CESUR ASKER 

ABONE OL
18:08 - 01/10/2020 18:08
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

CESUR ASKER 

Adaletsizliği bir yangından daha çabuk önlemeliyiz. Herakleitos

Bir insan cesur olmazsa askerlik mesleğini seçmez. Yurdu savunma, savaş durumunda korkmamayı öğrenir.

Haksızlığa, iftiraya karşı cesareti, dürüst karakterlerinden Türkiye kurucu Cumhuriyet ve demokrasi ilkelerine dayanarak alırlar.

Dürüst olma doğru yoldan yürüme önce ailede, okulda sonra toplumda öğrenilir. Yatılı Devlet okulları birçok fakir aile çocuklarına okuma, tahsil yapma fırsatı verir. Öğretmenler
elindeki hamura günün 24 saatinde şekil verebilir.

Günde beş saat ders, iki saat ev ödevi ve derse hazırlanma haricinde de okul kurallarıyla sosyal ve duygusal gelişmeyi sağlar. Yatılı okuyan bir öğrenci sevdiklerinden ayrılmayı, duygularına hakim olmayı öğrenir. Yani şiddet uygulamaz, kendini iyi tanır ve geliştirir.

İşte böyle yetişmiş bir subayın Ergenekon Terör Örgütü’yle irtibatlı suçlanmasıyla cezaevine konan Mustafa Kemal’le irtibatım var, diyen ilk cevabıyla mahkeme üyelerini şaşırtan bir subayın direniş öyküsü, şu anda okuduğum kitabın adı Teğmen.

Mehmet Ali Çelebi, haksız suçlamalara dayanamayarak hasta olarak veya intihar yolundan başka çare bulamayan subayların sorumluluğunu da üzerine alarak iddianameleri çürütebilmiş.
Yazma ve okuma becerisi olmayan meslektaşları adına, sanki avukatları gibi savunma yapmış.

Gençlerin düzenlediği bir toplantıda Mustafa Kemal’in Askerleriyiz, sözünü koro halinde söylenince onları böyle savaş kokan slogan atmamaları için uyarmıştım. O zaman bu teğmenin direniş öyküsünü duymuştum, ama anlamamıştım.

Almanya’da çocuk ve gençlerimizin geleceği için alınan kararlara, yapılan kanunlarda sözümüz geçmeli tezine, öğrencilerimi yaşadıkları ülkeye uyum ve aidata hazırlıyordum. Bu nedenle Türkiye’de olanları pek iyi idrak edememiştim.
Zaten anlamak isteyenler dahi, insan mantık ve fantezisine sığdırılmayacak iftiraları nasıl kavrayabilirdi ki.

Savunmaları destansı bir ifadeyle yazarak tarihe geçti, tarihe ders verdi adeta. Mahkemede savunmasını izlemek için Anadolu’nun her köşesinden insanlar akın akın Silivri’ye geliyordu.

Subayların rütbelerini sökerek onlara er diye hitap edip, aşağılamaya çalışanların da kendi meslektaşları olması oldukça acı gerçeklerdi. İşte bu anlayışla Silivri cezaevinden dışarı çıkan çığlığın yankısı olarak gençlerin dillerine bu yiğit subaydan hatıra oldu, Mustafa Kemal’in Askerleriyiz.
Sayabildiği kadar iddianamede 5000’e kadar yanıltan, önce suçlama, sonra delil olacak madde saymış, değerli teğmen, olayın sehven yani yanlış olduğunu savunmalarıyla ispat etmişti.

Tutuklu iken evlendiğini basında duymuştuk, eşi Zeynep de onun kadar cesur. Düştüğü zannedilen veya korkan insanların ilişkiden, hatta selâm vermekten çekinenlere bakınca yüksek karakterli insan ancak kötü günde dost olur, kalır.
Kitap, tanınmış filozofların alıntılarıyla donanmış. Bir kere okumak kâfi değil, edebiyatçı gözüyle de okumak gerek, boşuna dördüncü baskısı çıkmamış.

Teğmen kelimesi hücum eden, önde savaşan anlamına uygun biçimde Sehven Olayı diye bilinen kumpasa karşı koydu. Dik duruşundan ödün vermeden halkın çocuğu olduğunu gösterdi ve gönüllerin paşası oldu.

İki kez yaşadığı tutukluluk döneminde çocukluğundan başlayarak acı anılarını anlatıyor. Komutanlarımız bilsin, bu Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yöneltilmiş bir savaştır, diye selâm yolluyor. Dedektif gibi çalışarak, durmadan okuyarak olayın arkasındaki gerçekleri bu belgesel kitapta gözler önüne seriyor.

Sağlam karakteri şu sözlerinde görülüyor: “Bizim üniformasız güçsüzleşebileceğimizi düşünenlere, Mustafa Kemal’in askeri olabilmenin bir üniforma meselesi değil, ruh meselesi olduğunu gösterebilme amacını güttüm.”
Onurlu, yurtsever ve yürekli subaylara, Mustafa Kemal Atatürk’ün Askerleri ’ne selâm olsun.

İlter Gözkaya-Holzhey                

Okuyarak kalın!

Kaynak ve tavsiye kitap:

Mehmet Ali Çelebi, Teğmen “Sehven Olayı” ve Bir Direnişin Öyküsü.
Kırmızı Kedi Yayınları, İstanbul 2014
ISBN: 978-605-4927-60-9 

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.