BİZ YENİ ALMANLAR

ABONE OL
18:51 - 01/10/2020 18:51
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Zaman zaman öfkelenme topluma yeni eserler kazandırır. Hele bu öfke kalemle kâğıt üzerine aktarma olursa.

İkinci nesil üç göçmen genci öfkeyi mürekkep yapıp bir kitap yazmış. Ülkesindeki gelişmeyi değişmeyi fark etmeyen veya tutucu değişime açık olmayan Almanları uyandırmaya çalışıyorlar.
Eşit haklara sahip olmak, sosyal devletin tanıdığı eşit şans fırsatından istifade aynı olmak anlamına gelmiyor. O halde alman toplumunun büyük bir kısmını uyarmak gerekiyor. Görünmez, başarmış gençlerin farkına varmalarını sağlayan eserleri tanıtmak, aydın kanaat öncülerinin görevi olmalıdır.
Türkiye’deki, dünyadaki gelişmeler, olaylar bizi hep aynı konulara itiyor. Almanya veya diğer Batı Avrupa ülkelerinde yaşananları konu etmek kısa geçiliyor. Gözümüzün önünde cereyan eden olayları görmeliyiz. Yazılarımda dengelemeye çalışıyorum, dernek ve kuruluşlar kanaat öncüleri, Almanya’da yaşadığımızı sık sık hatırlatmalıdır.
Gençlerin tüm Avrupa çapında ayrımcılığa karşı internet aracılığıyla yoğun bir inisiyatifle büyük bir açılım yapacağına bütün kalbimle inanıyorum. Derneklerin genç üye bulamamasının nedeni çok açıktır.
BİZ YENİ ALMANLAR Üç yazar soruları ve fikir tartışmaları ile anavatan seçtikleri Almanya’da kökeni başka, değişik bir kültürden geldikleri halde yeni alman olarak kabul görmek istediklerini açıklıyorlar.
Türk’e, Vietnamlı veya Polonyalıya benzeyen yeni Almanları tanıtmak basın ve medyanın görevi iken, artık düşmanlık tohumları dağıtan kitaplardan ziyade böyle kitapları tanıtıp tartışmalıdır.
İkisi Almanya’da doğmuş, üçü de burada büyümüş, okula gitmiş. Ailelerinin Türkiye’den, Vietnam’dan, Polonya’dan gelişlerini anlatıyorlar.
Ailelerinin geldiği ülkelerde akrabalarını ziyaret ederken, ailesi aynı ülkeden gelenlerin dışında başka güzel bir duygu. Ama Almanya’ya geri gelince daha huzurlu bir ortamda mutlu oluyorlar. İnsan haklarına saygılı, düşünce özgürlüğü olan, diline hakim oldukları bu ülke onların anavatanı olmuştur artık. Duymayanlara, bilmek istemeyenlere anlatacak ikinci nesil.
Onlar bir araya gelecek ister Türk, Vietnam veya Polonya kökenli olsunlar ortak yönleri var, bir araya gelip küçük grupları büyütecek ve bir gün insanlar köken kelimesini kullanmadan konuşacak onlardan.
TRT Mesut Özil’den bahsederken Türk asıllı alman futbolcu, diyor. Türkiye’de buna benzer bir kavram duymadım.
Türk vatandaşına Kürt veya ermen asıllı denmiyorsa, neden Avrupa’da yaşayan gençlere ayrı bir dil uygulanıyor?
Hem Almanca hem Türkçede yanlış dil vurgusu Nazilere onlar ötekidir, bizden değildir düşüncesine araç oluyor. Dilin gücü göz ardı edilirse, ister istemez şiddete alet olunur. Seçilen küçücük sözcükler felâketlere sebep oluyor. Tıpkı teröristlere İslamisi diyerek İslam düşmanlığı yapanlar gibi. Türkleri öldüren Nazilere Hristiyan ön takısını takmıyoruz. Dini terörle karıştıranlar dil ile şiddet uyguluyorlar.
Alice Bota, 1979 yılında Polonya Krapkowic`e kentinde dünyaya gelmiş, 2007 yılından beri “Die Zeit” gazetesinde redaktör olarak çalışıyor.
Özlem Topçu, 1977 yılında Flensburg’ta doğmuş. Aynı gazetede 2009 yılından beri politika bölümünde sorumlu gazeteci.
Khue’ Pham 1982 de Berlin’de doğdu, yine aynı gazetede 2010 yılından beri redaktörlük yapıyor.
İşte budur katılım, kalemleriyle topluma ulaşmak. Kitaplarının tanıtımına gazete tam bir sayfa ayırdı.
Kitapta tartışmaları esnasında çoğulcu toplumun hatasına farkında olmadan giriyorlar. Birdenbire biz göçmenler, diğerleri alman oluyor. Öteki yaparken aynı hatayı biz azınlıklar da yapıyoruz.
Uçurumu azaltmanın tek çaresi tartışmak, göçmen çocukları üzerinden konuşanları argümanlarla susturup, kendilerine konuşma fırsatı vermek olmalıdır.
Sevgili gençler, kitabınızı okurken çok gurur duydum, sevindim, düşüncelerinizi öğrendim. Nereden geliyorsun, aslen nerelisin diyenlere hazır cevabı sizin düşüncelerinizden faydalandım. Yazmaya devam edin, bu örnekler çoğalıyor, çoğalacaktır. Sizin ışığınızla Batı Avrupa krizden kurtulacak. Barış Nobelline kendi içinde barış olursa layık olacaktır, karanlığa sürüklenmeyecek. İçinde mutsuz, ayrımcılığa maruz kalmış gruplar barındıran Avrupa birleşmiş olamaz. Bu barış Nobelli zaten yalnız Euro, para biriminin Avrupa Birliği yapmadığına işaret olarak verilmiştir.
O halde tartışmaları açmak, Halkçı Devrimci Birliği gibi böyle kitapları tanıtmak gerekir. Gençler kendilerini ilgilendiren toplantılara gelecektir. Almanya’nın yeni Almanlara çok ama çok ihtiyacı var.
İyi okumalar, hoşça kalın!
 
İlter Gözkaya – Holzhey 
Emekli Öğretmen 
 
 
Hemen alınıp, tanıdığınız Almanlara hediye edilecek bir kitap:
Alice Bota, Özlem Topçu, Khue’ Pham,
Wir neuen Deutschen
Rowohlt Verlag, Reinbek, 2012
ISBN 978 3 498006 73 0
 

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.