziran seçimlerinde İzmir 2. bölgeden bağımsız milletvekili adayı olan Cumhuriyet Güçbirliği Bağımsız adayı Doğu Perinçek’in neredeyse her sandıkta geçersiz oy pusulası olduğunu söyledi… Gönüllüler, Perinçek’e oy veren vatandaşların aynı zamanda Cumhuriyet Halk Partisi’ne de ”Evet” mührünü basarak oylarının geçersiz sayılmasına neden olduklarını ifade etti. (Aydınlık, 17 Haziran 2011)” Seçmenlerce İstanbul’da yapılan yanlış, İzmir’de de yapılmıştı. Cumhuriyet Güçbirliğinin oyları boşa gitti böylece.
Şimdi, bu konu üzerinde birazcık düşünmek gerek. Diyarbakır’da, Hakkari’de, Bağcılar’da, Sultanbeyli’de… yaşamı boyunca mektep medrese görmemiş, okuma yazması olmayan, evine hapsolmuş, sokağa bile yalnız çıkamayan Kürt kökenli kadın yurttaşlarımız tek oyunu ziyan etmeden bağımsız adaylarına verebiliyor. Kadıköy’de, Ataşehir’de, Maltepe’de, Üsküdar’da, Karşıyaka’da okumuş yazmış, mektep medrese görmüş (belki de birçoğu üniversite mezunu), görece özgür yurttaşlar binlerce oyu geçersiz kullanıyor. Bu durum nasıl açıklanabilir?

Ülkemizin siyasal durumunu bakıldığında en politik ve örgütlü grupların cemaatçilerle bölücüler olduğu görülür. Kendi ideolojik doğrultularında taraftarlarına siyasal eğitim vermekteler. Bu eğitimler; onlara siyasal inanç, kararlılık, mücadele azmi ve özveri kazandırıyor.

Cumhuriyeti korumak adına yola çıkanlara bakıldığında siyaset anlayışları basmakalıp sloganlarda, söylemlerden öteye geçmiyor. Kendilerini yenileme, okuma, araştırma konusunda tembeller. Televizyon izlemekle yetinmekteler. Düzenli kitap okuma yok. Başta CHP olmak üzere cumhuriyetçi çizgideki birçok parti ve dernekte doğru düzgün bir iç eğitim yapılmamakta. Bu da siyasal zayıflık oluşturuyor.
Hem CHP’ye hem de Cumhuriyet Güçbirliği adaylarına basılan çift mühürler, toplumumuzun aydın görünen bir kesiminin trajikomik yanını gözler önüne sererken bir yandan da gizlenmiş cehaletin açığa çıkmasını sağlamıştır. Bundan ders almak gerekmez mi?

Adil Hacıömeroğlu

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.