CHP VE ÜLKENİN AYDINLIK GELECEĞİ

ABONE OL
11:26 - 23/10/2020 11:26
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

CHP’nin altı okundan biri devrimciliktir.

Bu ilke, bu anlayış devrimde devrim, sürekli devrim ilkesi, sürekli devrim anlayışıdır.

Nazım’ın de bir şiirinde dediği gibi, bugünün yarına çıktığının, yarının bugünü yıktığının bilincinde olmaktır.

Bugüne çakılıp kalanlar yarınlarını hazırlayamazlar. Oysa bugün ülkeyi yönetenlerin ülkenin ve ülkenin insanlarının yarınını da hazırlamak en baştaki görevleridir.

Bu görev; ülkeyi yarınlarda geriye götürmek, ülkenin insanlarına yarınlarda dünlerini aratmak olarak anlaşılmamalıdır. Böyle anlaşılırsa yarın dünde kalır. Düne saplanıp kalanlar aydınlık yarınlara ulaşamazlar.

Ülkeyi ve ülkenin insanlarını aydınlık yarınlara çıkarmak demokratik bir savaşımdır.

Bu demokratik savaşın adı da devrimciliktir.

CHP; bu ilkesinin gereği olarak bu devrimci savaşımdan ödün vermez, veremez, vermemelidir.

Bu savaşım; ülkeyi dünde bırakmakta kararlı, yarınlara ve aydınlığa düşman bir ortaklığa karşı, AKP ve MHP ortaklığına, ona destek veren karşıdevrimci tüm kurum ve kişilere karşı verilen, göze alınması zorunlu olan, ilkeli bir savaşımdır.

Devrimci ve demokratik bir yarın yaratma savaşımıdır bu savaşım.

Partinin genel başkanını, kurultayda yaşanılan, yaşatılan olumsuzlukları, kulis çalışmalarını falan bir kenara koyarak, 37. Kurultayda, delegelerin oybirliğiyle onayladıkları 2. Yüzyıla Çağrı Belgesi’ni, bu açıdan bakarak değerlendirmekte sonsuz yarar var bana göre.

Bu çağrı belgesi CHP’nin yol haritasıdır.

CHP; bu devrimci ve demokratik savaşımı örgütlenme ve savaşım alanını genişleterek sürdürmek zorundadır.

En yüce değer olan insan ve onun alın teri emeği için vermek zorundadır bu savaşımı CHP.

Bu savaşımı verirken, sosyal demokrasinin en önemli kurallarından biri olan uzlaşma kültürü onun en büyük yardımcısı olacaktır.

Bu savaşımda birlikte yol alabileceğine inandığı tüm özel ve tüzel kişilerle, kurumlarla uzlaşarak ve ortak bir yol bularak ülkeyi dünde bırakmaya kararlı bu ucube ittifaktan kurtarma stratejisini, onlarla birlikte yapmalıdır şimdiden.

Bunu, bu stratejiyi ülke insanına en anlaşılır biçimde anlatmalı, onların güvenini kazanmalı, onları inandırmalıdır.

Güven kazanmadan, inandırıcı olmadan olumlu bir sonuca ulaşılamayacağı açıktır.

AKMHP’den oluşan, ne idüğü belirsiz bu yönetimden kurtarmanın birinci aşaması ülkeyi bugününden aydınlık yarınına çıkarmaktır.

Bu; ilk ve en önemli koşuldur devrimci ve demokratik bir gelecek için.

Ülkenin bugün üçünde bulunduğu, her alandaki son derece kötü durumun tek sorumlusu AKMHP ortaklığıdır.

Bakmayın siz onların “Uçuyoruz!” palavralarına.

Uçuyormuşuz!

Ne uçması, bunların pilotluğunda uçmak ne demek, çakılıyoruz.

Hem de tepe taklak!

Uçuyorlar belki ama; yukarılara doğru değil, aşağılara, uçuruma doğru bu uçuşları.

Uçuruma doğru tam gaz uçuşlarında ülkemizi ve insanlarımızı da birlikte götürüyorlar.

Yokluk ve yoksulluk akıl sınırlarını aşan, tanımlanamaz boyutlarda.

Bu koşullarda yokluk ve yoksullukla savaşan insanlarımızın yanında durması gereken bu ucube yönetim, tam tersine zengini daha zengin edecek bir yönetim anlayışı sergiliyor.

Bu yönetimden ülkeyi kurtarmak için, ülkeyi ve insanlarımızı bu ülkeyi dünde bırakmaya kararlı, çağına ve aydınlık yarınlara düşman bu ucube koalisyondan kurtarmak için stratejik işbirliğine ve demokrasi güçlerini bu strateji çevresinde örgütlemeye özen gösterilmeli ve önem verilmelidir.

Bu özeni göstermek, bu stratejik birlikteliğe önem vererek o birlikteliği gerçekleştirmek işinde lokomotif görevini CHP’nin üslenmesi en doğru olandır.

Ne armuda saplı ne de üzüme çöplü demeden hem de.

Ülkenin bugününü aydınlık yarına çıkarmak için hangi özel ve tüzel kişi ve kurumla işbirliği yapılabilirse tümüyle, ayırmadan, ötekileştirmeden.

HDP ile de yani.

 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.