BİLGİ KANONU

ABONE OL
18:52 - 01/10/2020 18:52
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Kanon kelimesi yunanca boru çubuk, ölçü anlamında. Müzikte ölçü ve ses kuralına işaret eder, kurala uyulmazsa karmaşık bir gürültü olur.

Federal eyalet idaresi ile Almanya’da bütün öğrencilerin hep birlikte Öğrenim Kanonu ahengiyle şarkı söylemesi çok zor görülüyor. Zira ders programları eyaletten eyalete, hatta okuldan okulu değişiyor. Kültür ve Bilim Bakanlığı yalnız eyaletlerde var.
Bu nedenle Friedrich-Ebert Vakfı yirmi beş yazarla Bildungskanon Heute adında bir kitap tanıtımı yaparak, konuyu tartışmaya açtı. İnternet çağında öğrenci her an istediği bilgiye ulaşıyor. Öğrenmesi gereken konular yeniden derlenmesi gerekir.
Almanya çapında iki bine yakın ders plânı olduğu tahmin ediliyor. Bu kaos içinde Berlin’den Bavyera eyaletine taşınan bir öğrencinin başlayış noktası ve nereye devam edeceği belirsiz. Öğretmen yetiştirmekte aynı şekilde zor bir ortam.
PISA araştırmasında hiç bir ülkede öğrencinin başarısının ailenin ait olduğu sosyal duruma bağlı olması Almanya gibi belirgin değildi. Sadece Okuma, Matematik, Fen Bilgisi, Yabancı Dil ölçüldü. Pedagoglar bunun yanlış olduğunu söylüyorlar. Sosyal Bilgiler, Müzik, Sanat, Spor dersleri aynı değerde araştırmaya girmeli ve ölçülmeli. Öğrencilere önemli önemsiz dersler diye bir ayırım intibası verilmemelidir.
Bahsettiğim kitaplaştırılmış ciltte öğrencilerin sınıflara dağılımı yapılarak o sınıfta en az ve en fazla öğrenmesi gereken ders programı veriliyor. Önemli amaç ve içerik örneklerle açıklanıyor.
İsviçre modelini örnek alarak tartışma yürütülürse ülkede aynı paydaya yaklaşılması düşünülüyor. Bir öğrencinin öğrenmesi gereken temel bilgileri tespit etmek için branş öğretmenleri gruplar halinde çalışıyorlar.
Kulağımızı, gözümüzü açıp gelişmeleri takip edeceğiz.
Çocuklarımızı lüzumsuz olan, nasıl olsa unutulacak konuları ezberlemekten koruyup, içeriğini öğrenmesini sağlamalıyız. Einstein akarsuların neden yılan gibi bir yol yaparak aktığını araştırmıştı. Böyle bilgiler gençlerin düşünce zekâsını geliştirir. Öğrenciler gözlem yaparak, deneyerek kendileri öğrenmeye merak ederlerse, öğrendikleri akıllarında kalır.
– Yazın su vücudu neden serinletiyor?
– Neden Ay’ın bir yüzünü görüyoruz?
– Neden erkeklerin sakalı, bıyığı çıkıyor?
Güneşin batışını gözlemek, edebiyat, sanat ve dünya bilgisini artırır.
Kitapta her sınıfta mutlaka öğrenilmesi şart olan konular verilmiş. Örneğin dokuzuncu sınıfta İkinci Paylaşım Savaşı öncesi ve esnasında Musevi alman vatandaşlarına yapılan katliamlar. Bu konuda on sekiz kitap verilmiş, öğretmenin seçme hürriyeti var. Kısa öyküler onuncu sınıfta, yalnız okuma değil, öyküler üzerinde çalışma.
Öğrenimle yakından ilgilenen politikacılara göre, öğrencilerin gerçek dünyasına artık okulun ayak uyduramadığı yönünde. Bu nedenle internet ve bilgisayarı ders programına uyarlayan bazı liseleri, bütün liseler örnek almalıdır. Politik bilime daha çok yer verilmeli, öğrenciler demokrasiye daha iyi hazırlanmalıdır.
Korsanlar Partisi derslerin içeriğini ezberlemeye gerek kalmadığını iddia ediyorlar. Öğrenciler internete bağımlılık yerine medyayı internetle uyarlamayı, bilimi nerede bulacakları öğrenmelidirler. Öğrenciler güncel olaylarla ilgileniyorlar.
14 – 29 Yaşındaki gençlerin % 97’den daha fazlasının evde internet bağlantısı var. Mısır, Rusya bugün Suriye’de olanlar okullarda işlenmiyor. Ülkelerin küreselliğe yönlendirilmesine daha çok yer verilmelidir.
Şu andaki öğretim sistemi Avrupa’yı bir ada gibi kabul ediyor. Sığınmacı ve göçmenler tehdit olarak görülüyor, büyükler tartışıyor, gençlerin düşüncelerine değer verilmiyor, sormuyorlar bile.
Bilgiyi bulmak bugün çok kolay olduğundan yola çıkarak şu soruları soralım:
– Yazılı sınavlara gerek kaldı mı?
– Filozofların sözlerini ezberlemek gerekir mi?
– Avrupa’nın dağları, akarsularının adlarını öğrenmek
zorunlu mu?
– Goethe’nin şiirlerini ezberlemek gerekir mi?
Öğrenmede en etkili metotlardan biri bilinenden bilinmeye doğru açılmaktır. Öğrencinin kendisi ile ilgili duygu ve düşüncelerinden başlanmalı. Bugün yalnız ülkelerin tarih ve coğrafyasını öğrenmek yetmez. Dünya ile birleştirebilme yöntemleri verilmelidir. Göçmen çocukların ailelerinin geldiği ülkeler konu olarak alınmalı.
Genel Bilgi Kanonu’na açılacak kültür ve bilim komisyonların açıklayacağı bilirkişi listelerini takip edeceğiz.
Sevgili okurlarım, yeri geldikçe Türkiye’den yayın yapan televizyonlara işverenlerin reklâm ilanı verirken dikkat etmelerine çağrı yapıyorum. Avrupa’daki konulara, yurtdışı Türklerine hitap eden yayın yapmayanları ödüllendirmemeliyiz.
Türklerin sadece satış amaçlı, ticari kazançlı yayınlara ihtiyacı varmış intibasın akıllıca cevap verilmelidir, yani izlemeyerek ve ilan vermeyerek.
Emlâk alan birinci nesildi, ikinci ve diğer nesiller çocuğunun tahsiline, geleceğine yatırım yapıyorlar.
STAR-TV’de Lernen macht stark, öğrenmek güç verir adı altında bir dizi başladı. Bu yayını hepimiz desteklemeliyiz, duyan duymayana söylesin.
Temel Hayat Bilgisi konuları işleniyor. Çoğu Berlin’den okul psikologları, bilim insanları yayında bilgiler veriyorlar.
Bayramların en güzeli 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız Kutlu Olsun!
Hoşça Kalın!
 
İlter Gözkaya – Holzhey 
Emekli Öğretmen 
 
 
Kaynak:
Was soll mein Kind noch lernen?
v. Torsten Harmsen, Berliner Zeitung v. 24/25 März 2012, S 19
Buchbestellungen “Bildungskanon heute”:
www.fes.de
STAR-TV yayın tavsiyesi:
www.lernenmachtstark.de veya
www.ogrenmekgucverir.de

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.