BİZLER – SİZLER YENİDEN – BİR KEZ DAHA – İNADINA

ABONE OL
18:19 - 01/10/2020 18:19
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

BİZLER – SİZLER

YENİDEN – BİR KEZ DAHA – İNADINA


Uzun yıllardır gazetecilik yapan, Avrupa’da yaşayan yurttaşlarımızın yakından tanıdıklarını sandığım bir bey var Almanya’da.
Köln Radyosu’nun Türkçe yayınlarının 50. Yıldönümü dolayısıyla bir yazı almış kalemine.
Yazısının başlığı şöyle: Bizlerin “Kölün Radyosu”
Şimdi ben, diyorum ki; dilimizde üç çoğul kişi adılı var.
1. Çoğul kişi adılı: Biz
2. Çoğul kişi adılı: Siz
3. Çoğul kişi adılı: Onlar
Bakın! Bu adılların yalnız üçüncüsünde çoğul eki var. İlk ikisinde yok. Son günlerin modası ya! Nokta net.
İlk ikisine çoğul eki eklemek dilbilgisi yanlışıdır.
Kim yaparsa yapsın, bu, yanlıştır. Yanlış… “Bana falanca ünlü yazar da yapmış.” ayağıyla gelmeyin!
Arkadaşın yazısının başlığına dönelim yeniden.
Başlık yapı olarak isim tamlamasıdır. Zincirleme isim tamlaması diyoruz bu tamlamaya. İkiden çok sözcükten oluşan isim tamlamalarına denilir “zincirleme isim tamlaması”.
Ancak; 1. tekil ve 1. çoğul kişi adıllarıyla yapılan tamlamalar kendine özgüdürler.
Bunlarda tamlayan adılla tamlanan adın aldıkları ekler kural dışıdırlar.
Bunlarda tamlayan adıl, tekillerde –im ekini alırken tamlanan ad ses uyumuna göre değişen –ım, -im, -um ya da –üm ekini alır. Benim adım, evim, okulum, gözüm tamlamalarında olduğu gibi…
Çoğul 1. kişi adılıyla yapılan tamlamalarda adıl –imiz ekini, tamlanan adsa  ses uyumuna göre –ımız,
-imiz, -umuz ya da –ümüz ekini alır. Bizim adlarımız, evimiz, okulumuz, gözümüz örneklerinde olduğu gibi.
Bunlarla tamlama yapmanın kuralı budur.
Bir de arkadaşın yazısının başlığına bakalım şimdi.
Bu tamlamanın doğrusu şudur: Bizim “Kölün Radyomuz”
Bu tamlamayı 1. Tekil kişi adılıyla yaparsak, doğru tamlama  “benim Kölün Radyom”dur.
Yani; sözün özü, bu arkadaşın Türkçe öğretmeni ben olsaydım, baştan almıştı kötü notu benden.
Olmaz! Kimsenin dilimizi “bana göre” kuralıyla konuşmaya ve yazmaya hakkı yoktur.
Bildiğimiz bir yabancı dilin tüm konuşma ve yazma kurallarının dışına nasıl çıkamıyorsak, anadilimizin konuşma ve yazma kurallarına da uyacağız.
Bu; bir zorunluluktur.
“Hayır, Hasan Öğretmen, haksızsın! Bu, bir zorunluluk değildir. Yapılan doğrudur. Yanlış değildir.” diyorsanız eğer;  bir isteğim, bir dileğim, bir ricam, bir istirhamım var o zaman sizden. Bana doğrusunu öğretin! Bu doğrunun kaynağını gösterin ya da.
Kurtarın, rahatlatın beni!
Özdeyişteki gibi. “Bana bir harf öğretenin kölesi olurum.” yani.
Laf; “biz” e ve “siz”e çoğul eki ulanamazda bitti.
Lafın bittiği yer burasıdır.
Aksini savunan beri gelsin!

Hasan Arslan

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.