0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Birkaç yıldır takip ediyorum gerek sosyal medyada gerekse arkadaş çevremde bir Küba efsanesi almış başını gidiyor. Güya Küba birçok kanser türü için kesin tedavi/aşıyı bulmuş ve bu ilacı da bir (1) dolara satıyormuş. Elbette Küba uzun yıllar dünya ile bir şekilde kopuk kalmış olmasından ve birçok alanda gelişmesi durmuş olmasından dolayı insanların ilgisini çeken efsanevi bir ülke ve nostaljik bir ada konumunda. Bu efsane ve nostalji bir de kanser konusuyla ilişkilendirilince ilgi daha da çok artıyor. Sosyalist bir ülke olmasından dolayı da birçok hizmetler, sağlık hizmetleri dahil, dünya ortalamasına kıyasla oldukça cazip fiyatla sunulmaktadır. İnsanların, eğitim durumları ne olursa olsun, hele kendileri veya yakınları bir de umutsuz sayılan bir hastalığa (kansere) yakalanmış ise, umut tacirlerinin tuzağına düşmemek elde değil. İşte buyurun okuyun, aşağıdaki paylaşım bunlardan birisidir:
„KÜBA 3 YIL ÖNCE AKCİĞER, LÖSEMİ VE MEME KANSERİNİN KESİN TEDAVİSİNİ BULDUĞUNU DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜNE AÇIKLAMIŞTI. DÜNYANIN EN GELİŞMİŞ VE İYİ İLAÇ LABORATUVARLARINA SAHİP KÜBA İLAÇLARIN TİCARİ AMAÇLI KULLANILMAMASI İÇİN PATENTLERİNİ DÜNYAYA VERMİYOR AMA İSTEYEN KİŞİ KÜBA’YA GİDİP ÜCRETSİZ BİR ŞEKİLDE TEDAVİ OLABİLİYOR…ÖZELLİKLE AKCİĞER KANSERİNE YAKALANAN HASTALARINIZ VAR İSE SADECE 3000 DOLAR BÜTÇE İLE KÜBA’YA GİDİP 4 YA DA 5 AY KALIP TEDAVİSİNİ YAPTIRABİLİRSİNİZ…BU ARADA AŞIRI İLERLEMİŞ KANSERE SAHİP OLUP KÜBA’DA TEDAVİ OLMUŞ ARKADAŞLARIM BULUNMAKTA…SİZLERE TAVSİYEM KÜBA’YA YOLCULUĞA HAZIRLANIRKEN YANINIZA ORAYA HEDİYE OLARAK ALABİLDİĞİNİZ KADAR DEFTER VE KALEM ALIN ÇÜNKÜ KÜBA’DA KAĞIT VE DEFTER OLMADIĞI İÇİN BÜYÜK SEVİNÇ DUYUYORLAR…KÜBA’NIN TÜRKİYE’YE VİZE UYGULAMASI YOK PASAPORTUNUZ YETERLİ…“
Kendi içinde tezat olan bir paylaşım. Bir ülke düşünün kâğıt ve kalem yok ama çağımızın vebası dediğimiz kansere ve bunun birçok türüne çare bulsun. Özellikle de sağlık konusunda bu ve benzeri paylaşımları yapmayın diye uyardığımız zaman da sağır kulaklara rastlıyorsunuz. İnsanlar bu ve benzeri umut tacirlerine kanarak gereksiz yere binlerce Euro/Dolar/TL yatırıyorlar. Ucuz ve kesin tedavi umudu ile hastaları 4-5 aylık Küba seyahatin ikna ediyorlar. Bu sadece ülkemiz insanı için değil, Almanya’da bile Küba’ya sağlık seyahatleri düzenleyen özel şirketler oluşmuş ve yüzlerce insanı Küba’ya yönlendiriyorlar. Bu konuda KRV eyalet parlamentosuna bile şikayetler olmuş.
Peki nedir Küba’daki kanser tedavisinde gelişmelerin gerçeği?
Kanserde genelde üç tedavi opsiyonları bulunmaktadır: cerrahi, kemoterapi, ışın tedavisi ve bunların ikili veya üçlü kombinasyonu. Son yıllarda bu ana tedavi opsiyonlarına ek olarak yüksek ısı (hipertermi) ve özellikle de umut vaat eden ve bağışıklık sistemine dayanan antikor (aşı) tedavisi gelişmektedir. Fakat bu henüz birincil değil, ikincil, yani cerrahi, kemoterapi ve ışın terapileri sonrasında veya ekinde kullanılan opsiyondur. Bu bağlamda Küba’lı bilim insanları da CİMAvax-EGF ismini taşıyan ve bağışıklık sistemini güçlendiren bir antikor ilacı geliştirdiler. Bu ilaç ileri aşamada olan akciğer kanseri hastaları için ikincil tedavi opsiyonu olarak kabul görmüş ve kullanım izni almıştır. Yalnız günümüz koşullarında üretilen her akciğer kanser ilacı gibi bunun da etkileri oldukça sınırlıdır, en iyi koşullarda bile hastaların ömrünü ortalama 2-4 ay arasında uzatmaktadır.
„In the safety population, median survival time was 10.83 months in the vaccine arm versus 8.86 months in the control arm. These differences were not significant. (Kontrol grupta ortalama sağ kalım süresi 8,86 ay, aşı kolunda ise 10,83 ay. Bu sonuçlar istatistiki olarak da farklı değil)”1 Küba’da geliştirilen bir başka ilaç da “Savax”, yumurtalık ve karaciğer kanseri için geliştirildiği vurgulanmakta fakat bununla ilgili uluslararası bir yayın yoktur. Küba’nın 2017 yılında kendi içinde İspanyolca yayınlanan bir dergide ise sadece yan etkileri konusunda bilgi verilmektedir.
Daha uzun süredir incelemede olan CIMAvax-EGF konusunda ise 2018 yılında yapılan ve konuyla ilgili mevcut tüm bilimsel yayınları inceleyen bir meta analizde varılan sonuç şu şekilde özetlenmiş: „CIMAvax-EGF, a therapeutic vaccine for non-small cell lung cancer (NSCLC) developed in Cuba, consists of a human recombinant EGF able to induce antibodies against the autologous EGF, resulting in serum EGF withdrawal and lower EGF-EGFR interaction. We critically reviewed the existing literature about CIMAvax-EGF, from the Pilot studies to the efficacy controlled studies. We also overviewed the ongoing trials. CIMAvax-EGF demonstrated to be safe and immunogenic. In a phase III randomized study CIMAvax-EGF, used as a switch maintenance treatment after platinum-based chemotherapy, did not significantly improve survival. Current data are not sufficient to recommend CIMAvax-EGF as a treatment option for advanced stage NSCLC.”2
Özetle Türkçeye çevirecek olursak eğer: “Küba’da geliştirilen küçük hücreli olmayan akciğer kanseri (NSCLC) için terapotik bir aşı olan CİMAvax-EGF, otolog EGF’ye karşı antikorları uyarabilen bir ilaçtır. Bu alanda yapılan ilk (pilot) çalışmalardan tutun da etkinlik kontrolü çalışmalara kadar CİMAvax-EGF hakkındaki mevcut literatürü eleştirel olarak inceledik. Ayrıca günümüzde halen devam eden klinik denemelere de baktık. CİMAvax-EGF’nin güvenli ve immunojenik olduğu gösterilmiştir. Güvenilir olmasına rağmen yapılan çalışmaların sonuçlarını değerlendirdiğimiz zaman (faz III randomize çalışmada) CİMAvax-EGF hastaların sağkalım oranında önemli ölçüde bir gelişme göstermediği saptanmıştır. Mevcut verilere göre CİMAvax-EGF’yi ileri evre akciğer kanseri (NSCLC) için bir tedavi seçeneği olarak önermek mümkün değildir.”

Dr. Ali Sak
Kaynaklar:
1. Clin Cancer Res. 2016 Aug 1;22(15):3782-90.
2. Expert Opin Biol Ther. 2018 Jul;18(7):829-835.