BİR KEZ DAHA ÖLDÜ BABAM!!!

ABONE OL
11:52 - 23/10/2020 11:52
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

BİR KEZ DAHA ÖLDÜ BABAM!!!



Her bir şehit haberiyle, her bir katledilişle her bir ölenin acısı da eklenerek benim babam da bir kez daha ölüyor, bir kez daha aynı acıyı yaşıyorum tüm tazeliğiyle!..


Her bir şehit verdiğimizin haberini duyduğumda, yeniden acıyor içim, var olana eklenen her bir acıyla, daha bir katlanıyor, daha bir devasalaşıyor acım. Yine yüreğimdeki hiç sönmeyen ateşin tam orta yerine düşüyor her bir haberin yangını.


Kimdir, nedir bilmediğim, hiç tanımadığım kişiler oluşuna rağmen, ben yanıyorsam bu denli, kendi ocaklarını, ana babalarını, varsa eş ve çocuklarını, tanıyanlarını nasıl yakıyor kim bilir bu şehit haberleri!..


Minik Eymenin acısını da derinimde hissettim, öylesine ağladım ki…


Ah Eymencik ah, nasıl da yanıyordur yüreğin, kim bilir neler geçiyordur aklından, nasıl nefretle dolup kahroluyorsundur. Nasıl da teselli arıyorsun kendince, cennete gittiğini düşünerek. Oysa olup bitenlerden de, babanın neden ve kimlerce şehit edildiğinden de, cennetin ne olduğundan da yeterince bilgi sahibi değilsin. Babasızlığın ne olduğu ve neleri getirip, neleri götürdüğünden de…


Senin o bakışın, o ağlayışın ne çok resmi getirdi gözümün önüne…


Diğer çocukları, diğer eşleri, anneleri, hatta cansız bedeni sahile vuran o Suriyeli minik yavruyu da!..


Feryatlarınıza, gözyaşlarınıza, acınıza içim dayanmıyor, elimden bir şey gelmemesinin acısını artarak yaşıyorum, çaresizliğin zehir zemberek acısı sarıyor ruhumu tüm bedenimle birlikte.


Hepinizi o kadar iyi anlıyorum ki o kadar hissediyorum ki acınızı!..


Sen ağlarken, Diyarbakır’daki o şehit kızı geldi yine gözümün önüne, babasının mezarı başındaki feryadı şu an kulaklarımda: BABAMI ÖLDÜRDÜLER BENİM.


Yıllar sonra bile hâlâ her babası bir şekilde ölen çocukla, benim babam da ölür bir kez daha. O akşam da öyle olmuştu. O akşam da bir kez daha babam ölmüş, daha doğrusu öldürülmüştü benim babam da. Diğerleri gibi, seninkiyle birlikte de öldürüldü benim de babam, ben de yaşadım o acıyı yüreğim kavrularak. O küçük kızı da o kadar iyi anlamıştım ki o akşam, o kadar hissetmiştim ki acısını!..

…….

Babanız öldü mü sizin? Hele ki öldürdüler mi babanızı? Hayır mı? Bilemezsiniz o halde. Hele ki o yaşta bir kız çocuğu değilseniz hiç bilemezsiniz!

O yaşlardaki çocuk için baba nedir, ne denli gereksinimi vardır o kız çocuğunun babaya. Neler de ölmüştür babasıyla birlikte. O avuçladığı toprağın altına neleri de gömmüştür babasıyla birlikte bilemezsiniz.


Bayramlarda, babalar gününde herkes babasının elini öperken, baba dediği her anda bin baba çıkarken dudakları arasından, bir kez bile söyleyememek o özlediği sözcüğü nasıl burar, nasıl acıtır, nasıl kanatır içinde bir yerleri, nasıl büker boynu bilemezsiniz.

Bir erkeğin, babasının sağ olmasının güvencini hissedememesinin acısını da çok iyi anlıyorum…


Rol model olacağı, danışacağı, güveneceği, yol göstereceği bir büyüğe, bir büyük erkeğe ne denli gereksinim duyduğunu; olmadığında ne denli eksik kaldığını, ne denli yarım kaldığını, tek başına hayata hazırlanmasının, hayatta yer almasının ne denli zor olduğunu da iyi bilirim. O sancıları da erkek kardeşimde ve bir şekilde oğlumda da yaşadım çünkü.


Böylesi bir durumda, annenin neleri yüklenmek durumunda kaldığını, ne acılarla, ne sorunlarla boğuşmak zorunda kaldığını da…


Birden bire bir başka kimliğe, yani baba olmaya da başlamanın sancılarını, gelgitlerini, tereddütlerini…


Hele de alışılagelmişin dışındaki maddi sorunlarla da baş etmek zorunda kalışının sıkıntılarını…


Kız çocuk değilseniz, bilemezsiniz ak gelinlikle, babasız bir baba ocağından gelin gidişin burukluğunu… O kapıdan çıkarken baba eli öpememenin kor bıçak gibi yüreğinize saplanışını… Her kızına al kuşak bağlayan babayı gördüğünüzde, nasıl acır içinizde bir yerler, acımasız bir el nasıl kopartır aynı anda da dağlar yüreğinizi bilemezsiniz.


Güvençtir baba kız çocuğu için. Erkek için de öyle pek tabii ki ama kız için daha bir başka. Olsun varsın, babam var benim diyebilmek, sırtını sıvazlayacağını, gerekirse dayanabileceği, gerekirse kucağında ağlayacağı bir babanın var olduğunu bilmek ne büyük servettir bilemezsiniz.


Gidişiyle ardında ne büyük boşluklar bıraktığını, onunla birlikte, hiçbir erkeğin asla tamamlayamayacağı değerlerin, sevgilerinin de gittiğini, bittiğini bilemezsiniz.


Hiçbir erkek, bundan böyle öyle, öylesi duygularla okşamayacaktır saçlarınızı, öpmeyecektir alnınızı, yanaklarınızı bilemezsiniz.


Elinde olmaksızın da olsa, kendi isteğiyle olmasa da, ilk terk edilişinizi, bir erkeğin terk edişini yaşarsınız onun gidişiyle. Asla unutulmayacak, bambaşka, hayırla, duayla özlemle anılacak terk edilişinizdir o bilemezsiniz.


Normal, sıradan bir ölümse; kader dersiniz, ecel dersiniz, isyan edemez, yutkunur, tıkanır tevekkülle boyun eğersiniz.


Bu da, böylesi de bir şekilde ecel, bir şekilde kaderdir bilirsiniz ama öldürmüşse birileri babanızı!..


Diyemezsiniz, diyemezsiniz!..

Perihan Reyhan Alkan

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.