0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

BİR SES DUYULUYOR

Siyasette Gelenekçi ya da Muhafazakâr tanımlamaları gericilik içeren, kapitalizmin sömürü düzenini korumak için sarıldığı sağ kanadın argümanları. Daima ileriye devşiren ve kendini aşan gelişim içindedir, istese de istemese de insanlığın doğal bir tarihsel sürecidir. 

Gelenekselleşmiş bir toplumsal davranışın çağdışılığını muhafaza etmek toplumu geliştirmez, geri bırakır. Bazen bir ananenin değişimi ya da güncelliğini yitirmesi dogmatik idareye mahkûm olmuş toplumlarda çok uzun (binli yılları bulan) bir zaman alabilir.

Akla inanan düşünceyi geliştirenler devrimci olabilmişler. Anadolu’da da binlerce yıldır gelenekleri eleştiren çok devrimciler gelip geçmiştir. Örneğin bir Yunus Emre çıkmış, insanlığın çok uzaklarda aranmasını sorgulayabilmiştir. Bir ulusta düşünce özgürlüğünü yaratabilmek, akla dayalı toplumsal yaşamı oluşturabilmek için siyasalda kurumsallık gerektiriyordu; Türkiye Cumhuriyeti 1924 yılında LAİKLİK Devrimi ile bunu gerçekleştirdi, geri dönüşü tarihsel materyalizme ters düşer.

Halkın bunu sahiplenmesinin ne kadar süreceği sosyolojik gelişmelere bağlı. Bizim gibi din ve tarıma dayalı göçebe bir toplumda daha da uzun sürebilir.

Dogmatik geleneklere dört elle sarılan iktidar azgınlaştıkça bazı umut verici gelişmeler de yaşanmaya başlandı. Biatçı kültür ile eğitilen bireyler Neden? sorusunu soramaz, ne verilirse amennadır.

Türk Ulusu da yıllarca bu yolla uyutuldu ama bunun karşısında binlerce yıldır süzülüp gelen ve insanın bilinçaltına da olsa beyninin bir yerine işlemiş bir, NEDEN?’’, bir, HAYIR’’ vardır. Ve sanırım bu itiraz inanç dünyasının doğrudan kendi evinde-Camii’de ses getirmeye başladı.

Bazı imamların görev yaptıkları Camii’lerde şimdiye kadar sürdürdükleri siyasi propaganda ve söylemlere karşı uyanış ve karşı koyuş baş gösteriyor.

Camiiye giden halk artık camiide siyaset istemediğini haykırmaya başladı. İmamların büyük çoğunluğunun dinin insani yönünü anlatmak istediklerinden kuşku yoktur. O zaman imamlara bir görev düşüyor; siyasete alet olmayın, sizi siyasete kullandırmak isteyenlere, HAYIR’’ deyin, yoksa bu halk size, İnancıma dokunma! sana da HAYIR’’ der.

Zekeriye Uçar