0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

BİNLERCE KEZ HAYIR

TBMM`ndeki oylamalarda Anayasa değişikliklerine kimler mi “Evet!” dediler?
AKP`liler, hangi partiden olurlarsa olsunlar, bylock kullanan tüm FETÖ`cü milletvekilleri, MHP`liler.
Ülkenin başına örülmek istenen çorabın baş sorumluları onlardır.
Tek Adamlık heveslisi neden istiyor tek adam olmayı?
Tek amacı var: Ailesiyle birlikte paçayı kurtarmak. Ailesine ve kendisine koruma zırhı hazırlamaktan başka bir derdi yok onun.
Türkiye’ye özgü başkanlık rejimi palavralarını geçin!
Yukarda verdiğim sıralamaya göre milletvekilleri sıraya girdiler, meclis yönetmeliklerini hiçe sayarak oylarını göstere göstere attılar. Suça doğrudan ortak oldular.
Getirilmek istenen 18 değişiklik konusunda ben de yazdım. Onları yinelemeyeceğim. İlgileneler onların ne olduklarını zaten biliyorlar.
“Evet” oyu kullanan milletvekilleri de biliyorlar o maddelerin ne içerdiklerini. “Evet” demelerinin başta gelen nedeni partinin genel başkanının gözüne girmek ve gelecek seçimde genel başkanın yapacağı sıralamada garantili bir yer kapmak. Bu kadar basit. Ülkenin başına çorap örülecekmiş! Vız gelir, tırıs gider…
Bylockçuların “evet”lerininse paçayı kurtarmaktan başka bir anlamı yok.
AKP içinde 80 in üzerinde Fetullahçı milletvekili olduğu söyleniyor. Badem’in maçası sıkmadı onların milletvekillerini düşürmeye. Yapmış olsa, meclisteki çoğunluğunu yitirecek. Yapar mı? Yapmaz! Yapmadı da. Tepe tepe kullandı bu kişiliksizleri. Kullanıyor, kullanacak da. Hele bir hevesine erişsin, o zaman düşünecek onları. Kırk katır mı olur artık, kırk satır mı? İnsafına kalmış Badem’in.
AKP`lileri anladık da MHP` de işler karışık. Hem milletvekillerinin azımsanmayacak bir bölümü hem de partinin tabanında büyük bir bölüm son derece rahatsız.
Ne oldu da Bahçeli Devlet; milletvekillerini ve parti tabanının karşısına almak pahasına, bu değişikliklere yeşil ışık yaktı?
Rivayet bol!
Ancak; ilgilenenler onun bu stepne anlayışının yeni olmadığını bilirler. 2001 de yaptı. Hiç ilgisi yokken ülkeyi erken seçime zorladı.
Abdullah Gül olayında partisini meclise soktu ve onu cumhurbaşkanlığına taşıdı.
Şimdi de Badem’in stepnesi. 17-25 Aralık olayından başlayarak, Yenikapı buluşmasına kadar Badem için sarf ettiklerini atsa önlerine ne kurt yer ne it!
Ya Badem’in ona hakaretleri! Bini bir para. Yenilir yutulur değil hiçbiri. Ama; Bahçeli Devlet hem yedi hem de yaladı, yuttu. Neden?
Dedim ya, rivayet bol… Hem de muhtelif…
İzmir’de soruyor kalabalığa Bahçeli Devlet: “Başkanlık sistemi gelsin miiii?” Yanıtlıyor kalabalık: “Hayıııır!”
Bahçeli Devlet: “Elbette hayır! Elbette hayır. Her zaman. Asla!”
Şimdi sormazlar mı Bahçeli Devlet’e: “Peki de ağa; bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?”
MHP lileri en çok rahatsız eden de; “Evet” diyeceklerini açıklayan Kandil’dekilerle aynı kefesine konmak terazinin.
AKP lileri sayma! Onlar tarikat şeyhine biat eden mürit konumundalar. Şeyh; “Biat edileceeek. Et!” diyor, mürit biatta.
AKP li milletvekillerine de, AKP seçmenlerine de anlatamazsın bunu o nedenle.
Ama; bu MHP lliler pek de biat edeceğe benzemiyorlar. Onlara bunu, bıkmadan usanmadan, anlatmakta yarar var.
Bir de kararsızlara. Onların bu kararsızlıklarını “Hayır” oyu verecekleri biçimde kararlığa döndürmek için her tür çaba harcanmalıdır.
16 Nisan günü, seçim sandıkları kapanana değin hem de.
Bir konu çok önemli. Bunları anlatırken kullanacağımız dil! Ona çok dikkat etmeliyiz. Kararsızları kızdırmadan, üzmeden, kırmadan ve hakaret dilinden özellikle uzak durarak yapmak gerekir bunu.
Kazanalım derken kaybetmek, Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak da var çünkü.
Bizden hukuksuzluğu hukuka uydurmamızı istiyorlar aslında “Fiili durumu hukukîye çevirelim.” derken.
Siz; benim laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletinde insanca yaşama hakkımı gasp ediyor ve benden buna onay vermemi istiyorsunuz.
Avucunuz yalarsınız.
#HAYIR! #HAYIR! #HAYIR!
BİNLERCE KEZ #HAYIR!

Hasan Arslan