BİR ÜNLÜNÜN MÜSLÜMAN OLMASI PEK Mİ ÖNEMLİ?
NASA takımının bayan astronotu Sunita Williams, yeryüzüne indikten hemen sonra Müslüman olduğunu bütün dünyaya duyurdu.
Sunita Williams diyor ki:
“Bütün dünya karanlıktı sadece iki yer muhteşem bir şekilde ışıldıyordu, o görüntüler bizleri büyülemişti. Sonra o iki yerin İslam’ın kutsal toprakları olan Mekke ve Medine olduğunu tespit ettik. Son olarak Ay’da sürekli Allahu ekber Allahu ekber nidalarına şahit olduklarını ekledi…”.
Son günlerde oldukça yoğunlaşan bu tür İnternet öykülerine “HOAX” deniyor. Aya son iniş 1972’deydi. Şimdiye dek hiç bir kadın aya inmedi. Sunita Williams imanlı bir Hindudur. Bu tür karşı argümanlar uzar gider…
Bu akım, Cat Stevens’in 1977 yılında Müslüman olup, Yusuf İslam ismini almasıyla başladı. Sonra kaptan Jacques Cousteau’yu Müslüman ettik ve ölümünden sonra ailesi bu konuda bir yazılı açıklama yapma zorunda kaldı. Aile, bunun uydurma olduğunu söyleyerek, Cousteau’nun bir Katolik mezarlığına gömüldüğünü bildirdi.
Buna rağmen hızımızı alamadık, Micheal Jackson’ı, Prens Charles’ı, hatta sonunda Tolstoy ve Goethe’yi de Müslüman ettik.
Şimdi benim anlayamadığım şu… Bu kişiler Müslüman olsalar ve olmasalar benim yüce dinime ne katkısı var?
Benim dinim yüceliğini Yüce Yaratan’dan alıyor, bu meşhurların Müslüman olmasından değil. Bu adamlar Müslüman oldu diye birileri de Müslüman oluyorsa onların Müslümanlığının ne anlamı var?
Bakın Kuran-ı Kerim’de yüce yaratan şöyle diyor:
Neml Süresi (91-92) (De ki:) Ben ancak, bu şehrin (Mekke’nin) Rabbine -ki O burayı dokunulmaz kılmıştır- kulluk etmekle emrolundum. Her şey de zaten O’na aittir. Bana Müslümanlardan olmam ve Kur’an okumam emredildi. Artık kim doğru yola gelirse, yalnız kendisi için gelmiş olur; kim de saparsa ona de ki:
Ben sadece uyarıcılardanım.
Gerisi boş….
Ahmet İNCEL
