0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

BORÇ BİNİ AŞINCA ÇİĞ TAVUK YENİR

Adamın biri hiç halini bilmez babadan; atadan kalma malı mülkü hovardaca satar, o meyhane senin bu eğlence benim, parasını hovardaca harcarmış, bu arada da ufak tefek iş yapıyormuş gibi görünür, önüne gelenden para ister olmuş.

Yalan; dolan, üçkağıt ile yaşamını sürdürmeye devam etmiş. Borç verenlerden biri bir gün, parasını istemek için Hovardanın kapısını çaldığında adamı sofrası çil tavuklarla (Keklik) süslenmiş, içkiler yanında çalgı çengi olan kocaman bir masada görünce, başlanmış söylenmeye, yahuu sen ne utanmaz; yalancı, düzenbaz sahtekâr birisisin.

Adam ilk önce aldığı parayı öder deyince, düzenbaz pişkin; pişkin “borç bini aşınca çil tavuk bile yenir” demiş. Bu deyim dilimize çiğ tavuk olarak geçmiştir. Türkiye’deki bazı siyasilere çok güzel bir örnektir. 

Atadan kalma birçok fabrikayı, satıp hoyratça har vurup harman savurdular, önceleri harcamaları denetleyen birçok kurum ve Türkiye Millet Meclisi varken, denetleme mekanizmasını son altı senedir işlevsiz hale getirdiler.

Millet Meclisine gelince milletvekili sayısı artı amma, haaa varlar haa da yoklar, sadece maaşlarını alıp, etliye sütlüye karışmamakla yükümlüler.

Birçok ekonomist bu yıl sonuna kadar 120 milyar dolar dış ödemenin olduğunu söylüyorlar.

Seçimlerden sonra sağanak halinde gelen zamlar, dövizdeki aşırı yükseliş daha toplumun her kesiminde gerçek anlamda hissedilmiyor.
Yastık altındaki olmayan, altın ve dövizleri bozduramaz sıcak para bulamazsak, işte o zaman diyeceğimiz bir laf kalıyor.
“Borç bini aşınca çiğ tavuk bile yenir”.

Ali Sönmez