CAMİSİZ VE EZANSIZ MİNARE

ABONE OL
18:56 - 01/10/2020 18:56
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Alois I. von Liechtenstein’ın 1800’lü yıllarda bugün Çek Cumhuriyet sınırlarında olan ve bugünkü adıyla Lecnice’de (Eisgrub-Feldsberg) büyük bir kilise yapmak için yaptığı başvuru, Viyana’daki merkez yönetimce red edilmiş.

Buna çok bozulan Alois I, hükümete protestosunu ilginç bir şekilde bildirmek istemiş. Mimar Josef Hardmuth’tan kilise yapımı için inşaat izni alamadığı alana bir minare yapmasını istemiş. Yıllarca Türk kuşatması altında kalmanın travmasını hala atlatamayan Viyana’nın en büyük korkusu hala Türkler ve dolayısıyla İslam’mış (gerçi bu bugün de pek değişmedi ya…).

Mühendis Hartmuth Thaya deresinin yatağını değiştirerek ve bataklık araziyi o zamanın tekniğiyle bir devrim olan metotla ıslah ederek ve 1797’den 1804’e kadar dört yıl uğraşarak 60 metre yüksekliğinde bir minare yapmış. İslam ülkelerindekilerden farklı olmayan bu minare uzun yıllar İslam ülkesi olmayan bir ülkedeki en yüksek ve en kuzeydeki minare unvanını korumuş.

Hiçbir zaman Müslümanlarca kullanılmayan, hiçbir zaman şerefesine çıkılıp ta ezan okunmayan 302 basamaklı merdiveni olan bu minare protesto amacına da ulaşmış. Açık havalarda minare Viyana’daki, Türklerin kuşatma sonrası bıraktıkları topları eriterek yaptıkları çanlarıyla ünlü, Stephandom’a çıkıldığında rahatlıkla görülebiliyormuş. İçindeki odalarda ve duvarlarında Arapça yazılar bulunan bu minarenin, bugün ziyarete kapalı olan ilk katındaki sekiz salonda Lichtenstein’nın doğudan getirttiği eşyalar bulunuyormuş.

Bugün Lecnice Sarayı’nın dev bahçesindeki yerli halkın ”Türk kulesi” dediği bu minareye protestonun sembolü olarak kimse yıkmaya kalkmamış ve günümüze kadar gelmiş.

Ahmet İNCEL

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.