BREH BREH BREH!

ABONE OL
18:56 - 01/10/2020 18:56
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Bir siyasetçi olduğundan başka görünüyorsa, sözünün arkasında duramıyorsa.
Çevresindekilerce çıkarları gereği erişemeyeceği yükseklikte gösterilmeye çalışılıyorsa.
Ve o siyasetçi buna inanıyorsa, bunun bedelini öder. Ama bedelin ağırını o ülkenin halkı öder.
O pohpohlamalarla havalanan nice siyasetçi o yalan rüzgârları kesilince öylesine düşerki, geriye baktığında o dalkavukların başka avın peşinde kendisine yakıştırılan methiyeleri yeni buldukları efendilerine sıralamakta yarıştığını görürler: Giden ağam, gelen paşam hesabı.
Yakın tarihte bizim kuşak acı bir örneğe tanıklık etti.

Uçak kazasında sağ kurtulan Menderes’e ermişler kudretine sahip yakıştırması yapılmıştı. Kendini eşsiz ve tek kudret sayan Menderes, Bölükbaşı’yı hapse, ona oy veren Kırşehir’i Kaza yapmıştı.
Bilim Adamlarını yerlerde sürütmüş, ülkeye demokrasiyi getiren, kendisinin Başbakan olmasını sağlayan İsmet İnönü’ye meclise girme yasağı getirmişti.
İnönü, Menderes’e; Öyle bir düşeceksin ki seni ben bile kurtaramayacağım!” Demişti.
Gerçek ten Menderes öyle bir düştü ki, onu çok istemesine rağmen İnönü bile kurtaramadı.
Hiçbir demokratın onaylamadığı idam cezasına o dalkavuklardan hiç biri sesini çıkaramadı.
Dünyanın en kudretli Führer’i sayılan Hitler intihar ederek, arkasında altmış milyon insanın öldürülmesinden sorumlu bir Faşist katil olarak nefretle anılmakta.
Mussolini’yi İtalyan Halkı ayaklarından sürüyerek linç ettiler.
Özal’ın çevresini saran her cinsten Papatyalar şimdi AKP çevresinde av peşindeler.
Darbeci Kenan Evren’e Fahri Doktorluk, Fahri Profesörlük veren sözde rektörler, şimdi cemaat erbabına rektörlük, dekanlık payesi vermekteler.
Erbakan’ın Brütüs’leri Milli Görüş yerine Amerikan İslamı yörüngesine girerek kendilerine bıçkın İmam Hatipliyi baş tacı eylediler.
2002’de ; ” Yolsuzluğu yok edeceğiz, dokunulmazlıkları kaldıracağıııız!” Diye ilan verdiler.
Liboşlar, yeni papatyalar, mandacılar koro halinde sallandılar:
Breh Breh Breh!
On yıla yakın süre geçti, yolsuzluklar Allah adına yapılmaya başlandı.
İktidardakilerin kalpazanlık, naylon fatura, görevi kötüye kullanma, gibi yüz kızartıcı suç dosyaları sumen altı yapılarak üzerleri örtüldü.
Kuzey Irakta Barzani-Talabani aşiret ağaları, Irak Halkına ihanet edip, Irak Türkmenlerini kıyıma uğratmasına içerleyen Başbakan:
”Kırmızı Çizgilerimizi çizdirmeyiiiz!” Diye bağırmasına yalakalar, şeriatçı medya tempo tuttular:
Breh Breh Breh!
İki gün sonra Amerikan Coni’si, askerimizin başına çuval geçirdi.
Başbakan, duymazdan geldi, Gürcistan’da demeç verdi:
Bende Gürcüyüm…
PKK’nın siyasi organı BDP, Başbakanla görüşmek istedi. Başbakan:
”Ben terör destekçileriyle görüşmeeem!” Diye haykırdı.
Yandaşlar, kandaşlar iki büklüm selama durdular:
Breh Breh Breh!
Kandil’den hükümetin davetiyle gelen PKK katillerini çadır mahkemeleri kurarak akladılar.
PKK’lılar zafer çığlıkları atarak, ayaklarına kadar gelen yargıçlarla, müsteşarlarla, valilerle dalga geçtiler, zılgıtlar eşliğinde bayram yaptılar.
Çankaya’daki AKP’li ” Güzel şeyler olacak” buyurdu:
Bölücüler, yiyiciler, emzikliler alkışlarla tepindiler:
Breh Breh Breh!
PKK, 23 askerimizi, 4 polisimizi, hamile Kürt asıllı kadını katletti.
Barzani ve Talabani’ye kırmızı halılar döşediler, devlet töreniyle karşıladılar.
Başbakan, bir koşu Arap diyarlarında aldı soluğu.
NATO Libya’yı bombalayınca celallendi: ”NATO’nun ne işi var Libya’ da?” Dedi, kan tepesine vurdu.
Dinlisi, dinsizi tüm dalkavuklar tempo tuttu:
Breh Breh Breh!
Obama telefon edince çark etti, haçlı kuvvetlerinin safında yerini aldı.
Emperyalistlerle işbirliği yapan Libya’nın hainlerine ”Bağımsızlığı ilke edinmiş Türkiye’nin hükümeti rüşvet vererek, hainleri destekleyerek o ilkeye ihanet etmeyi onur saymıştır.
İsrail’e öfkelendi, planlı programlı Van Münit şovu sahnelendi.
Irkçılar, şeriatçılar, liboşlar, gariban Bedeviler coştular:
Breh Breh Breh!
Sonra bir koşu Atlantik ötesine uçtu.
Siyonist Musevi örgütünden; Yahudiliğe En İyi Hizmet Ödülünü aldı.
Başbakanın beyninin yarısı eski Kürtçü, yeni Fetullahçı Mehmet Metiner:
Tayyip Erdoğan çapsız biridir. İcazet aldığı iç ve dış çevreler yönlendirmeye çalışıyorlar, ama Erdoğan ne demokrasi ne siyaseten o çapta değil.” Başbakanı en iyi tanıyan, beyninin yarısı olan biri ilk kez bir gerçeği açıklıyordu.
Demek ki, TV tartışmalarına çıkmaması, yansız basının karşısına çıkamamasının nedeni kendi bilgisine güvenememesindenmiş.
Yazıyorlar yazıyı, yerleştiriyorlar karşısına aynaları, okuyup okuyup hava basıyor.
Yandaşlar, sırdaşlar normalde önündeki yazılar da bile kekeleyen başbakanın esip gürlemesini keramet sayıp zıpır zıpır zıplayıp alkışlıyorlar:
Breh Breh Breh!
Van depremi zamansız geldi. İnsanlar çocuklarını, babalarını, eşlerini, öğretmenlerini kaybettiler. Günlerce yıkıntılar altında kalan yakınlarının kurtarılmalarını beklediler.
Kış bastırıyordu.
Başbakan, ”Devlet yaraları saracaktır.” Diye demeçler verdi.
Yandaşlar, sırdaşlar yem kokusu almış yarasalar el çırptılar:
Breh Breh Breh!
Devletin gönderdiği yardımlar, çadırlar talan edildi. Vatandaş aç, susuz, korumasız bırakıldı. Soğukta kaderleriyle baş başa bırakıldılar.
Bakanı, Valisi garanti verdi, Deprem tehlikesi bitmiştir, evinizde yatın.” Buyurdular.
Vatandaş inandı. Soğukta donmamak için evlerine çekildiler. Gazeteciler, yardım için gelenler otellere gittiler.
Deprem yetkilileri dinlemedi, evleri, barkları yerle bir etti. İnsanlar boşu boşuna ölüme yollandı.
Başbakan, Devlet Başkanı geldiler. Taziyede bulundular. Çorap isteyen Helin isimli çocuğa zengin bir iş adamı ev hediye etti.
Yalaka, emzikli medya, biat etmiş medya ilk haber olarak verdi. Deprem felaketi unutulmuştu. El çırpıp sevindiler:
Breh Breh Breh!
Soğuktan bebekler donarak öldü. Kar altında kalan çadırlar akmaya başladı.
Başbakan Müjdeyi verdi:
”Gelecek yılın Ağustosunda prefabrik evler teslim edilecektir!”
Başbakan yardımcısı Bülent Arınç gözyaşlarıyla başbakana sarıldı:
Breh Breh Breh !
Soğuk Çadırlarda yakılan sobalardan yangınlar çıktı. Çocuklar diri diri yandılar.
Başbakan, bilmem kaçıncı uçağının üzerine ABD Başkanının uçağından bilmem kaç yüz milyon dolara lüks bir uçak daha ısmarladı.
Devlet malı deniz…
Yiyenler…

Yıldız AKALIN

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.