0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ben; her ne kadar “Bu Adam” desem de siz biliyorsunuz “Bu Adam” ın kim olduğunu. Gider mi bu adam ya da bu adam nasıl, ne olur da gider?

Tüm iş dünyası, bürokrasi, yargı sistemi hesaplarını “Bu Adam” ın kalıcı olacağına göre yaptılarsa da inancıma göre gidici “Bu Adam”.

Ülkede işsizlik oranı tavan yapmış durumda. Bilinen sayı 15 000 000 insanımız, yurttaşımız işsiz.

Bu rakamı siz; 15 000 000 x 4 = 60 000 000 milyon olarak alın gözünüzün önüne.

15 000 000 insan işsizse eğer, en az 60 000 000 insanımız aşsız demektir.

İşin, buna bağlı olarak aşın olmadığı bir ülkede “Bu Adam” kalıcı olabilir mi?

Fabrikalar kapatılıyor, tarım ve hayvancılık diye bir sektör yok artık ülkede, esnaf siftah bile edemeden indiriyor kepengi.

Kalıcı olması olanağı var mıdır “Bu Adam” ın?

Aklı tutulmuş “Bu Adam” ın, aklı.

Millet topluca kan ağlarken o; milyarlarca lira, dolar, avro falan neyse harcayarak İstanbul’a kanal açma kavgasına girdi İstanbullularla ve tüm ülkeyle.

Eldeki parayı aşa ve işe harcamak varken böylesi akıldışı bir işe soyunan “Bu Adam” kalıcı olabilir mi?

Kimseyi dinlemiyor. “İsteseniz de istemesiniz de bu kanal yapılacak!” diyecek kadar gitmiş “Bu Adam” ın aklı kafasından.

Ne aklı var ne izanı.

Bir de bakan bulmuş kendine. O da “Bu işte rant var. Sonunda rant olan bir yapılmaz mı?” diyecek kadar akıl fukarası.

Maymunun gözünü açtığının farkına varamayacak kadar uzaktalar gerçekten.

Demokrasinin “D” si kalmamış, hak – hukuk – adalet “Bu Adam” ın iki dudağının arasında, güçler ayrılığı dengesini dinamitlemiş, meclisi tümüyle devre dışı bırakmış.

Bütün bu olumsuzlukların tek sorumlusu olan “Bu Adam” kalıcı olabilir mi?

“Bu Adam” dan önce yandaş sözcüğü bu kadar tanınmıyordu.

Her alanda yandaşlar yarattı kendisine.

Devletin tüm kaynaklarını bu yandaşlarına peşkeş çekiyor pervasızca.

Maymun uyandı ve olanı biteni çok açık olarak görüyor artık.

Demokrasi istiyor. Hak – hukuk – adalet istiyor. Onun bu istekleri hem “Bu Adam” ı, hem de yandaşlarını korkutuyor.

Hem de çok korkutuyor.

Korkuyorlar. Korkacaklar. Korksunlar.

Bu korku götürecek “Bu Adam” ı.

Sabahın bir sahibi var artık. Soracaklar “Bu Adam” a yaptıklarının hesabını.

Onun kendilerine yaşattıkları tüm acıları, onun kendilerinde açtığı tüm yaraları saracaklar.

Genç işsizlerin oranı %26 olmuş.

İş yok! Umut da yok! Canlarına kıyıyorlar bu genç fidanlar.

Evine aş götüremeyen işsiz babalar tüm aileyi de alarak yanlarına, kopuyorlar yaşamdan.

Ne yurtta barış bıraktı, neredeyse, ne de dünyada. Nerede bir silahlı çatışma var, bu orada.

Kendisi değil, çoru çocuğu değil, yandaşları ve onların çocukları da değil.

Ala vere, dala vere Kürt Memet nöbete.

Garip gurebanın evlatlarını gönderiyor ölmeye ve öldürmeye.

Başlıktaki sorunun yanıtı çok açık:

“BU ADAM” gidecek.

İstese de istenmese de gidecek.

Nereye mi?

Yüksek yargıya.

Halk adına karar veren yüksek yargıda yargılanmaya ve yaptıklarının hesabını vermeye.

Tek başına da değil. Şürekâsıyla…