ÇERÇİ’DEN YUNUS DİLİNDE ÇAĞIRI

ABONE OL
18:09 - 01/10/2020 18:09
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

ÇERÇİ’DEN YUNUS DİLİNDE ÇAĞIRI

Laleli Mesir, Lalapaşa ve Mutlu Mahallelerine yönelik Kentsel Dönüşüm Atölye Çalışmasını gerçekleştiren Yunusemre Belediyesi Kentsel Tasarım Müdürlüğü Projesini Manisa sahiplendi.

DALGA DALGA KENTSEL DÖNÜŞÜM 
  Altay “Manisa’nın kentsel dönüşüme ihtiyacı var. Burada bize düşen en iyi sonuca ulaşmaktır. Bu kentin dalga şeklinde kentsel dönüşüme ihtiyacı var.” 
Bu sese Büyükşehir belediyesi ses katarak tüm Manisa’ya kentsel dönüşümün yayılması gerekmez mİ?

BURASINI ŞEHİR MERKEZİ HEDEF BÖLGE BELİRLEDİK!
Yunusemre Belediye Başkanı Dr. Mehmet Çerçi “Biz bu işe 2014’ün ortalarında başladık. Laleli Mesir, Lalapaşa ve Mutlu Mahallelerini şehir merkezi olması için hedef bölge olarak belirledik.”  Çerçi’nin Yunus dilinde birlikte çalışma çağrısına Manisa Büyükşehir Belediyesi hem toplumun beklentisini hem de kurumsal sorumluluğu adına ses vermelidir.

MARKALAŞAN MASKİ
Manisa Büyük Şehir Belediyesi ürettiği projeleri hayata geçirerek MASKİ’yi markalaştırdı. Bu markalaşma çalışmalarını Şehzadeler ve Yunusemre ve diğer belediyeler ile bütünleşerek Manisa’nın marka kent olması için çalışma yürütmelidir.

YAŞANILABİLİNİR ŞEHİRLER
Türkiye’de 1960 yıllarında başlayan kentlere göç, yerleşim, konut, kültürel yaşam ve iş alanları ile ilgili sorunlar ortaya çıkardı. Kentler motorlu araçlar ve devasa binalar hakimiyetine geçti.
 Feodal ve sanayi toplumu arasında tercih yapma dayatmasına rağmen çözüm yaratılamadı.
Sanayi yerleşimi, bölgesel dağılımı yapılamadı. Sanayi şehri olan kentlerde tarım alanları yok edilerek ekolojik dengenin bozulması ve doğal kaynakların kirletilmesi ortaya çıktı.
Plansız, denetimsizlik sonucu ilkel yerleşimler kentleri kuşattı. “Modernleşme” adı altında kent merkezlerindeki tarihsel, kültürel değerler iş merkezlerine çok katlı binalara dönüştürülerek eski kent dokuları ortadan kaldırıldı.

MANİSA, ŞEZADELER VE YUNUSEMRE YAŞANILIR KENT OLABİLİR Mİ?
Manisa Büyük Şehir, Şehzadeler, Yunusemre ilçeleri neden Kopenhag Portland, Toronto, Köln… benzer şehirler olmasın?  Bugün Avrupa ülkelerinde nüfusun % 80’inin kentlerde yaşıyor. Bu kentler; eski kent dokularını korunarak insanların en çok akın ettiği, sosyal içerikli eğlence, tarihsel, kültürel miras olarak yaşıyor.

KENTSEL YAŞAM KALİTESİ
Sosyal Göstergeler Hareketi (Social Indicators Movement) 1960’larda içinde Kentsel yaşam kalitesi olarak ortaya çıktı. Ekonomik, sosyal, iklim, ekoloji korunmasının gerekliliğini ortaya koydu.
Kentlerdeki yaşam kalitesi, İsveç Çevre ve Mekânsal Planlama Araştırma Konseyi (FORMAS) öncülüğünde 2005 yılında Göteborg’da 400 bilim adamı ile gerçekleştirildi. Kentsel Peyzajda Yaşam temalı toplantıda kentlerin yerel politik liderliğe olan gereksinmesi ortaya çıktı. Yönetim, katılımcılık, çeşitlilik, kentin herkese açık bir kullanım alanı oluşturması, kent ekoloji kimliğinin ve mirasının sürdürülebilirliği kabul gördü.
Bogota (Colombia) eski Belediye Başkanı ve Kentsel Tasarımcı Enrique Penalosa “Kısa bir süre öncesine kadar bir sefaletler kenti olan Bogota’da insanı ön plana alan doğru politikalarla ve tümüyle yerel olanaklarla, büyük bir kararlılık ve azimle üç yıl içinde (1998-2001) sosyal ve fiziksel değişimleri yarattık. Kentin çok sayıda binadan oluşan, teknik önlemlerle sorunları çözülebilecek salt bir fiziksel oluşum değil. İnsanın yaşam biçiminin aracı, sürdürülebilir kent düşüncesine odaklı değişimin her zaman her yerde olanaklı.” Diyerek çarpık kentlerin dönüşümüne yol gösterdi.

KENTSEL YAŞAM KALİTESİ

Kopenhag
Cazibesi, canlılığı, yüzülebilen ve çevresinde hoşça vakit geçirilebilen limanı, düzenli parkları, hayat dolu mahallelerden oluşuyor. Kentte çocuklar okullarına yalnız başına ve yürüyerek gidebilmekte, ülkenin kraliçesi bile çok az koruma ile alışverişe çıkabilmektedir. Toplu taşıma yeterli, genel altyapı son derece gelişmiş olup, trafik karmaşasının en az ortaya çıktığı kent.
Kentin bu mükemmelliği tesadüfi olmayıp, gerçek yaşamın kentsel koşullarına uğraşın sonucu ortaya çıkmıştır.

Portland 
Toplumsal gereksinmelerin, ekonomik gelişmelerin ve çevresel duyarlılığı geliştirme projeleriyle uluslararası düzeyde yaşanılır bir kenttir.

Toronto
 Amerikan kentlerindeki gibi otomobile odaklı bir kent iken, 30 yıldan az bir süre içinde kentin organik bütünlüğüne saygı göstererek otomobili temel alan planlamanın tehlikelerine dikkat çekildi. Kent toplumsal bilinci ile kent politikacıların ortak çalışması, insan ve çevre dokuları temel alınan kent olarak varlığını sürdürüyor.

Curitiba
Son 20 yılda; Slav, Alman ve İtalyan göçmenlerin gözdesi olan Curitiba’ya yoğun bir nüfus akışı var.
Sanayinin yanı sıra kentin tüm semtlerine yeterli eğitim, sağlık hizmetleri, rekreasyon ve park alanlarına sahip doğal dokusu içinde yaşanıla bilinir şehirlerdendir.

SONUÇ OLARAK!
Kentlerdeki yaşam kalitesi yükseltilerek insanın kentleri ile bütünleşmesi sağlanmalı. Kentlerin sosyal yaşam kalitesine ulaşması için dev bütçeler gerek yok. Tam aksine dün yapılan çarpıklığı bugün düzeltmek için büyük bütçelere ihtiyaç duyuluyor.
Kentsel yaşam kalitesi: Çocuk, genç, kadın erkek tüm kent yaşayanlarının yaşam alanları için karar alma sürecine dahil edilmesi ile mümkündür.  
Hadi hayırlısı…

Ali Gültekin

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.