BUNUN SONU NEREYE VARACAK YA DA DANANIN KUYRUĞU NE ZAMAN KOPACAK

ABONE OL
18:13 - 01/10/2020 18:13
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

BUNUN SONU NEREYE VARACAK YA DA DANANIN KUYRUĞU NE ZAMAN KOPACAK


Bu başlığı haber ajanslarının verdikleri son iki haber üzerine attım.
Birinci haber Ege’den geldi. Bizim balıkçılardan birinin teknesinin koskoca denizde Rus savaş gemisiyle çarpışmasına ramak kalmış.
Habere göre, Ruslar çarpışmayı bizim balıkçılara uyarı ateşi yaparak engellemişler.
Akıllara ziyan bir durum.
Smetliviy’in; Rusların savaş gemisinin adı bu, açtığı bu uyarı ateşi Rus tarafının savaş tamtamcılarını derhal harekete geçirmiş. Fırsat bu fırsat, Moskova Büyükelçiliğimizin askerî ataşesini derhal Rus Savunma Bakanlığı’na çağırmışlar.
Şimdi gel de, “Bunlar iyice gemi azıya aldılar.” deme!
Ağzımdan yeller alsın, alsın da, diyelim ki savaştılar. Ben; beni çok korkutan bu savaşta, çünkü; “Vatan savunması söz konusu değilse savaş cinayettir.” diye bir özdeyiş biliyorum, Rus’un Ortadoğu’daki petrol yataklarından payına düşeni almak sevdasında olduğunu biliyorum. Onu biliyorum da bizim tamtamcıların göz, gez, arpacığın üst kenar ortasından nişanla oturttukları hedeflerinin ne olduğunu bir türlü anlayabilmiş değilim.
Ortadoğu’nun petrolünün önemli bir kısmı zaten bizim Ceyhan’dan gitmiyor mu gideceği yerlere?
Biz; bu transit geçişten payımızı almıyor muyuz?
Sorunun yanıtı “Evet!”se eğer, derdimiz ne peki?
Yoksa bizim eşbaşkana, kendisi BOP un eşbaşkanı olmakla övünüyor ya bilindiği üzere, bu eşbaşkanlığından ötürü bir görev falan mı verildi de, Bizim Asrın Liderimiz (Yılmaz Özdil’indir bu tanım) ağababalarının çanaklarından yalıyor gene, bir kez daha?
Bilemedim ben. Bileniniz beri gelsin!
“Devlet Sırrı Yasası” yapmaya karar vermişler. Neden? Korku bacayı sardığı için mi?
Rusya; Bizim Asrın Liderimizin ve ailesinin IŞİD’le petrol ticareti içinde olduğunu  sürdü bilindiği gibi ortaya. Eskiler “Şeytan azapta gerek.” mi demişlerdi? Bademin korkusunun kaynağı bu olabilir mi?
Aklı erenler bu yasa tasarısının hükümet programına bu iddiadan sonra alındığını söylüyorlar. Ben de onların yalancısıyım. Bizim Adana’da “Mabalı, günahı boynuna!” derler. Mabal da, günah da aklı erenlerin, benimle ilgisi yok diyeceğim, anlayacağınız…
Bu yasa da iki başlı, hükümet gibi. Yasa tasarısının kabul edilmesi halinde herhangi bir belgenin devlet sırrı olup olmadığına Başbakanlık karar verecekmiş de, Cumhurbaşkanlığı ise kendi görev alanı ile ilgili bilgi ve belgelerin sır olup olmadığına sadece kendisi karar verecekmiş.
Bir kez devlet sırrı olarak açıklanan bilgiye 50 (elli) yıl kimseler, yargı bile ulaşamayacakmış. Badem; bunu kendi başbakanlığı dönemine iki kez denemiş. Kısmet bu hükümetinmiş.
Hukukçular ne mi demişler? “Her hukuk devletinde devlet sırrı olur. Ancak; her bilgi ve belge devlet sırrı sayılamaz. Suç ve suç kanıtı devlet sırrı olamaz. İlkenin zaman zaman ihlal edilmiş olması hukukun kabahati değildir, hukukuna duyarlı olmayan veya duyarlı olmamakta direnen toplumun kabahatidir bu.” demişler.
Badem ve şürekâsı bu açıklamaları takarlar mı? Onu da bilemiyorum. Biliyorum da, bilemiyorum. Anladınız siz onu.
İşlem bir yılda tamamlanacakmış.  Neden hemen değil, neden bir yıl süre konmuş?
Bu soruların yanıtları da sizde olsun artık bir zahmet.
Savaşacak mıyız?
Savaşacaksak eğer kim ve ne için? Bunun kararını kim verecek?
Bunlar bize sonunda; “Olsa da …..! Olmasa da …..! mu diyecekler? Bilmiyorum! Bilemiyorum! Bilemeyeceğim! Ya siz?

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.