BİR NEFES ÖZGÜRLÜK

ABONE OL
18:15 - 01/10/2020 18:15
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

BİR NEFES ÖZGÜRLÜK

“Benim bir hayalim var. Günün birinde Georgia’da bu kızıl tepede esirlerin çocuklarıyla, onları esir tutanların çocukları hep beraber kardeşlik masasında oturacaklardır.”


Martin Luther King

Siyahi GIs, Almanya ve Amerika halk hareketi, başlığında ARTE TV’de bir belgesel yayınlandı. Alman ve Fransız yapımı bu kanal çok kaliteli, iki dilde yayın yapıyor. Böyle bir TV kanalı, Türkçe ve Yurtdışı Türklerin bulunduğu ülkelerin dilinde çok faydalı olur.


Makalelerimde yeri geldikçe Yurtdışı Türklerin öğrendiklerinden, hem yaşadığı ülkeler, hem de geldikleri ülke birikimin farkına varırsa çok iyi yararlanır, diye yazıyorum.


Bu bahsettim belgeselde, İkinci Paylaşım Savaşında Almanya’yı Nazi rejiminden kurtarmaya gelen siyahi subay ve askerlerin Amerika’da verdikleri halk mücadelesini anlatıyor.


Tarihte bazı olaylar ironi şeklinde geçiyor. Amerikan askerleri Nazi Almanya’sında ırkçılığa, soykırımına karşı korumaya geldiler. 1945 yılı sonrası Amerika’da ise Afrika kökenli Amerikalılar hâlâ esir ve ikinci sınıf muamelesi görüyordu. Seçme ve seçilme hakları yoktu, subay asker uniformasıyla dahi otobüste onlara ayrılan, arkada bulunan yerde oturabiliyorlardı. Umumi tuvaletlerde bile ayrılıyor, parklarda her istedikleri parkta oturamıyorlardı.


Savaş sonrası Almanya’da ise Amerikan askerleri beyaz siyah ayırımı yapılmadan, Alman halkı tarafından saygı ve sevgiyle kurtarıcı olarak görülür. Evsiz barksız, yıkılmış aç ve fakir düşmüş halka yiyecek içecek dağıtır. Çocukları, aileleri korur. En güzel hareketli ritimle dans ve müziği ile halka acılarını unutturmaya çalışırlar. Harpte çoğu genç erkeklerini kaybeden yalnız yaşayan Alman kadınları siyahi Amerikan askerlerini önce sevgili, sonra eş olarak tercih eder. Zira onlar beyaz Amerikan askerlerinden daha cana yakındır. 
Amerika’nın Almanya’ya dikte ettiği demokrasi örneğinde eşit haklara sahip vatandaş olarak mutlu yaşar. Çoğu askerlik hizmeti sınırlıdır, Amerika’ya istemeden döner, geri gelme yollarını ararlar. Sayıları bir milyonu geçen siyah askerlerin çoğu evlenmiş, çocuk sahibi olmuş ve aile kurmuştur. Bugün Almanya’da siyah ciltli melez Almanlar onların çocuklarıdır.


Dünya’nın tanıdığı Amerika Dışişleri Bakanlığı yapan Colin Luther Powell subay olarak görev yaptığı Gelnhausen’de yaşadığı anılarını bu yayında özel bir söyleşide anlatıyor. Aynı zamanda eşleri Alman olan, o günleri yaşamış, toplama kamplarında yarı ölü cenaze görünümlü insanları kurtaran subaylar, tarihi anlatarak göz önüne getirdiler.

Almanya’da askerlik hizmeti yaptıktan sonra geri Amerika’ya dönenlerin çoğu hukuk tahsili yapar. 
Organize olarak 1963 yılında Martin Luther King ile doruğa çıkan halk hareketine öncü kıvılcımı yakarlar.
Washington’da yaptığı meşhur konuşmayı yalnız toplanan 250 bin siyahlar değil, tüm Dünya dinliyordu. Artık Amerika Almanya’ya dikte edip, örnek gösterdiği demokrasiye kendi ülkesinde kayıtsız kalamazdı. Nihayet 1964 ırk ayrımcılığı kanun karşısında kaldırıldı. 1965 yılında siyahlar da ilk defa seçim sandığına gittiler. King o yıl Barış Nobel ödülü aldı. 

Törende konuşmasını şu sözlerle noktalar:


“Bütün insanların çok yakın bir günde ihtiyacı olan üç övün yemek yiyebileceğine inanmaya cesaret gösteriyorum. Aç dimağlara tahsil, bilgi ve kültür hakkı verilecek, ruhları eşit hak ve özgürlükte sosyal yaşamda onurları korunacaktır.” 

Dünya’nın tanıdığı siyahi Amerika Dışışleri bakanları ve bugün Amerika Başkanı Barak Obama 1945-1963 yılları arasında birlikteliğin verdiği kuvvetin meyvalarıdır.

Hoşça kalın!  

  
İlter Gözkaya-Holzhey                  

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.