0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Konya’da bilisayarprogramcılığı yapan Alper Ayhan; 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nın stadyumlardan çıkarılarak okullara hapsedilmesine ilişkin MEB Genelgesi’ne karşı ”yürütmeyi durdurma” kararı alınması istemiyle Danıştay’a başvurur. Başvuruyu değerlendiren Danıştay, istemi yerinde bulur ve yürütmeyi durdurma kararı verir.
Gazetecilerin konu hakkında görüş aldıkları Ayhan, ”Birinci vazifemi yerine getirdim.” der.
Anımsatalım!
Bu birinci görev Kurtarıcı ve Kurucu’nun seslenişinde Türk Gençliği’ne verdiği görevdir.
”Birinci vazifen Türk İstiklâlini ve Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.”
Demek ki neymiş?
Türk Genci’nin İlk görevi bağımsızlığımızı ve cumhuriyetimizi sonsuza değin korumak ve savunmaktır.
Çünkü; bu iki değer, bizim en değerli güven kayaklarımızdır.
Alper Ayhan, bu görevin sorumluluğu ve bilinciyle bağımsızlığımızı ve cumhuriyetimizi korumak ve savunmak için içinde bulunduğu durumun ve koşulların çok elverişsiz olarak ortaya çıkmış olduklarını da görmüş olmalı ki; görevini yerine getirmiştir. O; görevini yerine getirmek için gerek duyduğu gücü nereden alacağının da bilincindedir.
Ne demişti bir başka söylevinde Kurtarıcı ve Kurucu?
”Türk Genci rejimin ve inkılâpların sahibi ve bekçisidir. Onların lüzumuna ve doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. ”
Bu; ”herkes” belgisiz adılının kapsama alanına giren, yaptığı çalıntıyla kazandığı profesör unvanlı Milli Eğitim Bakanı’nın anladığı ve hayal ettiği rejim nasıl bir rejim midir? Onun özlediği rejimin adı ne midir?
E! Ona da, bir zahmet siz kafa yorun artık!
O bakan; milli eğitimin temel amaçları arasında yer alan ”Atatürk ilkeleleri doğrultusunda bir gençlik yetiştirme”yi amaç olmaktan çıkarandır.
O bakan; ilköğretim okullarının ders dağıtım çizelgesine 4. Sınıftan sonra Arapçayı ders olarak alandır.
O bakan; ilköğrenime başlama yaşını, dünyada bir benzeri olmayan, çocuğun yaşının 60. ayına çekendir.
O bakan; eğitimbilimin tüm kurallarını yok sayarak temel eğitim sistemimize 4+4+4 uygulamasını getirendir.
Alper Ayhan; o bakanın, onun kafasındaki ve hayalindeki rejimin karşısına kararlılık ve örev bilinciyle çıkan bir Türk Genci’dir.
O; Kurtarıcı ve Kurucu’nun anladığı anlamda bir Türk gencidir.
Bir değil, bin, onbin, yüzbin, milyondur o!
O ve onlar oldukça ne bağımsızlığımız ne de cumhuriyetimiz tehlikedir.
Böyle biline…

Hasan Arslan
Türkçe Öğretmeni