CAHİL CESARETİ

ABONE OL
18:13 - 01/10/2020 18:13
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

CAHİL CESARETİ


Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır.  Betrand Russell


Çevremde karşılaştığım, hayretle izlediğim bazı cahil insanların cesaretine bir ad koymak için bilimsel araştırma ve tespit gerekti. Justin Kruger ve David Dunning bu psikoloji konusunda 2000 yılında Nobel Ödülü aldılar. Bu varsayıma uyan kişiler tanınırsa, kendilerine idareci, öncü rolü verilmesine engel olunabilir. Dernek, oda, site, okul ve firma yönetici olurlarsa topluma oldukça zararlı olup, görevindeki işçileri, üyeleri mutsuz eder. Niteliksiz, cahil insan her şeyi biliyorum zanneder, başka hiç bir insanın sözünü dinlemez. Bu nedenle becerikli, yetkin üyelerden faydalanamaz, zira işbölümü yapamaz.

Kendi yeteneklerini abartır, diğer insanların niteliklerini görmez. Kendinden başka birini övemez. Cehaleti ve akılsızlığı bireyin kendine olan güvenini arttırır.

Niteliksizliği davranışlarına yansır bağırır, hep kendini över, her işe karışır, çok iş yapıyor gibi gösterir. Her şeyi kendisi halletmek ister. İşçileri varsa onun emri olmadan nefes dahi alamazlar, onlara ancak emri benden alacaksınız der. İşe aldığı görevliler, gözü kapalı her dediğini yapmak zorundadır. Sevmediği birini korkutmak amacı olan negatif davranışlar da olabilir.

“Cesaret akıldan gelirse cesarettir, 
bilgisizlikten gelirse cehalettir.”   

Mevlâna                                                                          
                      
Üstlerine saygılı, alttakilere baskıcı olur. Başkalarının fikirlerine saygı göstermez, hep başarılarının konuşulmasını arzu eder. Sorulan bir soru, onun başarılarını anlatmasına yönlendirilir, cevap verilmez.

Söylediği bir sözü söylemedim, diye inkâr edip dostunu, arkadaşını zor durumda bırakır.
Tek doğru onundur, başka doğruya söz hakkı vermez. İşine gelmezse gerçeği saptırır, karşısındaki insanı yalancı duruma düşürür. Az olan bilgisi ona sanki çok biliyormuş tavrıyla özgüven kazandırır.

Bilgiyi, tahsili ve eğitimi ihtiyaç olarak görmezler. Bu aşırı davranışlar egzersiz yaparak ve eğiterek törpülenebilir. Ama çok bildiğini zanneden insana eğitilmesi gerektiğine inandırılması çok zordur.

Bilhassa yetişkinleri eğitmekte geç kalınmıştır. Bu nedenle anne baba ve öğretmenler çocukları eğitenler dikkat ederse, erken teşhis konup önlem alınabilir.
Buna dikkat edilmezse, site, mahalle, grup liderliği verilirse felâket olur. Toplum için geç kalınmış olur, eline verilen güçle ilerleme kaydedilemez, birlikte çalışmak imkânsızdır.                            
Problemlere bulduğu çözüm isabetli olmaz. Kendileri gibi düşünmeyeni azarlar, bulundukları makamı kendilerine hak olarak görürler. Bu sendromun adı Dunning-Kruger’dir.
Dernek ve organizelere yardım etmeyi çok severim. Üç veya dört defa aynı kişi dernek başkanı olursa maddi yardımı keserim, manen de destek olmam. Zira kendinden sonra yönetime gelecekleri hazırlamazsa o organize başarılı olmaz.

Berlin’de, Almanya’da ve tüm Avrupa’da çok olumlu çalışan birinci nesil, kurdukları dernek ve partilerin çalışma kollarında Türk kökenli politikacıları yetiştirdiler.  Sayıları azımsanmayacak kadar genç politikacılar, bilgili kendine güvenen, bilmediğini bilen insanlar tarafından bugün Avrupa’da söz sahibi liderlik konumuna yetiştirildi, onlara yükselme imkânı verdiler.

Türkiye’de çoğu insanların hâlâ Almancı, gurbetçi diyerek başarılı gençlerin farkına varmadıkları görülüyor.

“Cehalet, genellikle bilgi sahibi olmaktan daha çok özgüvene sebep olur.”                        
Charles Darvin

Hoşça kalın!

İlter Gözkaya-Holzhey                           

Bu konuda okuduğum makale:

Emre Kongar, Dunning-Kruger Sendromu, Cumhuriyet Gazetesi,
27 Eylül 2015

Daha fazla resimli bilgi için web sayfası:
www.onediyo.com 

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.