0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

CHP`LİNİN CHP`YE YAPTIKLARI

Elimde CHP`nin en son hazırladığı parti programı var.
Partinin programının başlıkları şöyle sıralanmışlar:
1. Atatürk ilke ve devrimlerinin bekçileriyiz
2. Demokrasi, insan hakları ve özgürlükler
3. Kamu yönetimi
4. Ulusal güvenlik ve dış politika
5. Üretimden ve üretenden yana yeni ekonomik düzen
6. Sosyal refah devleti
“Eğitim bu programın neresindedir?” diye soracaksınız haklı olarak.
Eğitim konusu programın 6. maddesine alt başlık olarak alınmış.
“Eğitim aydınlığın yoludur” üst başlığıyla kurumun her alanında partinin nasıl bir eğitim istediğini ayrıntılı olarak almışlar programa.
Sağlık kurumu da “Herkese sağlıklı yaşam hakkı” başlığı altında bu son maddenin içinde yer alıyor.
Demem şudur:
Seçmene bu program anlatılacak
Seçmen; partinin programında belirttiği konuları gerçekleştireceğine inandırılacak.
Seçmeni inandırmadan ondan oy alamazsınız.
Seçimin en basit gerçeğidir inandırıcı olmak.
Seçmeni kim inandıracak?
İnandırma işi, partinin genel başkanının tek başına yapacağı bir iş midir?
Bu iş, partinin iktidar olmasını isteyen tüm partililerin işi midir?
Bu iş; seçmeni inandırma işi, partinin il ve ilçe örgütlerinde düzenlenen toplantılarda partinin seçmenine mi yapılır? 
Öyle yapmak, tereciye tere satmak anlamına gelmez mi?
Doğru adres diğer partilere oy veren seçmen değil midir?
CHP’nin en büyük yanlışlarından biri bu tereciye tere satmak işidir.
Tereyi tereciye değil, tere alıcısına satmayı başarırsa CHP, bu iş biter.
Tereyi satma işini salt genel başkana bırakmak ve tereyi tek başına onun satmasını istemek ona yapılacak en büyük haksızlıktır. 
Kolaycılıktır bu işi salt genel başkana bırakmak.
Genel başkan A`yı beğenmedik, bu kez B`yi seçtik diyelim.
Yeni genel başkan B; bu işi, partiye oy vermeyen seçmenin oyunu kazanma işini tek başına yapabilir mi?
Bu soruya “Evet!” yanıtı eyyamcılıktan öte bir şey değildir.
Hani şu, “taşın altına elini koymak” deyimi vardır ya, işte bu tam da burada söz konusudur.
Bir taş var orta yerde duran, kaldırılması gereken.
O taşın altına elimizi hep birlikte sokacağız.
Genel başkandan en sıradan üyeye değin hepimizin görevidir bu.
Bu işi diğer partiler de ortaklaşa bir çalışmayla yapıyorlar.
AKP de MHP de Vatan Partisi de İyi Parti de Saadet Partisi de HDP de öteki partiler de.
CHP’liler de öyle yaparlarsa, yapabilirlerse, ahkâm kesmeyi bırakır da ellerin taşın altına sokarlarsa genel başkanın adının A ya da B olmasının bir önemi ve anlamı kalmaz.
Almanya Sosyaldemokrat Partisi SPD (Sozialdemokratische Partei Deutschland) da durmadan genel başkan değiştiriyor.
Aldığı oy artmıyor öyle yaptığı için, sürekli eksiliyor.
Keramet genel başkanda değil, partinin kendisini seçmene inandırmasındadır.
Sözün özü; CHP linin CHP ye yaptığını AKP li bile yapmaz!
Yapamaz!
Bilmem anlatabildim mi?  

Hasan Arslan