BİR YANIMIZ ORADA KALDI

ABONE OL
18:20 - 01/10/2020 18:20
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

BİR YANIMIZ ORADA KALDI

Emeklilik dinlencesi uzun oluyor.
Kesin dönüşü olmayanlar yarım dönüş yaparlar.
Bir o yana, bir bu yana.
Hangisi o yan, hangisi bu yan belli değil.
Hani bir türkü vardır ya;
”O yana döndür beni
Bu yana döndür beni
Sağ yanımda yarem var
Sol yana döndür beni”
Aslında, hangi yanımız ağrılı, o da belli değil.
Havalar soğumaya başladığında Avrupa’ya, ısındığında Türkiye’ye dönüşler başlar.
Bir yanımız Anavatanda bir yanımız ikinci vatanda.
Biz’de Anavatanda soğuklar sokağa ulaştığında geri dönüş yoluna koyulduk.
Akşam komşunun kimi, börek, kimi köfte, kimi tatlı getirdiler yolluk niyetine.
Sabah erkenden sıcak sigara böreği, çay ikramından sonra seneye sağlıklı ve tam olarak buluşmalar dileğiyle vedalaşma biraz hüzünlü oluyor.
Sonra arabanın arkasından tas tas su serpilirken yollara vuruyoruz kendimizi.
İşte bizim bir yanımıza doğru yol alırken
Bir yanımız burada kalacak.
Sabahın ışıkları karanlığı kovalarken, yazlıkçıların bıraktığı kediler, köpekler dolduruyor caddeleri, sokakları.
Terk edilmiş canlar
Ülkem gibi
Bencil insanların ya çocuklarına oyuncak niyetine hediye ettiği bu hayvanlar soğuk ve açlıkla yaşam savaşına başlayacaklar.
Arabaları gördüklerinde yolu boşaltmaları hislerinin uyarısı mı, yoksa korna sesini bile umursamayan yol ortasında ağır ağır yürüyen insanlara bir asalet dersi gösterisi mi?
Bilinmez.
Ama bu sahipsiz köpekler, kediler; sahipsiz kalmış ülkenin aynası olduğu kesin.
İnsanlar mutsuz, umutsuz
Ama öfkeli, gergin.
Taşıtlar sahibine uymuş
Sinyalsiz, kuralsız rüzgâra tutulmuş konfetiler gibi savrulup gidiyorlar.
Her biri içindeki ezikliği, zalimlikle yeneceğini sanıyor
Birden tıkanıyor trafik.
Yol verme kavgasında önce iki arabanın sürücüleri fırlıyorlar dışarıya.
Küfürler eşliğinde yumruklaşmaya arabaların içindekilerde katılıyor.
Kırmızı ışık daha sarıya geçmeden sabırsızca kornalarını öttüren sürücülerde tık yok.
Sessiz, korkak, sinik
Ülkenin ahvaliyle ayniyle vaki.
Yolumuz uzun
Bir yanımız hızla gidelim buradan derken, bir yanımız kaçmak yok diyor.
Yollar kenarları; naylon poşetlerle, plastik boş su şişeleriyle kaplı.
Bırakın şehirlerin katledilen doğasını, dağlar bile bom-boz. Ağaçsız, yeşilsiz.
Sınırdan geçince bir sızı kaplıyor içimizi
Ayrılıktan değil şimdi
Yol kenarları tertemiz. Ne naylon poşetler, ne plastik su şişeleri.
Ormanlar sonbahara direnmekte. Yaprakların her rengini seyretmek için duruyoruz iç çekerek.
Arabalar kendi çizgilerinde akıp gidiyorlar.
Sağa-sola girip çıkan açıkgözlere rastlamadan herkes sakin, ağır aksak gidenleri sollayıp tekrar sağa geçiyor sürücüler.
Otelde geceleyip, sabah erkenden yola koyulduk.
Günlük güneşlik, ağır taşıtların olmadığı sakin geçen yolculuktan sonra Frankfurt’a ulaştık.
Anavatana kazasız belasız geldiğimizi ilettik.
Yarın yeni bir yaşam başlayacak ikinci vatanda.
Ne telefonların dinleme sorunu, ne Tomalar, ne terbiye kavramını silmiş siyasetçiler.
Çocuk, dost, arkadaş hasreti bitince rahatlarsınız değil mi?
Ya Anavatan? Orada yaşayan dostlar, akrabalar, halkımız rahat mı ki, biz rahat olalım?
Akil etiketli atıl adamlar televizyonların naklen verdiği haram sofralarında;
Ülkemin bölünmesi pahasına 
Gencecik insanların katledilmesi pahasına
Cumhuriyet değerlerinin çiğnenmesi pahasına
Ayakların baş, hırsızların veziriazam, padişah sayılması pahasına 
Ruhlarını sarmış ihanet illetiyle
Yılışık, düşkün, omurgasız bedenleriyle hem vatanı, hem vicdanlarını satarken
Nasıl rahat olabiliriz.
Nasıl yan gelip yatabiliriz?
Bir yanımız burada mücadeleye devam ederken
Bir yanımız orada, Anavatanda.
Hepinize merhaba!

Yıldız AKALIN

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.