CENAZE NAMAZI CAMİNİN İÇİNDE DE KILINIR

ABONE OL
11:47 - 23/10/2020 11:47
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

CENAZE NAMAZI CAMİNİN İÇİNDE DE KILINIR

-Berlin Şehitlik Camii-

Cenaze namazı kılmak farz-ı kifayedir. Bir kişi bile kılsa diğer Müslümanların üzerinden düşer. Ayakta kılınır. Eller bir kez kulak hizasına kaldırılarak tekbir alınır “Allahü Ekber=Allah büyüktür) diğer tekbirler alınırken eller kulak hizasına tekrar kaldırılmaz. 4. Tekbirden sonra da eller salınır. Birinci tekbir ile dördüncü tekbir arasında ölü için dua edilir. İsteyenler biliyorsa cenaze namazı için yazılan özel duaları okur, isteyen de içinden geldiği gibi ölü için duasını yapar.

Cenazenin caminin içinde olması, Şafii ve Hanbeli mezheplerine göre caizdir, hatta müstehaptır. Hanefilere göre tahrimen, Malikilere göre tenzihen mekruhtur.  Sevabı az olur ve caminin kirlenme ihtimali vardır. Bunlardan dolayı mekruhtur.
Oysa, Hz. Ömer’in ve Hz. Ebu Bekir’in cenaze namazları mescidin içinde kılınmıştır. (İslâm Fıkhı Ansiklopedisi Prof. Dr. Vehbe Zuhayli, c 3, s 59-63)

Konu ile ilgili Hz. Aişe’den gelen bir de hadis vardır. “İnsanlar ne çabuk unutuyorlar, Allah’a yemin olsun, Resulullah Beyzâ’nın iki oğlu Süheyl ve kardeşinin namazlarını mescidin içinde kıldırdı.”

İbn. Ömer’den de bir rivayet var; “(Babam) Ömer İbnu’l Hattâb’ın cenâze namazı mescidde kılındı.” Muvatta, Cenâiz 23, (1, 230).  Müslim, Cenâiz 99, (973),  Muvatta, 22, (1, 229); Ebu Dâvud, Cenâiz 54, (3189, 3190); Tirmizi, Cenâiz 44, (1033); Nesâi, Cenâiz 70, (4, 68).

Aslolan, namazın kılınabilmesi için cenazenin hazır bulunmasıdır. Bununla birlikte hazır olmayan cenaze için de namaz kılınabilir. Nitekim Resûlullah (s), Habeş Kralı Necâşî’nin vefat haberini alınca,  onun cenaze namazını kıldırmak üzere cemaatin önüne geçmiş, ashab da arkasında saf tutmuştur. (Buhârî, Cenâiz, 55; Müslim, Cenâiz, 63).

Olayda hazır bulunan Câbir b. Abdullah (r) şöyle demiştir: “Resûlullah (s.), Necâşî’nin (gıyabında) cenaze namazını kıldırdı. Ben de ikinci saftaydım.” (Buhârî, Cenâiz, 54)

Yine, Resûlullah’ın (s.) Uhud şehitleri için ve kendisine haber verilmeden defnedilen cenazeler için de gıyabi cenaze namazı kıldığı bilinmektedir (Buhârî, Cenâiz)

Son senelerde Berlin çoğunluğu birinci kuşaktan olan konuklarını ebedi istirahatgahlarına yolcu ediyor. Sıralı ve sırasız ölümler çoğaldı. Haftada ortalama 10 kişiyi yolculamak için Berlin Türk Şehitlik Camii’ne geliyoruz.

Cami avlusunda cenaze namazı kılınıyor. Cenaze sayısı fazla olunca avlu almıyor. “Sıkışalım, birbirimize yaslanalım, camiden çıkanlara yol açalım.” diye anonslar yapılıyor. Cemaatin camiden çıkıp da saflarda yer alması uzunca bir zaman alıyor. Havanın soğuk olduğunu da düşünürseniz cenaze namazı kılmak sevap olmaktan çıkıp işkenceye dönüşüyor.

Sayın Din Hizmetleri Ataşemiz Ahmet Fuat Çandır ve Din Hizmetleri görevlileri de benim gördüğümü görüyorlar. Yukarıda yazdığım konuları da biliyorlar, ama bir tedbir almıyorlar. Din Hizmetleri Müşaviri de biliyor benim bildiklerimi.

En azından soğuk günlerde, cenaze caminin içine alınsa cemaat namazdan sonra hemen içeride, dışarıda olanlar da dışarıda saf tutsalar, böylece kısa süre içinde cenaze namazı kılınsa da insanlar soğukta, karda, kışta betonun üzerinde titremeseler olmaz mı?   Bu bir tekliftir.

Bir ayrıntı daha, 15 Şubat Çarşamba günü 3 erkek bir de bayan, 4 cenaze uğurladık Şehitlik Camii’nden. Din Hizmetleri Görevlisi bildik konuşmasını yaptı ve araya hoş olmayan birkaç cümle sıkıştırdı. “Bu cenazelerin arasından birisi var ki; bizim yaptığımız kermeslerimize destek oluyordu…”  Allah rahmet eylesin…

Zaten soğuktan bitap düşmüş cemaate, böylesine sorumsuzca söylenen söz, ikinci bir soğuk duş olarak ağır geldi. Hemen saf aralarında konuşmalar başladı. Bu yapılan ayırımcılık değil midir? Hoca böyle bir sözü nasıl söyler?
Yani şimdi cemaat haksız mıdır? Musallada yatan tek bir cenaze olsa o zaman bu tür övgüler sorun yaratmaz ama, toplu cenaze namazlarında içlerinden birisine övgüler dizip diğerlerini boynu bükük bırakmak ne kadar doğrudur sayın Ataşem?
Sizin toplantılarınızda görevlilere bu ve benzeri görgü kurallarına dikkat edilmesi söylenmez mi, tavsiye edilmez mi?

Din Hizmetleri Ataşesinden, rutin çalışmaların dışında, Berlin’de yaşayan Müslümanlar için, onların içinde bulundukları şartları göz önünde bulundurarak, onların dini yaşamlarını kolaylaştıracak fetvaları ne zaman verecek sabırsızlıkla bekliyorum…

Rüştü KAM

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.