CEMAAT KISKACINDA ALMANYA

ABONE OL
18:51 - 01/10/2020 18:51
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Cemaat korkusuyla Alman devlet televizyonu ARD’ye bağlı WDR kanalında Yüksel Uğurlu ve Cornelia Uebel’in hazırladığı ‘İmamın Sessiz Ordusu-Fethullah Gülen HareketiDie stille Armee des Imam – Das Netzwerk des Fethullah Gülen) adlı belgesel programın yayından kaldırıldığı Junge Welt’ adlı gazetenin haberiyle kamuoyuna yansıtıldı. (
Cumhuriyet ve ha-ber.com gazetelerinde duyuruldu.
Anlı şanlı medyamız nedense es geçti.
Ama o anlı şanlı medyamızın neme lazım, benden uzak dursun korkaklığıyla ört-bas taktiği tutmadı ve tartışılmaya başladı.
Bir şaşkınlık, bir heyecan koymayın gitsin hesabı.

Olacak şey mi bu?
Almanya gibi bir ülke, ilkokulu bile dışarıdan bitirebilmiş, zamanında imamlık sınavında başarısız olup vaizlikten emekli bir cemaat reisinin müritlerinin korkusundan yayınlanacağı duyurulmuş bir programı yayına sokamamış!
Hele ARD gibi devlet televizyonu olmasına rağmen birçok olayı ortaya çıkarmış, yayıncılık, özgür basın örneği vermiş bir kanal kuru gürültüye teslim bayrağı nasıl çeker?
Türkiye’yi Avrupa’nın değerlerinden çok uzak diye AB kapısında el pençe divan durduran Avrupa’nın vitrini Almanya bir ilkel cemaat tepkisi karşısında secdeye varsın!
Olacak şey mi bu?
Şaşırdınız mı?
Ben şaşırmadım.
Benim gibi Avrupa’nın ve Almanya’nın ikiyüzlü siyasetine tanıklık etmiş olanlar şaşırmamışlardır.
Küreselleşen vahşi kapitalizmin sinekten bile yağ çıkaracak kadar aç gözlülüğün çukurunda insani ve vicdani değerleri nasıl paspas yaptığını kim bilmez?
Gözü olup görmeyenler
Kulağı olup duymayanlar
Beyni olup düşünemeyenler
Vicdanı cüzdanla değiştirenler
Bilemezler.
Ama biz biliyoruz.
Franco’yu, Mussolini’yi, Hitler’i, Augusto Pnochet’i hangi sermaye grupları destekledi?
Niçin destekledi?
Tüm bu faşist diktatörleri liberallerin, kiliselerin, hatta Yahudi asıllı sermayenin destekleri olmasaydı onlar bu kadar güçlü olabilirler miydi?
12 Eylül darbesinin simgesi Kenan Evren’i Almanya nasıl ağırladı? Nasıl Evren-Özal faşizmine özel finansal desteği hangi komik gerekçeyle verdiğini unuttunuz mu?
Saddam’a türlü desteği vererek İran’a saldırtan, sonra sırtını sıvazlayıp Kuveyt’i işgal ettirip sonra da arsızca ülkesine bombalar yağdıran, nükleer silaha sahip yalanıyla milyonlarca insanı katledip petrolüne haciz koyan o örnek aldığımız batı değil mi?
Paris’in ortasına çadırını kurup Sarkozi’yi, Berlusconi’yi ulufelere gark eden Kaddafi’yi bombalayıp, linç ettiren batı ve onların taşeronluğuna zoraki soyunan Türkiye’nin rolü nedir?
Nüfusunun yüzde doksan dokuzu Müslüman diye şişinen Türk Ulusu’nun bu İslam soykırımındaki nemadan kimlerin yararlandığından haberi var mı?
PKK’nın şerrinden korkup, Almanya’da şiddete başvurmama şartıyla örgütlenmesine, haraç ağını kurmasına göz yumulmadı mı?
PKK’nın Bekaa vadisindeki kampını ziyaret eden CDU’lu siyasetçilerin terörle uzlaşmalarının nedenlerini irdelemek gerekir.
Uyuşturucu ve insan ticareti, imbisleri ve dönerci dükkânlarıyla akladıkları kara paranın nerelerde kullanıldığını bilmeyen sadece Alman siyasetçilerle sınırlandırılamaz.
Müslüman, Türk ya da yabancı oldukları için Mölln’de, Sollingen’de, yakılan insanların katillerine hangi cezalar uygulandı?
Sivas Katliamında aydınları yakan canilerin Almanya’da saklandıklarını Sağır Sultan bile duymuşken Alman yetkililerinin üç maymunu oynamalarının utancı bir leke olarak alınlarından silinmeyecektir.
Yabancıları, özellikle Türk esnafı katleden Alman ırkçıların cinayetlerine devlet görevlilerinin, istihbarat kurumlarının delilleri saklama, ört-bas etmeleri yıllar sonra ortaya çıktı.
Sonuç?
Hamasi nutuklar.
Ölen ölür kalan sağlar bizimdir.
Milli Görüş’ü tehlikeli gören derin devlet, Fetullah Cemaatini alternatif olarak desteklemelerinin sonucu yeni bir örgütlenme ağı örüldü Almanya’da.
Dün sakallı, sarıklı sözde din adamı maskeli erkeklerin, çarşaflı kadınların yerini, kravatlı, takım elbiseli erkekler ile rengârenk türbanlı kadınlar aldı.
Hafta sonları başı tesettüre bağlanmış kız çocukları ve baba zoruyla oyun yerine dini eğitim maskesiyle demokrasiye düşman nesiller yetiştiren siyasal islamın pençelerine teslim edilmekte.
Almanya’da medyasıyla, iş alanlarıyla Fetullah tarikatı önemli güç haline getirilmiş, Alman makamlarının bile muhatabı durumuna getirilmiştir.
Amerikan İslamı sadece Mısır, Suriye, Irak, Sudan vs. ülkelerde değil, başta Türkiye’de Avrupa’da ABD’nin gönüllü müttefiki muhafazakâr siyasetçilerin desteğiyle epey yol aldı.
İslam’ın Hıristiyanlaştırılması olarak uygulamaya konan planın yeni uygulayıcıları Fetullah Cemaatidir.
Parlak, modern giyimli erkekler ile türbanlı eğitimli kadınlar bu planın baş aktörleri olarak Almanya’da körpe beyinler avında epey mesafe kat ettiler.
Amerika, bir vaize neden yeşil kart verir, çiftliklerde sefa sürdürür?
Bu cemaatin şerrinden korktuğu için TV programını sansürlemesi Almanya’yı muz cumhuriyeti durumuna düşürmez mi?
Türkiye’nin Hıristiyanlaştırılmış bir İslam modeline dönüştürülmesinin bedeli mi?
Bu soruların yanıtını Alman Devleti vermek zorundadır.
Sessiz ve derinden önemli bir sermaye birikimi olan cemaate ‘’Nereden buldun?” sorusunu soracak birileri çıkar mı bilinmez.
Ama dürüstlükten, açıklıktan, hukuktan yana olan her bireyin, kuruluşun bu oyunu bozmak için birlikte tavır koymanın zamanı gelip geçmektedir.
Bu tavır sadece Türklerin değil başta alman aydınlarının, sendikaların, siyasi partilerin demokratlık sınavıdır.
Kaygıların ve kuşkuların yanıtı olmalıdır!

Yıldız AKALIN

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.